Ankara Baro Başkanı Av. Gökhan Ağdemir, TBMM’de kurulan “Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma” Komisyonu üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında terörün tarihe gömülmesi ve kalıcı barışın sağlanması gerektiğini belirterek, “Adalet olmadan huzur olmaz, hukuk olmadan barış olmaz, birlik olmadan güçlü bir gelecek olmaz” dedi.
“Tarihi bir süreçten geçiyoruz”
Konuşmasına komisyon başkanı ve üyelerini selamlayarak başlayan Ağdemir, “Bugün burada, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken tarihi bir sürecin parçası olduğumuzun bilinciyle bulunuyoruz. Amacımız, kırk yılı aşkın süredir ülkemizin enerjisini tüketen terörü tarihin karanlığına gömmek ve kalıcı toplumsal barışı tesis etmektir” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te TBMM’de DEM Partisi sıralarına giderek tokalaşmasının “farklılıkların düşmanlık değil zenginlik olduğunu” gösterdiğini vurgulayan Ağdemir, Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı açıklamanın ise “cesur bir vizyon ortaya koyduğunu” belirtti. Ağdemir, “Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı, siyasi partilerin yapıcı yaklaşımı ve milletimizin desteği ile örgüt silah bırakma noktasına gelmiş, fesih kararını açıklamıştır. Bu gelişme yalnızca siyasi değil, aynı zamanda hukuk devletinin gücünün bir göstergesidir” diye konuştu.
Türkiye’nin terörle mücadelesinde büyük bedeller ödediğini hatırlatan Ağdemir, “Bu mücadelede canlarını veren şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyorum. Bugün bayrağımız dalgalanıyor, ezanlarımız okunuyorsa bunda en büyük pay onlara aittir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi minnetle yad ediyorum” dedi.
“Anayasal çerçevenin dışına çıkılamaz”
Sürecin en kritik boyutunun anayasal sınırlar olduğunu vurgulayan Ağdemir, şunları söyledi:
• 1. madde, Cumhuriyet rejimini güvence altına alır.
• 2. madde, devletin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtir.
• 3. madde, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, bayrağını, dilini ve milli marşını koruma altına alır.
• 66. madde, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğunu düzenler.
Bu hükümler, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Dolayısıyla bu süreçte atılan hiçbir adım, bu sınırların dışına taşınamaz. Anayasamızın temel ilkeleri, hem barışın hem de birlikte yaşamanın teminatıdır.
“Hukukun üstünlüğü esastır”
Terörle mücadelenin hukuk boyutuna da dikkat çeken Ağdemir, “Masumiyet karinesi Anayasamızın 38. maddesiyle korunur. İnfaz hukuku, cezalandırmayı olduğu kadar topluma yeniden kazandırmayı da amaçlar. Onarıcı adalet anlayışı ise mağdurun hakkını teslim ederken failin topluma dönüşünü hedefler. Biz hukukçular, her adımın hukukun üstünlüğü, ölçülülük ve adalet ilkeleri çerçevesinde atılması gerektiğini savunuyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin kırk yılı aşkın süredir teröre rağmen iç savaşa sürüklenmediğini belirten Ağdemir, “Bu, milletimizin ortak vicdanı ve bin yıllık kardeşlik hukukunun bir sonucudur. Bugün artık önümüzde tarihi bir fırsat vardır. Sayın Bahçeli’nin vizyonu, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve milletimizin desteğiyle ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi somut hale gelmiştir. Bu hedefe ancak hukukla, adaletle ve anayasanın çizdiği sınırlar içinde kalarak ulaşabiliriz” dedi.
Barolar ve hukuk camiası olarak görevlerinin bu sürecin hukuki teminatını sağlamak olduğunu vurgulayan Ağdemir, “Çünkü biz biliyoruz ki: Adalet olmadan huzur olmaz, hukuk olmadan barış olmaz, birlik olmadan güçlü bir gelecek olmaz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi hepimiz için yalnızca siyasi bir iddia değil; aynı zamanda anayasal, hukuki ve ahlaki bir görevdir” ifadelerini kullandı.
Ağdemir, konuşmasını “Allah bizlere doğruluk, sabır ve adalet nasip etsin. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” sözleriyle tamamladı.
