8 günde oynadığı 2 Barcelona, 1 Beşiktaş maçının üzerinden 72 saat geçmeden yeniden sahaya çıkan Galatasaray’ın mental ve fizik olarak çok yorgundu. TFF en azından bu maçı akşam saatlerinde oynatmalıydı.

Avrupa’ya veda etmiş olmanın moralsizliği ile maça hayli tutuk başladı Torrent’in talebeleri. Kerem Aktürkoğlu, Djilobodji’ye öyle bir çalım attı ki tam tabiriyle adeta belini kırdı rakibinin. Bu muhteşem çalım golü getirdi. Kaleyi bulan ilk şutunda gole kavuştu Galatasaray. Bafetimbi Gomis’in kendini saklaması ve takipçiliği, golü atmasında ki en önemli faktörlerdi. Aynı Gomis ilk yarının sonunda lüzumsuz bir faul yaptı. Maxim’in kullandığı serbest vuruşta Djilobodji takımının beraberlik golüne imza atarak Kerem’den yediği çalımın acısını çıkardı.

İkinci yarıda Galatasaray topu ele geçirdi, yana, geriye paslarla tempoyu düşürdü. Fırsat bulunca, savunma arkasına top atıp işi bitirmek istiyordu. Ev sahibi sakince kabul etti. Maçta dengeyi ilk golü attıran Maxim bozdu. Berkan’ın neden olduğu penaltıyı gol yapan Rumen futbolcu, üçüncü golü de savunma darbelerine karşın ayakta kalarak attırdı.

Arda Kardeşler, hakemliğin ruhunu bilse, futboldan biraz anlasa, maçın yıldızının Kerem olduğunu hissedip, onu korumaya alırdı. İki yarının da başında rakiplerinin acımasız faullerine maruz kalıp tedavi gören, Portekiz milli maçında ki en önemli kozumuzun maçı sakatlanmadan tamamlaması, Allahın Arda Kardeşler’e bir lütfuydu. Üstelik, Kerem’e bu hareketleri yapanlar bir kart bile görmediler.