BAHADIR ÇOBAN / TÜRKGÜN
2025 yılı değerlendirme toplantısında basın yayın kuruluşlarının temsilcilerinin sorularını cevaplayan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler önemli mesajlar verdi. Terörsüz Türkiye sürecinin sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de barış, huzur ve istikrarına katkı sağlayacak çok boyutlu bir süreç olduğunu söyleyen Milli Savunma Bakanı, sürecin terör örgütünün talepleri doğrultusunda değil, devletin belirlediği çerçevede yürütüldüğünü dile getirdi. Terörle mücadelede elde edilen başarılarda en büyük payın aziz şehitlere, kahraman gazilere ve onların ailelerine ait olduğunu özellikle vurgulayan Bakan Güler, sürecin ilgili tüm kurumlarla koordinasyon içinde, temkinli ve akılcı bir yaklaşımla yürütüldüğünü belirtti.
TESLİM OLAN TERÖRİST SAYISINDA ARTIŞ
Bakan Güler, terör örgütünün fesih kararının ardından teslim olan terörist sayısında artış yaşandığını açıkladı. Yıl başından itibaren 105 PKK’lı, fesih kararından sonra ise 69 PKK’lı teröristin teslim olduğunu belirten Yaşar Güler, hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına veya farklı adlar altında faaliyet göstermesine müsaade etmeyeceklerini hatırlattı.
ENTEGRASYON SÜRECİ NETLEŞMELİ
SDG ile Suriye yönetimi arasında 10 Mart tarihinde imzalanan mutabakatın hâlihazırda sahada karşılık bulmadığını, entegrasyon sürecinin ucu açık ifadelerle değil, net tarihli, bağlayıcı ve uygulanabilir bir yol haritası ile yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Milli Savunma Bakanı, entegrasyonun ancak terör unsurlarından ayrıştırılmış, adem-i merkeziyetçi söylemi terk ederek merkezi otoriteye bağlanan ve paralel güvenlik yapılarının tamamen ortadan kaldırıldığı bir çerçevede mümkün olacağını söyledi.
ABD İLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
SDG’nin entegrasyonu konusunda ABD ile görüşmelerin devam ettiğini belirten Bakan Güler, ABD’nin bu konudaki yaklaşımının değiştiğini ve Amerikalı muhatapların gerçekleri daha iyi görmeye başladığını söyledi. SDG’nin mutlak surette Suriye ordusuna entegre olacağını vurgulayan Güler, SDG’nin entegrasyondan söz ettiğini ancak bunun birlik halinde entegrasyon anlamına geldiğini, bunun ise kabul edilemeyeceğini söyledi. Entegrasyonun ancak ferdi olarak Suriye ordusuna katılım şeklinde olabileceğini belirten Yaşar Güler, aksi durumda bunun entegrasyon olarak adlandırılamayacağını ifade etti.
TSK GAZZE İÇİN HAZIR
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin Gazze’de istikrarın sağlanmasına yönelik uluslararası çabalar kapsamında Gazze İstikrar Gücü’nde yer alma konusundaki kararlılığında herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek bu kapsamda gönderilecek birlik dâhil tüm hazırlıkların tamamlandığını açıkladı. İsrail’in Türkiye’nin istikrar gücünde yer almasını istemediğini dile getiren Bakan Güler, konuyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.
ATEŞKESİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ GÜVENCE MEKANİZMALARINA BAĞLI
Ateşkesin kalıcı olabilmesi için sahada ve masada adil ve etkin güvence mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İsrail’in ateşkesi ihlal eden saldırılarının süreci sekteye uğrattığını söyledi. Bu nedenle uluslararası toplumun ihlalleri önlemeye yönelik kararlı bir tutum sergilemesinin gerekli olduğunu dile getirdi.
“ÇOK FAZLA HEVESLENMESİNLER”
Bakan Güler, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kendisine tehdit oluşturmayan hiç kimse için tehdit olmadığını vurgulayarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkeye yönelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güç ve kararlılığa sahip olduğunu ifade etti. Yunanistan’ın Gayri Askerî Statüdeki Adalar’a İsrail’den temin edilmesi planlanan hava savunma sistemlerini yerleştireceğine dair haberlerin gündeme geldiğini hatırlatan Milli Savunma Bakanı, bu adaların hukuken silahlandırılmaması gereken adalar olduğunu vurgulayarak bu konuda gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti ve “Çok fazla heveslenmesinler” ifadesini kullandı.
MEŞRU HAKLARIMIZDAN TAVİZ YOK
Milli Savunma Bakanı Güler, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamaya veya meşru haklarını yok saymaya yönelik hiçbir girişimin başarıya ulaşmayacağını vurguladı. Bu çerçevede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerinin de aynı hassasiyetle savunulduğunu ifade eden Güler, Ada’da adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak iki devletli, eşit ve egemen bir yapının tanınmasıyla mümkün olduğunu belirtti.
