Sabah aynaya baktığınızda “Neden bu kadar solgun görünüyorum?” diye geçirdiniz mi hiç içinizden? Oysa bazen cevap, krem şişelerinde değil… mutfakta sizi bekliyor olabilir. Uzmanlar, cildi adeta yeniden canlandıran, taze bir parlaklık kazandıran doğal bir sırrı konuşuyor: kivi
Evet, o yeşil, ekşi ve enerji dolu meyve! Düzenli kullanıldığında, cildinize sadece ışıltı kazandırmakla kalmıyor; pahalı serumların bile ulaşamadığı o “canlı görünümü” sağlayabiliyor.
Doğal Işıltının Kaynağı! Kivinin Ciltteki Büyüleyici Etkisi
Kivi, doğanın sunduğu en güçlü C vitamini kaynaklarından biri. Hatta bu konuda portakalı bile geride bırakıyor. Cilde temas ettiğinde, o donuk görünümü ortadan kaldırıyor; kolajen üretimini artırarak daha sıkı, taze ve aydınlık bir ten yaratıyor.
İçeriğindeki doğal meyve asitleri (AHA) ise cildi nazikçe arındırıyor. Yani bir yandan ölü deriden kurtulurken, bir yandan da taptaze bir ciltle tanışıyorsunuz.
Dermatologlar, bu maskeyi haftada 2 kez, özellikle de gece yatmadan önce uygulamayı tavsiye ediyor. Çünkü gece, cildin kendini onardığı, “yenilenme zamanı” olarak biliniyor. İşte tam bu anda yapılan kivi bakımı, sabaha capcanlı bir ciltle uyanmanızı sağlıyor.
10 Dakikada Fark Yaratan Tarif
Hazırlaması da tıpkı etkisi kadar kolay!
1 olgun kiviyi ezip 1 tatlı kaşığı balla karıştırın. Temiz cildinize nazikçe sürün ve 10 dakika kadar bekleyin. Ardından ılık suyla durulayın.
İlk denemede bile farkı hissedeceksiniz cildiniz daha yumuşak, daha pürüzsüz ve sanki içten aydınlanmış gibi görünecek.
Bal, kivinin asidik yapısını yumuşatarak cildin nem dengesini korur. Bu da hem canlılık kazandırır hem de kuruma ya da tahrişi önler. Kısacası: doğanın iki mucizesi, tek bir maskede buluşuyor.
Güzellik Şişede Değil, Meyve Kasesinde Saklı
Cildinize doğallık, tazelik ve parlaklık kazandırmak istiyorsanız cevabı kozmetik mağazalarında değil, mutfağınızda bulabilirsiniz.
Bir dilim kivi, bir tatlı kaşığı bal… ve aynaya baktığınızda o yorgun yüz gitmiş, yerini ay gibi parlayan bir cilt almış olacak.
