İspir Belediye Başkanı Ahmet Coşkun, yeni projelerini ve bölgenin kalkınma vizyonunu Türkgün Gazetesine anlattı. Erzurum’un 2025 Turizm Başkenti seçilmesiyle İspir’in potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeye hazırlandıklarını belirten İspir Belediye Başkanı Ahmet Coşkun, Uluslararası Tarihi İspir Panayırı, Çoruh Plastik Sanat Çalıştayı ve boğa güreşleri gibi etkinliklerle ilçenin tanıtımını güçlendireceklerini, kültürel ve tarihi değerleri yaşatarak sosyal ve ekonomik dinamizmi artıracaklarını ifade etti.

“HEDEFİMİZ İSPİR’İ MARKA HALİNE GETİRMEK”
Erzurum’un 2025 Turizm Başkenti seçilmesiyle İspir’in potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeye hazırlandıklarını belirten İspir Belediye Başkanı Ahmet Coşkun, Uluslararası Tarihi İspir Panayırı, Çoruh Plastik Sanat Çalıştayı ve boğa güreşleri gibi etkinliklerle ilçenin tanıtımını güçlendireceklerini, kültürel ve tarihi değerleri yaşatarak sosyal ve ekonomik dinamizmi artıracaklarını ifade etti.
***
Soru: Sayın Başkan, “Üretken Belediyecilik” kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? İspir’de bu anlayışı nasıl hayata geçiriyorsunuz?
Ahmet Coşkun: Bildiğiniz üzere, “Üretken Belediyecilik” anlayışı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin belediyecilik literatürüne kazandırdığı özgün ve vizyoner bir yerel yönetim ilkesidir. Bizler de bu anlayış doğrultusunda, öncelikle Muhterem Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin “önce ülkem ve milletim” ilkesini ve sarsılmaz duruşunu kendimize rehber edinerek; Milliyetçi Hareket Partisi’nin 3 ana tema, 9 ilke ve 100 maddeden oluşan belediyecilik vizyonunu hayata geçiriyoruz. Kültürün, tarihin ve ticaretin kesişim noktalarından birisi olan İspir’imizin çehresini, MHP’nin “Üretken Belediyecilik” anlayışıyla şekillendirerek, hemşerilerimize en nitelikli hizmetleri sunmayı ertelenemez bir sorumluluğumuz olarak görüyoruz.

Amacımız sürdürülebilir kalkınma, yerel üretim ve toplum katılımını merkeze alan bir belediyecilik modeli oluşturmak. Üretken belediyecilik, kaynakları en verimli şekilde kullanarak ekonomik kalkınmayı destekleyen ve toplumun her kesimine dokunan bir anlayıştır. Yaşamış olduğumuz coğrafyayı hem ekonomik hem de sosyal refah yönünden daha ileriye taşımak için hem proje hazırlayıp hem de bu projeleri uygulamaya sokmamız gerekmektedir. Bizler de idareci olarak İspir’de bu yaklaşım anlayışıyla hareket ediyoruz. Geçtiğimiz dönemde bu anlayışımızla 41 projemizi başarıyla tamamlayarak halkımızın beğenisine sunduk, şimdi ise hazırlamış olduğumuz 50 yeni projemizle bölgemize ve halkımıza hizmet etmeye hazırlanıyoruz.

“ÖDÜLLÜ ŞEHİR: İSPİR”
Soru: Avrupa ödüllü bir şehir olarak kamuoyunda büyük ilgi gördünüz. Bu projeyi nasıl gerçekleştirdiniz?