GKRY’NİN SİLAHLANMA FAALİYETLERİ
Bakan Güler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bölge içinden veya dışından aktörlerle geliştirmeye çalıştığı askerî ve siyasi iş birlikleri ile silahlanma faaliyetlerinin Ada’daki barış ortamına hizmet etmediğini, aksine gerginliği tırmandırdığını söyledi. Türkiye’nin, anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve menfaatlerini korumak için her türlü askerî ve siyasi tedbiri alma kararlılığının tam olduğunu vurguladı.
VURULARAK DÜŞÜRÜLEN İHA
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 15 Aralık’ta Türk Hava Kuvvetlerine ait F-16’lar tarafından vurularak düşürülen insansız hava aracının (İHA), tespiti zor, kontrolden çıkmış bir hava aracı olduğunu belirterek İHA’nın F-16’lar tarafından takip edildiğini ve meskûn mahallerden uzakta, en uygun ve en emniyetli noktada, hava-hava füzesiyle vurularak düşürüldüğünü söyledi. Füze ile vurulması nedeniyle hava aracının parçalandığını belirten Güler, enkazı arama çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.
SADECE RESMİ AÇIKLAMALARA İTİBAR EDİLMELİ
Bakan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef göstermeye, yıpratmaya ve kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik yanıltıcı ve maksatlı haberlere karşı kamuoyunun dikkatli olması, bu tür iddialar karşısında yalnızca resmî açıklamalara itibar edilmesinin büyük önem taşıdığını da vurguladı.
CAATSA YAPTIRIMLARI VE F-35
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler şöyle konuştu: “ABD Başkanı Trump’ın CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını Senato’ya getirmek için girişimde bulunduğunu ve ABD’li yetkililerin de bu konuda çalıştığını biliyoruz. F-16 tedariki konusunda bir sorun görmüyoruz. Bizim tabi ki önceliğimiz F-35’lerde olacak. İsrail ve Yunanistan’ın bu uçakların bize verilmemesi için lobi yaptıklarını biliyoruz. Biz de CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için kendi çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. Bu konularda ayrı ayrı çalışma gruplarımız var. Konu çözülme aşamasına geldiğinde sizinle elbette paylaşacağız. Türkiye ve ABD bu sorunlarını çözecektir.”
EUROFİGHTER ALIMI
Bakan Güler, İngiltere ile yapılan anlaşma kapsamında 20 adet yeni üretim Eurofighter savaş uçağının tedarik edileceğini belirtti. Buna göre uçakların; 2030’da 6 adet, 2031’de 8 adet, 2032’de 6 adet olmak üzere kademeli şekilde Türk Hava Kuvvetleri envanterine gireceğini ifade etti.
KATAR VE UMMAN İLE GÖRÜŞMELER
Eurofighter tedariki kapsamında Katar ve Umman ile yürütülen görüşmelerin de olumlu seyrettiğini belirten Milli Savunma Bakanı Güler, Katar ve Umman’dan alınması planlanan uçakların çok az uçuş süresine sahip olan hazır uçaklar olduğunu söyledi. Bakan Güler, Eurofighter tedarikine ilişkin “ikinci el” tartışmalarını doğru bulmadıklarını belirterek Avrupa’da pek çok ülkenin ihtiyaç fazlası uçak teminine devam ettiğini ve bu uçakları aktif olarak kullandığını ifade etti. Eurofighter uçaklarının METEOR füzeleriyle birlikte alınacağını açıklayan Bakan Güler, bu uçaklarda millî yazılımlar ve millî mühimmatların da kullanılabileceğini söyledi. Türkiye’nin bu süreçte METEOR’dan daha iyi bir füze geliştireceğini, talep edilmesi hâlinde bu ürünlerin satışının da mümkün olabileceğini ifade etti.
AİLE YILI VE ZORUNLU ASKERLİK
2025 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Aile Yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Bakan Güler, Milli Savunma Bakanlığı olarak kendilerinin de konuyla ilgili çalışmalar yürüttüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu konuda hazırladığımız bir takım görüş ve önerileri önümüzdeki dönemde paylaşacağız. Örneğin, 3 çocuğu olan bir ailenin bir çocuğunun, 4 çocuğu olan bir ailenin 2 çocuğunun istediği yerde askerliğini yapabilmesi gibi düşüncelerimiz var. Biz Aile konusuna büyük önem veriyoruz, hatta en son İstanbul’da düzenlenen IDEF Fuarında da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte stand açtık.”
