MİLLİYETÇİ Hareket Partisinin Kurucu Genel Başkanı, dünyanın neresinde bir Türk varsa onun gurur kaynağı ve Başbuğ’u, Türk milliyetçiliği ve ülkücülüğün efsanesi, merhum Alparslan Türkeş’in ebediyete intikalinin yirmi üçüncü yılındayız. Koronavirüs salgını dolayısı Anıtmezar’da bir araya gelmenin doğurabileceği risk ve muhtemel sağlık sorunları dikkate alınarak, bu yıl anma programını iptal etme mecburiyeti doğdu. Başbuğ Alparslan Türkeş Bey’i her durumda ve her şartta hayırla ve hürmetle anmak, hatıralarını yâd etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için önemini, Ülkücü ve milliyetçiler için değerini anlamak ve anlatmak hiçbir şekilde ihmal edemeyeceğimiz görevimizdir.

ŞAŞMAZ PUSULA

Merhum Alparslan Türkeş, zor ve meşakkatli bir yolu sabırla, dirayetle, inançla, imanla yürümüş, Türk siyasetinde bir dönüm noktası olmuş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet yaşaması için ne yapılması gerektiğini hem söylemiş, hem göstermiş, hem de bizzat yaşamış ve yaşatmıştır. Bugün dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu açmazlar, Alparslan Türkeş isminin anlamını, önemini ve yaptığı hizmetleri çok daha yükseltiyor ve ölümsüzleştiriyor. Gösterdiği hedefler, savunduğu değerler Türk milletinin geleceğini tayin etmede şaşmaz bir pusuladır.

TÜRKLÜK ŞUURU, İSLAM AHLAKI

Başbuğ Türkeş, tarihe altın harflerle yazılmış bir dava insanıdır. Cumhuriyet tarihinde yılmaz ve yorulmaz ve sarsılmaz bir koruyucu lider olarak anılacaktır. Milliyetçilikte zirve, insanlıkta numune olarak hatırlanacaktır. İnanç, istikrar, dik duruş ve cesaretin timsali, eşsiz ve yeri doldurulamaz bir lider olarak hiçbir zaman unutulmayacaktır. Atatürk’ten sonra cumhuriyet tarihinin en önemli, en etkili ve en belirleyici ismi olmanın şanıyla Türk tarihinde her zaman yer alacaktır. Başbuğ Alparslan Türkeş, Allah’a olan inancın, devlete olan sadakatin, millete olan güvenin birbiriyle çatışmadan, uyum içinde nasıl bir arada bulunacağını, bu değerlerin yaşatmak ve yüceltmekte ne kadar vazgeçilmez olduğunu kendi yaşantısı ile hayata geçirmiş, koyduğu ilkelerle de ebedileştirmiştir. Mücadelesi, niyeti ve hedefi Türklük şuur ve bilincini yerleştirmek, İslam ahlakını yaşamak ve yaşatmak, Türkiye Cumhuriyeti›ni yüceltmek ve yükseltmek ve bunun önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmaktır.

ÜLKE-MİLLET SEVDALISI

Türkiye Cumhuriyeti, tarihin gördüğü en büyük saldırıları yaşamasına, amansız ve kesintisiz bir ihanet sürmesine ve şer cephesinin bütün oyun ve tezgâhlarına rağmen, işte bu bilincin ortaya koyduğu muhteşem direnişle dimdik ayaktadır. Bu bilinçle yetişen milliyetçi ve ülkücü gençlik, Türk milletinin “çelik çekirdeği” olarak cumhuriyetin ilelebet yaşamasının teminatıdır. O, bir siyasi hareketin mimarı olmasının yanı sıra, hayat çizgisi içinde yüksek ahlâkın, sağlam karakterin, sarsılmaz inancın ve ufuk ötesini gören engin muhakemenin de temsilcisidir. Yürekten inandığı ve gönülden bağlandığı Türklük sevgisini her şeyin üzerinde tutmuş, çelikten iradesi ile örnek bir inanç timsali olarak “aç hürler ve tok esirler” ülkesi olmayı asla kabul etmemiştir. Atatürk’ten sonra cumhuriyet tarihinin en önemli, en etkili ve en belirleyici ismidir. Başbuğ Türkeş, inanç, istikrar, dik duruş ve cesaretin timsali, eşsiz ve yeri doldurulamaz bir lider örneğidir. Hak yolunun, peygamber aşkının mecnunu, namusun, ahlakın, ülke-millet sevdasının, bayrağın, ezanın, kısacası bütün milli ve manevi değerlerin sembolüdür.

CUMHURİYETİN TEMİNATI

Ebediyete intikalinin üzerinden 23 yıl geçmiş olmasına rağmen, yaptıkları ve hizmetleri bugün çok daha iyi anlaşılmakta ve önem kazanmaktadır. Cumhuriyeti korumayı ve bütün dünya Türklüğünü ayağa kaldırmayı sadece bir görev saymamış, bunu bir hayat biçimi olarak yaşamış, yaşatmış ve yaymıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet bağımsız, hür ve refah içinde bir ülke olarak var olabilmesi için bir taraftan insan olma sınırlarını çok zorlayan eziyetlere göğüs gererken, diğer taraftan en küçük bir yılgınlık, bıkkınlık ve yorgunluk göstermeden, büyük bir şevk ve heyecanla ileriye bakmış, sadece Türkiye’nin değil, bütün Türk dünyasının bekası için çabalamıştır. Bu bilinçle yetişen milliyetçi ve Ülkücü gençlik, Türk milletinin “çelik çekirdeği” olarak cumhuriyetin ilelebet yaşamasının teminatıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, kendisinden sonra Devlet Bahçeli liderliğinde kararlı ve emin bir şekilde her gün daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Şanıyla şerefiyle, şehidiyle şühedasıyla, edep ve erdemiyle tarihe adını kahraman diye yazdırmış Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Atatürk’ün izinden, Başbuğ’un sözünden ayrılmadan, davasını daha da ileriye taşıyor. Allah (CC), bu ülke, bu millet için gayret gösteren, emek harcayan, gazi olan, kanlarını - canlarını feda edenlere, Hakk’a kavuşmuş bütün Türk büyüklerine, şehitlerimize ve Başbuğ’umuza rahmet eylesin.