Gündemin en çok konuşulan konuları sıralamasında hakem hataları birinci sırada yer alıyor. Hakem hatalarından şikayetçi olmayan kulüp başkanlarının sayısı ise yok denecek kadar az. Onların da TFF ve MHK üzerinde etkili ve müdahaleci oldukları için seslerinin çıkmadığı konuşuluyor.

Şikayetçi olanların ise bence konuşmaya hiç hakkı yok. Çünkü MHK’nın atanması esnasında kafayı kuma gömdüler. TFF bu MHK’yi atarken kariyer ve liyakat unsurlarını hiç dikkate almadı. Akrabalık, hısımlık, ticari ortaklık gibi ilişkilerinin bulunduğu, amir-memur ilişkisi içinde dilediğini yaptırabileceği bir MHK’yi göreve getirdi. MHK’ den de son derece memnun. Niye acaba?

***

Geçtiğimiz hafta yaptığı icraatlar MHK’yı komik duruma düşürdü. Önce yeni uygulamayla görev alacak hakemlerin isimleri açıklandı. Ertesi gün listenin delindiği görüldü. Yani liste tam bir “Paçavra” olmuş. Eğitimde hatalı denen hakeme maç var, haklı denen hakeme maç yok. VAR’daki bir hakemi, 3 gün sonra aynı takımın maçında hakem olarak görüyoruz. Bu atamalara müdahale edilmediğine kim inanır?

***

Bir kulüp başkanı bir hafta şikayetçi oluyor, ağzından alevler çıkıyor. Ertesi hafta sus pus. Niye? Tesadüfen lehine hakem hatası oluyor! Bu cümle ile sahada hata yapan hakemler töhmet altında kalmasın. Onlar asla ve asla sahaya peşin hükümlü çıkmazlar. Ama hepsinin kimyası bozuldu. Yöneticilerinin şaşırtan, adaletsiz ve dirayetsiz icraatlarından dolayı hakemlerden adaletli ve cesaretli yönetim beklemek şu anda mümkün değil. Sakın kimse MHK başkanının süslü cümlelerine kanıp da, geleceğe umutla bakmasın. Hakem camiası bu MHK ile dip yapmıştır. Ama Sayın kulüp başkanları, hakem hatası olduğu zaman bağırırım, çağırırım, ertesi hafta da lehime hata yaptırırım zihniyetinden mutlu ise, futbolumuz bu MHK ile devam etsin.