“Hayali” kelimesi Arapça kökenli olup; hayal niteliğinde veya hayal ürünü olan, sanal, fantastik, ütopik anlamına geliyor. Burada ise anlatmak istediğim, hayali olan hayvanın sistemde varmış gibi görünmesi. Sanal, ütopik olarak adlandırdığımız bu varlığın birçok şeye etki ettiğini ve değiştirdiğini görebiliriz. Hayali hayvan varlığı, 4 konu üzerinde son derece etkilidir. Bu maddelerden özellikle; bankalardan “0” faizli kredi, traktör stoku ve teminat, bir zincirin halkası gibidir.

Hayali hayvan varlığının etki ettiği 4 konu:

  • Toprak Mahsulleri Ofisinden (TMO) arpa alımı
  • Bankalardan “0” faizli kredi kullanımı
  • Traktör stoku
  • Teminat kullanma (traktör başta olmak üzere makine-ekipman alımları)


Toprak Mahsulleri Ofisinden (TMO) arpa desteği özellikle küçükbaş hayvancılıkta yem ihtiyacının karşılanmasıdır. TMO arpa desteğinde hayali hayvan varlığı en çok kullanılan bir olgudur. Örneğin hayvancılık yapılan bir ilçe fiziken 30 bin küçükbaş ve 10 bin büyükbaş hayvan varlığına sahipken; Hayvan Kayıt Sistemi’ne (TÜRKVET) kayıtlı hayvan varlığı 36 bin küçükbaş ve 12 bin büyükbaş hayvan görünebilir. Burada TMO 36 bin küçükbaş ve 12 bin büyükbaş hayvana göre destek yapıyor diyelim. Buradaki açıklık, hayvanı çok az olmasına rağmen fazla arpa desteği hatta bazı durumlarda 2 katı kadar arpa desteği almasıdır. İndirimli fiyattan alınan bu arpa, aracılar tarafından TMO’nun verdiği kişilerden alınır. İşte size desteklemelerle elde edilen “stok ürün”. Bu sistem “TMO tarafından desteklenen bütün yem bitkileri için geçerlidir.” Bu olayın çıktısı gerçekten fiziki hayvan varlığına sahip üreticilerin mağduriyetiyle sonuçlanıyor. Bunun çıktılarından birisi de Bakanlığın uygun, gerçekçi politika üretmesini engelliyor. Gerektiği yerde, yerinde ve zamanında desteği göremeyen üretici mağdur oluyor ve üretime küsüyor, kırılıyor. Ya küçülme yoluna gidiyor ya da üretimden çıkma yollarını arıyor, tamamen bırakabiliyor.

Bankalardan düşük faizli hatta “0” faiz oranlı kredi kullanımda da hayali hayvan varlığı son derece etkilidir. Sisteme bakıldığında ahırda veya ağılda hayvan var görünüyor. Gerçekte fiziken ahırda veya ağılda o kadar hayvan sayısı yok! Yetiştirici üzerinden düşürülmeyen hayali hayvanlarla bankalardan “0” faizli hayvancılık kredisi kullanabiliyor. Bu kredilerle gerçekten kullananların yanında; çocuklarına düğün mü yapan, ev, araba ve yazlık almak için kullanılan “0” faizli hayvancılık kredileri olabiliyor. Aslında tarım dışına aktarılan krediler demek daha doğru olur. Bir diğer deyişle amaç dışı kullanılan krediler de denebilir.

Traktör stokuna baktığımızda da sistem değişmiyor. Hayali hayvan varlığıyla bankalardan düşük faizli hatta sıfır faiz oranlı kredi kullanılarak traktör alınıyor. Traktör stoku; diyelim ki 400 bin TL’ye alınıp “0 km” hiç kullanılmadan ertesi yıla 600-800 bin TL ‘ye satılmasıdır. Unutmayalım ki, “sipariş verdikten sonra teslim alana kadar zamdan etkilenmeyen tek taşıt traktördür.”

Hayali hayvan varlığıyla teminat gösterilerek traktör olmak üzere tarımsal alet-ekipman alımının yapılmasında da sistem değişmiyor.

AMACI AŞAN BU DÜZENİ NASIL ISLAH EDEBİLİRİZ?

