6’lı masanın “geliyor gelmekte olan” yaygarasının dayandığı en büyük argümanlardan birisi ne? Kamuoyu anketleri.

Yayınlanan anket sonuçlarının birçoğuna göre 6’lı masanın ortaklaşa olarak belirleyemediği aday önümüzdeki seçimleri çoktan kazanmış durumda. ‘Ceketi atsak kazanıyoruz’ gevşemesi de buradan geliyor.

Aslında anket şirketlerine milyonlarca lira yedirerek kendilerini seçimin galibi ilan ettiren de yine kendileridir.  

Biliyorsunuz en kuvvetli yalan önce sahibini inandıran yalandır. Muhalefetin hali de söylediği yalana en çok kendisi inanan mitomani hastalarına benziyor.

İP Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı iddiasından vazgeçerek tedavülden kaldırılmış parlamenter sistemin başbakanlığına göz dikmesi…

“Genel başkanlar aday olmamalı” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yolumdan çekilin” kıvamına gelmesi…

CHP’nin HDP’ye bakanlık verme hesapları…

HDP’nin “iktidara geliyoruz” söylemleri…

Bu hastalığın en ciddi belirtileridir.

Ünlü oyuncu Leonardo Di Caprio’nun İnception filminde de benzer bir sahne vardır. İnsanlar parasını ödeyerek girdikleri rüya âleminin gerçekliğine kapılırlar ve artık tek realiteleri, hayal dünyaları olur. 

6’lı masanın hayalperestleri de algı, propaganda ve manipülasyona harcadıkları paralarla kendilerine yeni bir dünya oluşturmuş gibiler. Kamunun kaynaklarını bol keseden reklam, propaganda ve manipülasyon faaliyetlerine akıtıp hayallerine hayaller ekliyorlar.

Kamunun kaynakları sınırlıdır ama bunların hayalleri sınır tanımıyor.

CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek partisinden istifa ederken gemileri yakmıştı ve "Son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir" demişti.

Türkiye’de meslek ahlakı olgusu kurumsal ve kişisel düzeyde temellenemediği için kamusal alanda parayı verenin düdüğü çaldığı bir algı ticareti dönüyor. Anket şirketleri de bu işlerde yıllardır etkin eleman olarak kullanıyorlar.  

SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı’nın 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi yayınladığı anketler için “Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanacağını ilan etsem beni çarmıha gererlerdi" itirafını yapması Türkiye’deki kamuoyu araştırmacılarının hangi saiklerle anket yayınladıklarını gösteren temiz bir örnekti.

Ticarette müşteri her zaman haklıdır. Türkiye’deki birçok anket şirketi de kamuoyu araştırmacısından ziyade kamuoyu oluşturucusu olduğu için kendilerine oluk oluk para yağdıran partileri “kazanıyor” olarak gösterirler.

Seçimlere az bir süre kalmışken, hükümet sosyal projelere, sübvansiyonlara, halkın yaşam durumunu iyileştirecek tedbirlere; muhalefetse anket şirketlerine ağırlık vermeye devam ediyor.

Ancak iktidar anket şirketlerinden değil milletin iradesinden alınır.