Ahmet Coşkun: Öncelikle bu önemli konuyu gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim. İspir Belediyesi olarak çevre ve sürdürülebilir kalkınma projelerine büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından düzenlenen sıfır emisyon farkındalık programlarına katılarak ilçemizi uluslararası alanda temsil ettik. Amacımız, çevre dostu ulaşım çözümlerine dikkat çekmek, İspir’in tarihi, kültürel ve turistik değerlerini tanıtmak ve doğal güzelliklerini ön plana çıkarmaktı. “Daha Az Araç, Daha Çok Hareket” sloganıyla bisiklet turları, yürüyüş organizasyonları, rafting programları ve yaya güvenliği eğitimleri gibi birçok etkinlik düzenledik. Halkımızın yoğun katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bu projeler sayesinde, İspir kendi kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü. Bu ödül, İspir’in markalaşması, tanıtımı ve turizm potansiyelinin artması açısından büyük bir kazanım oldu. İlçemiz artık sadece doğası ve tarihiyle değil, çevreci ve sürdürülebilir şehircilik anlayışıyla da adından söz ettiriyor. Gelecek dönemde de çevre dostu projeler ve turizmi destekleyen yatırımlarla İspir’i daha da ileriye taşımaya devam edeceğiz.

“GENÇLERİN EĞİTİM HAYATINA TAM DESTEK”
Soru: Geçmiş dönemlerde İspir’de eğitim alanında önemli projeleriniz mevcuttu. Gençler için bu dönem ve sonrası için ne gibi çalışmalar düşünüyorsunuz?
Ahmet Coşkun: Bizler için en hassas konuların başında eğitim ve gençlerimiz gelmektedir. Bir önceki dönemimizde ilçemize bir kütüphane kazandırdık ve buradan son derece olumlu dönüşler aldık. Bu yıl ise “İspir Akademi” projemizi hayata geçiriyoruz. Bu proje kapsamında eğitim merkezleri, psikolog hizmetleri ve etüt programları sunacağız. Belediyemizin üst katında faaliyete geçecek olan akademide çevrimiçi eğitim platformları ve özel eğitim hocalarımızla lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan gençlerimize destek olacağız. Her yaş grubuna istinaden oluşturulan branşlar doğrultusunda gençlerimizin doğru sınava hazırlanma sürecini işinde profesyonel hocalarımız ile kontrol altına alacağız. Bu yapı, sadece akademik başarıyı desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda çocuklarımızın duygusal, sosyal ve sanatsal gelişimlerine büyük önem veriyor. Amacımız her yaştan çocuğumuzun potansiyelini ortaya çıkararak hem okul hem de günlük yaşamlarında daha iyi bir gelecek sunmak.
"TARIM VE HAYVANCILIK, İSPİR’İN GELECEĞİDİR"
Soru: İspir ekonomisinin temel taşlarından biri tarım ve hayvancılık. Bölgede üretken belediyecilik anlayışını benimsemiş bir belediye olarak çiftçi ve üreticiye yönelik projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Ahmet Coşkun: Tarım ve hayvancılık, bölgemizin en büyük ekonomik gücüdür. Göreve geldiğimizde 101 mahallemizin tarım ve hayvancılık potansiyelini belirleyerek bir yol haritası oluşturduk. Aynı zamanda belediyemize Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü kurarak bir veteriner hekim ve ziraat mühendisi istihdamı sağladık. Bu doğrultuda Erzurum Valiliği ve Ticaret Borsası ile iş birliği yaparak “Soğuk Süt Zinciri ve Süt Toplama Merkezleri” projesini başlattık. İlk etapta 5 mahallede 1 araçla başladığımız süt toplama çalışmaları bugün 40 mahallede 5 araç ile devam ediyor. Bu projemizle ortalama her yıl ortalama 400 ton süt çiftçi ve üreticilerimizden alarak ekonomik katma değere dönüştürdük. 2025 yılı itibariyle de 9,5 milyon TL bütçeli “Kırsalda Süt Üreticilerinin Emeği Kazanca Dönüşüyor” projemizi hayata geçireceğiz. Çiftçilerimizi örgütleyerek üretimin değer kazanmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda üretken belediyecilik vizyonu ile mahallelerimize hayvancılığa destek kapsamında her yıl düzenli olarak yeni yayla yolu ve bakım onarımı gerçekleştirerek hayvan barınakları ve ahırların bakımı için inşaat malzemesi tedariki sağlayarak gelişmesine katkı sağlıyoruz.

"İSPİR TURİZMDE MARKA OLACAK"
Soru: Erzurum’un 2025 Turizm Başkenti olması İspir’e nasıl bir katkı sağlayacak?