Hayvan Kayıt Sistemi (TÜRKVET) başta hayvan sayısı olmak üzere; hastalık, aşılama, numune takibi sistemlerini içinde barındıran bir sistemdir. Yapılacak en sağlıklı işlemlerin başında, büyükbaş ve küçükbaş için süre periyodu temel alınmaksızın teknik personelin sürekli güncelleme çalışması yapması gelmektedir.

Veteriner hekim, adı üstünde hekimdir. Hayvan sağlığına hizmet eder. Evcil hayvanların, besi ve çiftlik hayvanlarının ve diğer tür hayvanların tıbbi kontrollerini yapar, hastalıkların teşhis ve tedavi hizmetlerini yürütürler. Hayvanlarda görülen salgın hastalıkların ortaya çıkması ve yayılmasını önlemek için önlem alırlar. Genelde klinik merkezli çalışırlar.

Ziraat mühendisi, hayvancılık konularına mühendislik teknolojisinin uygulanması hakkında tavsiye ve çalışmalarda bulunan, planlayan ve denetleyen kişidir. Büyükbaş ve kümes hayvanlarının bakım, beslenme ve üretme işlerinin yürütülmesini sağlar. Süt sığırcılığında suni tohumlama projesini yürütür, hayvan sağlığı ile ilgili çalışmalarda veteriner hekimle iş birliği yapar. Büyükbaş hayvanları yaş ve cinslerine göre gruplandırıp verimli, sıhhatli ve damızlık değeri yüksek olan hayvanları seleksiyona tabi tutar. Tavukların civcivlik döneminden piliç ve tavuk oluncaya kadar rasyonel beslenmelerini sağlar. Çiftlik binaları, elektrik hizmetleri, mahsul işleme ve diğer çiftlik tesislerinin genel kuruluş esasını tespit ve bunların inşasını kontrol eder.

Dolayısıyla hayvancılık politikalarında Bakanlık bünyesinde karar alma-verme sürecinde ve sahada uygulamada veteriner hekimler için tamamlayıcı faktör ziraat mühendisleri (zooteknist) olacaktır. Hem politika oluşturmada hem de sahada veteriner hekim ve ziraat mühendisi (zooteknist) birlikte hareket etmelidirler.

Hayvan sayıları, istatistikler vs. bunlar zooteknistlerce sürü projeksiyonları yapılarak analiz edilmeli. Hekimlerin daha çok sağlık uygulamalarına yönlendirilmesi, zooteknistlerin ise yetiştiricilik uygulamalarına yönlendirilmesi gereklidir.

İllerde hayvancılıkla ilgili bütün işler tarım il müdürlükleri bünyesinde bulunan hayvan sağlığı şubelerinden yürütülüyor. Bu şube bölünmeli ve “hayvan ve halk sağlığı şubesi” ve “hayvan besleme ve yetiştirme şubesi” olarak ikiye ayrılmalıdır.

Böylece hayvan besleme ve yetiştirme şubesinde de zooteknistler çalışma imkânı bulacak ve küpeymiş, kayıtmış, destekmiş gibi iş ve işlemleri daha güncel ve denetlenebilir olacaktır.

Bu zamana kadar teknik personelin hayvancılığa bakış açısı “Aşı yapma üzerine kurulmuş bir sistem ve el emeği üzerine oluşturulmuş bir düzen”den ibaret. Şimdiye kadar sadece mesleki bir çatışma ortamı bırakmış ve bu çatışmalar insanların mesleğe olan bakış açısını değiştirmiştir.

Ziraat Bankası ve TMO, TÜRKVET sistemi haricinde kendilerine has bir sistem çalışması yapmalıdırlar. Anlık hayvan takiplerinin yapılacağı, kesim yapılan ya da ölen, doğan hayvanların sistemden çıkarılıp, eklenebileceği bir sistem altyapısı elzemdir.

Son söz: Süreci yönetmek istiyorsanız, bilgiye sahip olmanız gerekmektedir. Yani bilmediğiniz veya hâkim olmadığınız bir süreci yönetemezsiniz kaldı ki hayvan sayısına bağlı olarak destekler, krediler verirken yani o kadar önemliyken önemsizmiş gibi davranmak hem gerçek üreticileri mağdur eder hem de kaynak israfına yol açabilir.  

Sağlıcakla kalın…