Selülit oluşumunda en önemli faktörlerden biri genetik yatkınlıktır. Ailenizde selülit problemi olan bireyler varsa, cildinizde portakal kabuğu görünümü oluşma riski daha yüksek olabilir. Genetik faktörler, yağ hücrelerinin dağılımını, cilt altı bağ dokusunun yapısını ve dolaşım hızını etkileyerek selülit oluşumunu hızlandırır.
Hormonal Değişiklikler
Hormonal dalgalanmalar selülit üzerinde doğrudan etkilidir. Özellikle östrojen ve progesteron:
Toplardamarların kas yapısını gevşetir,
Damar duvarlarını zayıflatır,
Doku aralıklarına sıvı sızmasına neden olur.
Ödem, lenf sistemi tarafından yeterince uzaklaştırılamadığında, yağ hücrelerine bası yapar ve metabolizmayı yavaşlatır. Bu nedenle hamilelik, menopoz veya doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormonal değişiklikler selülit oluşumunu hızlandırabilir.
Yaşam Tarzı Faktörleri
Hareketsizlik: Düzenli egzersiz yapmamak, kan ve lenf dolaşımını yavaşlatır.
Uzun süre oturma veya ayakta durma: Kan dolaşımının yeterli olmaması ödemi artırır.
Stres: Kortizol hormonunun artması yağ metabolizmasını etkiler ve selüliti tetikler.
Yaşam tarzındaki bu faktörler, selülitin daha erken ortaya çıkmasına ve daha belirgin olmasına neden olur.
Beslenme Alışkanlıkları
Beslenme, selülit oluşumunda kritik rol oynar. Özellikle:
Yüksek tuz ve şeker tüketimi, dokularda sıvı birikimini artırır,
İşlenmiş gıdalar ve doymuş yağlar, yağ hücrelerinin büyümesini destekler,
Yetersiz su tüketimi, lenf dolaşımını yavaşlatır ve ödemi artırır.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve bol su tüketimi, selülit oluşumunu yavaşlatabilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı
Sigara, cilt dokusunu zayıflatır ve oksijen taşınmasını azaltır,
Alkol, vücudun ödem ve toksin birikimini artırır.
Bu alışkanlıklar, cildin elastikiyetini kaybetmesine ve yağ hücrelerinin daha hızlı büyümesine yol açarak selüliti hızlandırır.
Kan ve lenf dolaşımı yavaş olan bölgelerde yağ hücreleri daha kolay büyür ve birikir. Özellikle bacak, basen ve kalça bölgesinde dolaşım yetersizliği olan kadınlar, selülit oluşumuna daha yatkındır. Düzenli yürüyüş, kardiyo ve bacak kaslarını güçlendiren egzersizler, bu süreci yavaşlatabilir.
