Terör belasını dünyada en ağır bedeller ödeyerek yaşamış tek ülke hiç şüphesiz Türkiye’dir. Kanlı terörün her türlüsünü gördük. PKK terörüyle 35 yıldır uğraşıyoruz. Yasa dışı terör örgütleri hiçbir zaman eksik olmadı. DEAŞ kalleşliğinin her türlüsüne tanıklık ettik. FETÖ ihanetinin dünya tarihinde başka bir örneği yoktur. Hepsiyle birden mücadele ediyoruz ve çok şükür ki hiçbirine göz açtırmadığımız gibi, tamamını ya bitirdik ya bitme noktasına getirdik.

TERÖR ÖRGÜTLERİ DESTEK ALIYOR

Bu kadar terör örgütü ile karşı karşıya kalmamız tesadüf değildir. Dünyada dış istihbarat desteği almadan, içeride de yardım ve yataklık edenleri bulunmadan varlığını devam ettirebilmen bir terör örgütü yoktur. Ne yazık ki, mücadele etmek zorunda kaldığımız terör örgütlerinin tamamı belli merkezlerden destekleniyor, yardım alıyor ve azdırılıyor. Kaldı ki, bunu yapanlar artık kendilerini gizlemek gereği bile hissetmiyorlar. PKK’nın sahibinin kim olduğu bellidir. PKK’nın Suriye kolu YPG-PYD açık şekilde ABD’nin güdümündedir. PKK’nın eli kanlı teröristleri Avrupa’nın bütün ülkelerinde cirit atmakta ve hem siyasi hem ekonomik faaliyetlerini sürdürmektedirler. FETÖ’nün bir ABD projesi olduğunu görmemek için kör olmak gerekiyor. DEAŞ’ın nereden çıktığını, ne işe yaradığını, nasıl kaybolduğunu bütün dünya ibretle izlemiştir ve ne acıdır ki, bu vahşi terör örgütü de bir dış istihbarat ürünüdür.

13 CANIMIZI ŞEHİT VERDİK

Bütün bunları karşımızdaki terör belasının ne kadar girift, işimizin ne kadar zor olduğunu ortaya koyabilmek için anlatıyorum. Terörün her türlüsünü biliyoruz ve tedbirlerimizi ona göre geliştiriyoruz. Bu konuda da dünyanın en deneyimli ülkesiyiz. Birikimlerimizi ve imkanlarımızı sahada kullanıyor ve sonuç alıyoruz. Henüz bu beladan tam olarak kurtulmuş değiliz, ama çok büyük aşamalar kaydettik. Bu eli kanlı katilleri bulundukları her yerde buluyor ve yok ediyoruz. Onlar da hem ağababalarından aldıkları destekle varlıklarını sürdürmeye çabalarken, ellerinden gelen her türlü kahpeliği yapıyorlar. 13 sivil canımızı vahşi şekilde katlettiklerini büyük bir üzüntü ile öğrendik. Elbette yanlarına kalmadı ve hiçbir zaman da kalmayacak. Son çırpınışları da fayda etmeyecek ve bu katiller eninde sonunda tamamen yok edilecek.

HDP, PKK’NIN TA KENDİSİDİR

Kahraman güvenlik güçlerimiz üzerlerine düşeni çok büyük bir başarı ile yerine getiriyorlar. Ancak bunun yetmediği kesindir. Terörle topyekün mücadele edilmesi gerekiyor. Terör örgütleri bir siyasi sonuç elde etmek için vardır. PKK bölücü bir terör örgütüdür. Dağdaki katilleri yok ederken, siyasi uzantıları ile de aynı kararlılıkla mücadele etmemiz şarttır. HDP’nin PKK’nın ta kendisi olduğu açıktır, kanıtlanmıştır ve kesindir. Bu parti görünümlü terör odağına verilen her destek, onları aklamaya yönelik her açıklama, doğrudan terör örgütüne yardım ve yataklıktır. Nasıl ki, DEAŞ’ın, FETÖ’nün veya başka bir terör örgütünün siyasi uzantılarına izin verilemezse, PKK’nın siyasi ayağına da müsaade edilemez.

ZİLLETİN ORTAKLARI AKILLARINI BAŞLARINA ALMALI

Son katliam, bu katil sürüsüne doğrudan ve dolaylı her kim destek veriyor, işini kolaylaştırıyor, cesaretlendiriyorsa, hepsinden hesap sorulması gerektiğini bir defa daha ortaya koymuştur. Hiç kimse bu terör örgütünün uzantıları ile kurduğu ilişkiyi bu millete anlatamaz, temize çıkaramaz, masum gösteremez. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Türkiye bu belayı kökünden defetmek zorundadır. Zilletin ortakları artık akıllarını başlarına almalı ve üç-beş oy uğruna bu terör yapılanması ile işbirliğine son vermelidirler. PKK/ YPG demek insana ve insanlığa ait olan her değer ve emanetin imhası demektir, HDP’de bunun ortağıdır. Lafı dolandırmaya, bildik ezberlerin arkasına saklanarak HDP’yi arkalamaya çalışan herkes suç ortağıdır. PKK-HDP beklentilerini, hedeflerini karşılayacak her türlü siyasi faaliyet, her türlü söz ve eylem ihanettir. Buna HDP ile birlikte Anayasa yapma, ortaklık kurup siyasi sonuç elde etme girişimleri de dahildir. