Bu maç trafiğine dayanmak zor. Kupa ile birlikte Ocak ayında 8 maçlık maraton herkesi yıpratacak. Fiziksel yıpranmanın yanı sıra, seyahat yoğunluğu, covid riskini de arttırıyor. Takımlar özel ulaşım yöntemlerini tercih ederek riski azaltmayı hedefliyor. Ancak hakemlerin böyle bir şansı yok. Uzak mesafeler için havayolunu kullanmak zorundalar. Bu nedenle riski en üst düzeyde hakemler yaşıyor. Kapalı ortamlardaki toplantıların ve STK genel kurullarının dahi ertelendiği bir dönemde, hakemlerimiz bugün Riva’da 8 günlük kampa giriyor. Dün hepsi test yaptırdılar. Toplu taşım kullanıp yolculuk yaptılar. Burada toplu olarak eğitimler yapılacak, antrenmanlar yapılacak, koşu yapılacak, buradan maça gidecekler, maçtan tekrar kampa dönecekler. Kısacası bir kişi bulaş alsa dahi, Süper Lig’de düdük çalan tüm hakemler, MHK ve eğitimcileri büyük risk altına girecek. Şu dönemde Bilim Kurulu tavsiyesi ile devletimizin aldığı tedbirlere tezat bir uygulama olacak. TFF Sağlık Kurulu’nun bu konudaki görüşü nasıl acaba? İnşallah bir bulaş olmaz, sıkıntı yaşanmaz.

***

VAR’daki performanslardan dolayı, maç görevini iptal etme uygulaması hakemleri VAR görevinden soğuttu. Sahadakilerin hatalarına uygulanmayıp, VAR için sıfır toleranslı uygulanan ceza sistemi, hakemler arasında huzursuzluk yarattı. Birçok hakem VAR odasına gönülsüz gidiyor. Serdar Tatlı sezon başından beri VAR müdahalelerindeki standardizasyonu bir türlü sağlatamadı. İşler iyi giderken Yusuf Namoğlu dönemindeki “Her şeyi izle” taktiğini gizliden desteklemesi, 10. haftadan sonra ise gerçek VAR’a dönme çabaları, işleri arap saçına çevirdi. Hakemler ne yapacaklarını şaşırdı. Bu defa da skandal hatalara bile müdahale etmemeye başladılar. Futbolun tüm paydaşları VAR’ı tartışır hale geldiler. Sezon ortasında bu işi düzeltmek zor. Çünkü gömleğin düğmeleri baştan yanlış iliklendi.