Ahmet Coşkun: Erzurum’un 2025 Turizm Başkenti ilan edilmesi bölge için büyük bir fırsat. İspir olarak bu süreçte aktif rol alacağız. Turizm potansiyelimizi artırmak için üç önemli projeyi hayata geçiriyoruz:
1. Uluslararası Tarihi İspir Panayırı – 700 yıllık geçmişi olan bu panayırı uluslararası boyuta taşıyoruz. Bu etkinlik, kültürel mirasımızı tanıtmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik hareketlilik sağlayacak.
2. Çoruh Plastik Sanat Çalıştayı – Sanatla doğayı ve tarihi buluşturarak İspir’i kültürel anlamda da öne çıkaracağız.
3. İspir Boğa Güreşleri – Geleneksel bir etkinlik olan boğa güreşlerini tanıtım açısından önemli bir organizasyona dönüştürüyoruz.

“YEDİ ASIRLIK BİR KÜLTÜREL VE TİCARİ MİRASIN YENİDEN DOĞUŞU: ULUSLARARASI TARİHİ İSPİR PANAYIRI”
Soru: Bölgenizin kalkınması için turizmden başka çarenizin olmadığını dile getiren açıklamalarınız var. Uluslararası Tarihi Panayır yani İspir Derisinin sizde önemi ve bu kültürünün bölgeye ekonomik katma değerinden bahseder misiniz?
Ahmet Coşkun: Tarih boyunca şehirler, yalnızca taş ve toprakla değil; kültür, sanat, ticaret ve medeniyetin izleriyle şekillenmiştir. İşte Tarihi İspir Panayırı, tam 7 asırdır doğudan batıya, en az Balkanlara kadar uzanan geniş bir coğrafyanın tüccarlarını, sanatçılarını, entelektüellerini, yazarlarını, esnaflarını ve üreticilerini İspir’de bir araya getiren, ticaretin, sanatın ve kültürel etkileşimin kalbi olmuş muazzam bir buluşmadır.
Ancak bu köklü miras, son çeyrek asırda adeta yok edilmiş; bir zamanların ihtişamlı panayırı, çöplüğe, bataklığa, toza ve çamura terk edilmiş, hatta hayvan pazarına dönüşmüştü. Oysa bu panayır, yalnızca bir ticaret etkinliği değil, bir medeniyetin, bir kültürel kimliğin ve büyük bir tarihin aynasıydı.
Göreve geldiğimiz ilk günlerden itibaren bu mirasa sahip çıkmak önceliğimiz oldu. Tarih boyunca su kenarlarında gelişen medeniyetler gibi, Çoruh Nehri'nin kıyısında, bugün “Devlet Bahçeli Türk Dünyası Millet Bahçesi” olarak adlandırdığımız alanda bu büyük geleneğin temellerini yeniden attık. Tarihi İspir Panayırı’nı sadece eski görkemine kavuşturmakla kalmadık, onu daha da büyüterek, ulusal ve uluslararası bir boyuta taşıdık.
Bugün, Türkiye'nin en büyük sanatçıları, esnafları ve kültür insanları bu tarihi buluşmaya akın ediyor. Her yıl düzenlenen ve yüzbinlerin katılımıyla gerçekleşen bu büyük organizasyon, sadece İspir’in ticari hayatına değil, kültürel ve turistik kimliğine de devasa bir katkı sunuyor. Yıllardır gurbette yaşayan 400 bine yakın hemşerimizin en az 200 bini, bu büyük organizasyon sayesinde İspir’le, memleketiyle, kökleriyle yeniden kucaklaştı. Yeni nesiller, bu büyük tarihi mirasa tanık olurken, geçmiş ve gelecek arasında güçlü bir köprü kurmanın gururunu hep birlikte yaşadık.
Ve bugün, İspir artık sadece kendi tarihiyle değil, tüm Türk dünyasının ortak mirasıyla buluşuyor.
