Demeç kavgalarıyla kızışan ortamda camialar arasında uçurumlar oluşmaya devam ederken, tartışmalı hakem kararları da zirveye çıkıyor. Böyle olunca da televizyonlarda futbol yerine hakem kararları ve yönetici demeçleri konuşuluyor. Bunu daha önce defalarca yazdım. Yine yazayım, eğer atamalar hatalı olursa, maçların düzgün geçmesi mümkün değil...

Geçen Çarşamba, Merkez Hakem Kurulu’nun hakemleri açıklamasıyla birlikte hafta sonu tartışmalı hakem yönetimlerinin ortaya çıkması adeta kaçınılmazdı. Düzensiz, özensiz, gelişigüzel, asla ve asla hakem yöneticiliğinin izlerini taşımayan atamalar “Kara Cumartesi”nin habercisiydi. Ne yazık ki şimdi de bazı isimlerin hakemliğinin bitirilmesi, sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiği konuşuluyor. Merkez Hakem Kurulu kendini kurtarmak için kelle verme politikasını aynen devam ettirecek mi? Bir ya da iki hakemin daha kafası kopunca bu işler düzelecek mi? Hakem yöneticileri hakemlerin arkasına saklanmaktan vazgeçmeli. Suskunluk ve kafayı kuma gömmek gibi garip huylarından arınmalı. Bir kurum kendisini dışarıya karşı ne kadar kapatırsa üzerindeki şüpheli ve meraklı bakışlar da kaçınılmaz olur. Şeffaflık, en azından dürüst ve adaletli olma çabasının en büyük ispatıdır.

Sayın MHK başkan ve üyeleri… Bugüne kadar VAR konuşmalarını dinlememek gibi, sorumluluktan kaçan bir tavır sergilediniz. Kural hatası itirazlarının yapıldığı maçlarda bile kayıtları dinlemediniz. Ancak, bugün öğreniyoruz ki Fenerbahçe-Alanyaspor maçının kayıtları dinlenmiş. Bence doğru yapılmış. Ama o zaman Gençlerbirliği-Trabzon, Beşiktaş-Gaziantep ve Sivas-Başakşehir karşılaşmaları dâhil bütün maçların ses kayıtlarını dinleyin. Hatta kural hatası değerlendirme süreci devam eden ve henüz kesin karar verilmemiş olan iki maçın kayıtlarını da dinleyin. Siz yönetici kurumsunuz. Denetleme yapmak en doğal hakkınız. Açıklamayın tamam, Ama dinleyin yahu... Boşu boşuna niye kayıt yapılıyor?

Pozisyonları seçiyor, kesiyor, anket yapıyorsunuz. Bu hafta oynanan maçlardaki pozisyonlarla ilgili anket sonuçları nedir? Hakemlerin yüzde kaçı arkadaşlarının sahada verdiği kararın doğru olduğunu söyledi? Eğiterek görev verdiğiniz hakemleriniz pozisyonları gri olarak yorumlarken, siz nasıl yorumladınız? TFF ve kulüp yöneticilerine nasıl yorumda bulundunuz? Sezon başından beri söylüyoruz, “otorite Merkez Hakem Kurulu’dur”. Kurul, hakem kararları hakkında net açıklamalar yapmalıdır. Kapalı kapılar arkasında ya da bire bir telefonda yapılan değerlendirmeler, ne yaparsanız yapın, dışarıya sızıyor. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Bu tarz da camiaya zarar veriyor.

ELLE OYNAMALAR BAŞA BELA

Bu hafta 4 tane pozisyon var tartışılan. Bu pozisyonlarla ilgili sahadaki ve VAR odasındaki hakemler bir karar verdiler. Sonra her kafadan bir ses çıktı. Bugün, yarın kupa maçları var. Hafta sonu lig maçları… Örneğin, alt liglerde ve amatör müsabakalarda görev yapan hakemler buna benzer pozisyonla karşılaştıkları zaman ne yapacaklar? Gözlemciler böyle bir pozisyon için karar veren hakemi nasıl değerlendirecekler? Pozisyonların hepsi spesifik… Bırakın bu suskunluğu, açıklayın, bu pozisyonların doğrusu nedir? Topçusu da, yöneticisi de, hakemi de, gözlemcisi de, seyircisi de herkes öğrensin. Herkes aydınlansın. Elle oynamalarla ilgili sıkıntılar sadece bizde değil, tüm dünyada böyle. Kural koyucunun (IFAB) son yıllarda elle oynama kriterleri konusunda yaptığı çelişkili açıklamalar herkesin kafasını karıştırdı. 29 Şubat’ta yapılacak olan IFAB toplantısında bu konuyla ilgili yeni kararlar bekleniyor. Eğer bir değişiklik yapılacaksa önümüzdeki sezondan itibaren geçerli olacak. Bu toplantıda penaltıda yapılan ihlaller ve VAR Protokolü hakkında da değişikliklerin yapılması gündemde...