TBMM Genel Sekreterliği, Meclis’te stajyer öğrenciye yönelik istismar iddialarıyla ilgili yürütülen idari soruşturmanın medyada yer almadan önce başlatıldığını ve sürecin titizlikle sürdürüldüğünü açıkladı. Yapılan değerlendirmelerde, başlangıçta tek başvuruyla yürütülen soruşturmanın derinleştirilmesi sonucu iki yeni şikayetçiye daha ulaşıldığı ve toplamda 5 personel hakkında işlem tesis edildiği bildirildi.
Genel Sekreterlik tarafından yapılan yazılı açıklamada, stajyerler ve ailelerinin mağduriyetine yol açan olay karşısında ilk andan itibaren kararlı bir tutum sergilendiği, kamuoyunun da düzenli olarak bilgilendirildiği ifade edildi. Daha önce iki kez basın açıklaması yapılmasına rağmen, kamuoyunda hâlen yanlış ve yanıltıcı paylaşımların dolaşımda olmasının dikkatle takip edildiği vurgulandı.
İdari soruşturma kapsamında elde edilen bulgular doğrultusunda, 3 personel hakkında kamu görevinden çıkarma, 2 personel hakkında ise eylemlerine uygun disiplin cezası uygulanmasının teklif edildiği hatırlatıldı. Açıklamada, iddia edilen fiilleri işleyen personelin unvanı, görev yeri ya da kıdemine bakılmaksızın hem idari hem de adli süreçlerin kararlılıkla yürütüleceği belirtildi.
Söz konusu olayın detaylarına ve stajyerlerin görev yaptığı dönemlere de yer verilen açıklamada, suça karışan sınırlı sayıdaki kişinin tüm TBMM personelini zan altında bırakmasının büyük bir haksızlık olduğu ifade edildi. Hukuka ve meslek etiğine uygun şekilde görev yapan Meclis çalışanlarının yanında durulacağı ve TBMM’nin kurumsal itibarının korunacağı vurgulandı.
Görevden uzaklaştırıldı
Açıklamada, taciz iddialarının kamuoyuna yansımaması halinde üzerinin örtüleceği yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Şikayetçi ailenin ilk olarak Genel Sekreterlik makamına başvurduğu, gerekli güvence verilmesinin ardından resmi dilekçenin sunulduğu ve TBMM Başkanlığının talimatıyla soruşturmanın derhal başlatıldığı aktarıldı. İdari soruşturmanın 20 Kasım’da başladığı, basında ise konunun ilk kez 10 Aralık’ta yer aldığına dikkat çekildi. Hakkında delil elde edilen 3 personelin 4-5 Aralık tarihlerinde görevden uzaklaştırıldığı kaydedildi.
Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte iki yeni şikayetçiye ulaşıldığı ve bu doğrultuda dosyanın genişletildiği belirtilirken, disiplin soruşturmasına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gecikmeksizin adli makamlara iletildiği ifade edildi. Bir stajyere yönelik “iddialarını ispatlamadan konuşma” şeklinde telkinde bulunulduğu iddiasıyla ilgili olarak ise ayrı bir disiplin soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
Ayrıca Meclis’te 2018 yılından bu yana sistematik taciz yaşandığı yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığı belirtildi. 2018’de yaşanan olayın farklı bir birimde gerçekleştiği, ilgili personelin kamu görevinden çıkarıldığı ve mevcut soruşturmayla herhangi bir benzerlik taşımadığı ifade edildi. Meclis mutfağında bulunan güvenlik kameralarının geriye dönük incelenmesi sonucunda yalnızca tek bir şüpheli durumun tespit edilerek soruşturmaya dahil edildiği aktarıldı.
Tecavüz, kürtaj gibi iddiaların üzerinin örtüldüğü yönündeki söylemlerin de gerçeğe dayanmadığı belirtilen açıklamada, bu tür iddiaların stajyerler ve aileleri tarafından dile getirilmediği ve çocukların haklarını zedelediği vurgulandı. İdari ve adli soruşturmalarda bu yönde herhangi bir bilgi, belge ya da emareye rastlanmadığı kaydedildi.
Açıklamada, elinde bu tür iddiaları destekleyecek bilgi ya da belge bulunduğunu öne süren kişilerin vakit kaybetmeden adli ve idari mercilere başvurmasının hukuki ve vicdani bir sorumluluk olduğu ifade edildi. Soruşturmanın gizli yürütüldüğü iddialarının da doğru olmadığı, süreçle ilgili bilgilendirmenin 10 ve 11 Aralık tarihlerinde kamuoyuyla paylaşıldığı, siyasi parti grupları ile KEFEK Komisyonu’nun bilgilendirildiği ve tüm belgelerin adli makamlarla paylaşıldığı vurgulandı.