Bu yıl, Türk Dünyası Turizm Başkenti organizasyonu kapsamında, Tarihi İspir Panayırı, “Türk Dünyası Tarihi İspir Deri Panayırı” adıyla, İspir’i Türk Dünyası ile buluşturacak ve Türk Dünyası’nı da İspir’e taşıyacak. Bu büyük onurun ve gururun heyecanını taşıyoruz.
23 Ağustos’ta başlayacak olan bu büyük buluşmada, Anadolu’nun dört bir yanından, Türk coğrafyasının her köşesinden gelen misafirlerimizle birlikte olacağız. Geçmişin izinde, geleceğe yürüyerek Türk milletini, Anadolu insanını ve tüm Türk Dünyası’nı İspir’e davet ediyoruz!
Bu panayır aynı zamanda tarihi bir hafızanın yeniden dirilişi, Türk kültürünün, sanatının ve ticaretinin güçlü bir şekilde geleceğe taşınmasıdır.
Bu yüzden hep bir ağızdan diyoruz ki: “Birlikte yaşamak, birlikte üretmek, birlikte güçlenmek için: Haydi İspir’e!”

“ÇORUH’TAN DÜNYAYA AÇILAN SANAT KÖPRÜSÜ: İSPİR MİLLET BAHÇESİ VE İSPİR MÜZESİ"
Soru: Sosyal yaşam alanları konusunda belediyenizin projeleri ve öncelikleri nelerdir?
Ahmet Coşkun: Halkımızın dinlenebileceği, sosyalleşebileceği ve aileleri ile birlikte hoşça vakit geçirebilecekleri alanlar oluşturmak sosyal belediyecilik anlayışımızın olmazsa olmazları arasında. Bu kapsamda Çoruh Nehri kıyısında çöplük olarak kullanılan, döküm sahası haline gelmiş, kanalizasyon atıklarının içinden aktığı, adeta bir bataklığa dönüşmüş 20 dönümlük bir alanı üretken belediyecilik anlayışımızla kontrol altına alarak kullanılabilir bir alana dönüştürdük. Daha sonrası ise bu alanı devletimizi desteği ile projelendirip “İspir Millet Bahçesine” dönüştürdük.

Meclis kararıyla adını Devlet Bahçeli Türk Dünyası Millet Bahçesi koyduğumuz bu 20 dönümlük alan, bugün İspir’in kültür ve sosyal yaşamına yön veren muazzam bir esere dönüşmüş durumda.
Bugün spor alanları, yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, açık hava düğün ve nişan alanları, fuar ve konser sahaları, açık hava sineması, piknik ve barbekü alanları, kamelyalar ve İspir’in tarihini yaşatan özel mekânlar ile donatılmış bu muazzam kültür parkı, ilçemizin geleceğine armağan ettiğimiz en değerli projelerden biri oldu. Ailelerimizin çocukları ile beraber vakit geçirebilecekler ve her türlü aktiviteye cevap verebilecek muazzam bir alan haline geldi. Aynı zamanda bu alanda İspir Müzesi’ni kurarak sanat ve tarih meraklıları için önemli bir merkez oluşturuyoruz. Bu dönüşüm, bize çalışınca, üreten bir belediyecilik anlayışıyla hareket edince nelerin başarılabileceğini en net şekilde gösterdi. Bu büyük eserin İspir’e kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Aynı zamanda İspir Millet Bahçesi içerisinde olan yaklaşık 2 dönüm üzerine kurulmuş “İspir Müzemiz” ilçemizin kültür, sanat ve tarih alanında en büyük vizyonumuzun başında gelmektedir. Her yıl düzenli bir şekilde gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Çoruh Plastik Sanat Çalıştayı’nda ülkemizin önde gelen sanatçılarıyla İspir’in tarihini ve doğasını sanatla buluşturarak ortaya çıkan eserleri “ispir Müzesi” ile Dünyaya tanıtarak turizm konusunda bölgeye katma değer kazandırmayı hedefliyoruz.
