Gidici' gözüyle baktıkları iktidar…

Türk halkının hayat standartlarını iyileştirecek sosyal projelerle…

Türkiye’yi gelişmiş ülkeler kategorisine çıkartacak olan teknoloji üretimiyle…

Hak ve özgürlükleri garanti altına alacak anayasa değişiklikleriyle meşgul durumdayken…

“Baraj altı” dedikleri MHP… “İl il Anadolu” ve “İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” buluşmalarından sonra “Köyüm Benim Sohbet Toplantıları”yla…

Meydanların sınırlarını yeniden çizen yüksek katılımlı açık hava toplantılarıyla, halkla iç içeyken…

“Geliyor gelmekte olan”ın liderliğini yürüten Kılıçdaroğlu’nu yurda sokmak ne mümkün? Kendisi yabancı ülkelerin başkentlerinde fink atıyor.

Lakabı “geliyor gelmekte olan”a çıkan Kemal Kılıçdaroğlu şu sıralar yurt dışına doğru “gidiyor gitmekte olan” durumundadır.

Gittiği ülkeler de nedense hep, geçmişte iktidarlara taç giydirme haysiyetsizliğini kendi uhdesinde gören küresel emperyalist ülkelerdir.

Ama doğru… Kendisi teknolojik atılımları ve bilgi toplumunu gözetlemek için yurt dışındadır…

“Bir otomobilden daha fazlası” diyerek yola çıkan Togg’un açılışına katılmayan Kılıçdaroğlu, yabancı ülke ziyaretlerini teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek gibi bir misyonla parlatmaya çalışarak “Bir genel başkandan daha fazlası” olduğunu göstermiştir.

Kendi ülkesindeki teknoloji üretimini küçümseyen, insanındaki potansiyele inanmayan, umut ışığını sömürgeci başkentlerin karanlık dehlizlerinde arayan bir genel başkan…

Daha önceleri Türkiye’yi “kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığı” bir kargaşa ve kaos ülkesi olarak şikâyet ettiği Avrupa ülkelerine şimdi de Türkiye’nin bir kara para merkezi olduğunu anlatıyor.

Londra’dan “Türkiye’yi önce maddi açıdan batırdılar. Sonra da kara paraya izin verdiler ve manevi olarak batırma süreci başladı.” şeklinde tweetler atıyor.

Türkiye’yi finans çevrelerinin gözünde güvenilmez ve yatırım yapılmaz ülke durumuna düşürüp sandık yoluyla eline geçiremediği iktidarı uluslararası ekonomik baskı yöntemleriyle elde edecek…

Kemal Bey’in fiilen yürüttüğü propaganda tekniği, TSK’yı kimyasal silah kullanmakla suçlayan Şebnem Korur Fincancı’nın Türkiye Cumhuriyet’ini itibarsızlaştırma planının konu başlıkları değiştirilmiş versiyonudur.

Kemal Bey’in siyasi kişiliği, Türkiye’nin gelişimine bir tepki olarak doğmuş gibi. Türk milletinin ulusal çıkarları nereyi işaret ediyorsa o hep ters yönde…