İlerleyen zamanlarda Rize-Mardin sevgi yolunun tamamlanması ve Rize-İyidere limanının aktif hale gelmesiyle bölgenin turizm potansiyeli de artacak ve turizm konusunda markalaşması sağlanacaktır. Bizler üretken belediyecilik ve vizyoner ufkumuzla kırsal kalkınmada turizm, tarih ve doğa konusunda sanatın tanıtım konusunda ne denli önemli bir yol oynadığının farkındayız ve İspir bunun en güzel örneği olacak.
"TEMİZ ŞEHİR VE ÇEVRE DOSTU BELEDİYECİLİK"
Soru: Çevre konusunda belediyenizin yürüttüğü çalışmalar ve projeleriniz nelerdir?
Ahmet Coşkun: Göreve geldiğimiz ilk günden bugüne en hassas olduğumuz konulardan bir tanesi temizlik ve çevre estetiğidir. Bu hizmetlerin belediyelerin projesi değil aksine asli görevi olduğunu savunuyorum. İlk olarak ilçemizin yarım asırlık çöp toplama alanının temizlenmesi ve düzene sokulmasıyla ilgili bir çalışma başlatarak bu duruma sessiz kalmadığımızı belirttik. 101 mahallemizin çöpünün toplanarak vahşi depolama yöntemi ile adeta bir çöp dağları görüntüsü veren alanı kaldırarak o alanda ağaçlandırma çalışmaları başlattık. Akabinde ise 3 farklı bölgede geçici olarak çöp toplama yerleri oluşturarak toplanılan çöpleri kontrollü bir şekilde depolamaya gittik. Erzurum Büyükşehir belediyemizle beraber komşu ilçemizle ortak bir yerde “Çöp Katı Atık Tesisi” projesi için fizibilite ve saha çalışmaları yaparak projemizi hazırlayarak sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Yine çevre estetiği ve temizlik çalışmaları olarak merkezdeki derelerin ıslahını ederek bataklıkları kurutup peyzaj çalışmalarını başlatarak bu bölgelerde halkımızın aileleri ile vakit geçirebilecekleri kamelya ve ışıklandırma çalışmaları gerçekleştirdik. Devamında ise rutin hale getirdiğimiz cadde ve sokaklarımızın temizliği ve hijyen çalışmaları kapsamında her hafta köpüklü sularla caddelerimizi yıkayarak çevre temizliğindeki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Her zaman dediğimiz gibi temizlik ve çevre sağlığı belediyelerimizin proje vaadi değil asli işi olmalıdır.
“ATASI OLMAYANIN ÖTESİ OLMAZ”
Soru: Birçok medeniyete ev sahipliği ederek İspir ile özdeşleşen bir kaleniz var. İspir Kalesi ve çevresinde yapmış olduğunuz projeler ve kent estetiğinden biraz bahseder misiniz?
Ahmet Coşkun: Çok anlamlı ve derinliği olan kıymetli bir atasözümüz var: Atası olmayanın ötesi olmaz. Bu söz, bize kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Biz, tarihimize ve tarihi hafızamıza sahip çıkmak zorundayız. Geçmişimizi geleceğimizle kucaklaştırmak, dünün mirasını yarınlara taşımak ve bizden sonraki nesillere kıymetli eserler bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur.
Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği etmiş ve bizlerle de özdeşleşmiş olan İspir Kalesi belediye haricinde her vatandaşımız gibi benim de şahsi hassas duygular taşıdığım konuların başında gelmektedir. Bizlerin buna sessiz ve seyirci kalmamız düşünülemez. İlçe girişimizde adeta bölgenin koruyucu kimliğini ve tarihi hafızasını taşıyan İspir Kalemizin restoran çalışmalarımıza başlayarak ihalemizi gerçekleştirdik ve çalışmalarımız devam ediyor. Hem mevcut yapıyı koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak hem de turizm konusunda markalaşmasını sağlayarak turizme kazandırmak en büyük hedeflerimiz arasında. Bu çalışmayı gerçekleştirirken bazı şeyleri birbirleriyle doğru bir şekilde entegre ederek sürdürülebilirlik kazandırmak gerekiyor.
Burada Kent Estetiği ve Tarihi Dokuya uyum devreye giriyor. Bizlerde üretken belediyecilik anlayışımızla proje gerçekleştirip çalışmalarımızı başlattık.
İspir'in girişi, kent bilincine yakışmayan bir haldeydi. Adeta bir hurdalık, bir çöplük görünümündeydi. Oysa bir kentin girişi, o kentin vitrini, kimliği ve ruhudur. Biz bu alanı hak ettiği değere kavuşturduk ve tarihi bir dokunuşla Türk mitoloji parkına dönüştürdük. Türk büyüklerinin büstleri, Türk devletlerinin bayrakları ve 36 metre yüksekliğinde dalgalanan Türk bayrağımız ile bu alan artık bir milletin şanlı geçmişini yansıtan bir simge haline geldi.
Bununla da yetinmedik. Cumhuriyetimizin 100. yılını anlamlı kılmak adına, kavşağın tam ortasına 16 metre yüksekliğinde muazzam bir özgün anıt inşa ettik. Bu anıt, bizim Cumhuriyet’in yalnızca bir paydaşı değil, ayrılmaz bir parçası olduğumuzu ifade eden güçlü bir sembol olarak yükseliyor.
Hemen yanı başında, 150 metre uzunluğunda, 4-5 metre yüksekliğinde bir taş duvar üzerine inşa ettiğimiz anıtsal kaya kabartması, tarihin izlerini bugüne taşıyor. Üzerine, milli mücadelemizin destansı ruhunu anlatan muazzam bir rölyef işleyerek, geçmişimizin görkemli hatırasını taşlara kazıdık. Geceleri özel ışıklandırmalarla aydınlatılan bu eser, ziyaretçilerine adeta bir zaman tünelinden geçerek binlerce yıllık tarihimizin derinliklerine yolculuk yapma hissi veriyor.
Bu alanı daha da anlamlı hale getirmek için meclis kararıyla buraya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini verdik. “Recep Tayyip Erdoğan 100. Yıl Meydanı” adını taşıyan bu alan, İspir’in tarihine altın harflerle yazılmış bir miras olarak gelecek nesillere kalacak. Bu büyük projeye emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Biz, çalışırsak ve inanırsak nelerin mümkün olduğunu gösterdik. İspir’i hak ettiği kimliğe kavuşturmanın gururunu yaşıyoruz.

“KADINLARIMIZIN REFAH SEVİYESİNİ YÜKSELTİYORUZ”
Soru: Kırsal bölgelerde hepimiz biliyoruz ki kadın olmak en zor olan şeylerin başında geliyor. İspirli kadın hemşerilerinizin sosyal hayata katılımı konusunda ne tür projeleriniz var?
Ahmet Coşkun: Sizlerin de söylediği gibi kırsalda, hele de doğuda kadın olmak gerçekten zor. Düşündüğümüz zaman her işin ana kaynağını onlar oluşturuyor. Üreten, toplayan, kışın en zor şartlarda yaşam mücadelesi veren ve aileyi yönlendirenler kadınlarımız, yani en değer verdiklerimizdir. Aslında bölgede yapılan hiçbir proje onlar için yapmış olduğumuz projeler kadar anlam taşımıyor ve hassas değil. Bizler de bu konuda hassasiyet taşıyarak onların sosyal refah konusunda kalkınması ve sosyalleşmesi için mücadelemizi veriyoruz.
Bölgemize kazandırdığımız “İspir Millet Bahçesi” kadınlarımızın adeta sosyal anlamda vakit geçirebildikleri bir alana dönüştü. Yazın piknik alanı, kahvaltı günleri, yürüyüş ve spor programının gerçekleştiği rahatça hareket ederek geç vakitlere kadar sosyalleştiği bir alan olarak hizmet veriyor.

Aynı zamanda her sene düzenli olarak gerçekleştirilen konser programları, söyleşiler, konferanslarda az da olsa kadınlarımızın vakit geçirmeleri ve yılın stresinin atılması açısından önemli programlar olduğu kanaatindeyim.
Belediyemize bağlı kurmuş olduğumuz “Bizim Masa” kadınlarımızın vakit geçirebildiği, gün programlarını gerçekleştirebildiği ve örgütlenerek hayır işlerinin yapıldığı bir alana dönüştürüldü. Kırsalda bu tür yaklaşımlar ve birlik beraberlik çalışmaları son derece önem arz etmektedir.
Diğer bir önem arz eden projemiz ise Plastik Sanat Çalıştayı kapsamında kadınlarımıza Seramik konusunda vakit geçirebilecekleri, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’yla hazırlamış olduğumuz ve toplam bütçesi 2 Milyon 500 bin değerinde meslek eğitim atölyesi projemiz. Burada kadınlarımız usta eğitimciler tarafından alacakları eğitim sonrasında seramik konusunda hem ekonomik kalkınma sağlayacaklar hem de vakit geçirebilecekleri bir alana sahip olacaklar.
Ayrıca bölgemizde kurulan İspir Hanımeli Kadın Kooperatifi tarafından paydaş çalışmalar gerçekleştirerek üretilen ürünlerin tanıtılması ve yaşam kalitelerinin artırılması hususunda ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Böylelikle kadınlarımızın ekonomik olarak bağımsızlıkları artıyor ve girişimcilik ruhları güçleniyor.

“İSPİR SPORUN VE SPORCUNUN MERKEZİ HALİNE GELECEK”
Soru: Peki bir belediye başkanı ve bir baba olarak gençler ve spor hakkında projeleriniz ve çalışmalarınız nelerdir?
Ahmet COŞKUN: Bu, çok önem arz eden hassas konuların başında geliyor. Buradaki hassasiyet ise ölçü ve doğru kullanım olarak algılanmalıdır. Bir taraftan teknolojiye ayak uydurabilmek için çalışmalar başlatmak, diğer taraftan ise teknolojiyi kontrol altına alıp gençlerimizi sosyalleştirebilmek. Belediye olarak bizlerin bu konuda doğru adımlar attığını düşüyorum. Bilgiye hızlı ulaşan, yeniliklere açık ve teknolojiyi etkin kullanabilen genç bir neslin neler yapacağını kestirebilmek emin olun oldukça güç ve zor.
Bizler, yerel yönetimler olarak bu büyük potansiyelin doğru değerlendirilmesi ve en verimli şekilde kullanılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda, İspir Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz “İspir Akademi” ile dijital dönüşüm, teknolojinin bilinçli kullanımı ve kişisel gelişim alanlarında gençlerimize rehberlik ediyoruz. Belediyemizin üst katında oluşturduğumuz akademi ortamında, gençlerimizin ilgi ve yeteneklerine uygun testler yaparak yönlendirme sağlıyor, özel ders programları sunuyoruz. En büyük hayalimiz, kendi yazılımlarını, projelerini ve fikirlerini geliştiren gençlerimizin küresel ölçekte ses getirmesi, İspir’i teknolojiyle buluşturup geleceğe taşımalarıdır.
Diğer taraftan, gençlerimizin teknolojinin esiri olmasını önleyerek sosyal hayatla iç içe olmalarını da önemsiyoruz. Bu doğrultuda güçlü adımlar attık ve İspir Belediyesi Spor Kulübü’nü kurarak, Gençlik ve Spor Merkezi bünyesinde spor faaliyetlerini teşvik ettik. Özellikle Tekvando branşında yaklaşık 500 gencimize eğitim vererek onları hem topluma hem de spora kazandırıyoruz. Sıfırdan başladığımız ve amatör olarak katıldığımız organizasyonlardan önemli başarılarla dönmek, doğru yolda olduğumuzun en büyük kanıtıdır.
Biz inanıyoruz ki bu toprakların gençleri, attığımız bu sağlam temeller sayesinde gelecekte Türkiye şampiyonalarında madalya kazanacak, hatta uluslararası arenalarda bayrağımızı gururla dalgalandıracaktır. Amacımız, gençlerimizin hem teknolojiyi bilinçli kullanmasını sağlamak hem de sosyal hayata katılımlarını artırmaktır. Tüm gayemiz, gençlerimizin geleceğine yatırım yapmaktır ve bunun için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Muhabir: Bahadır Çoban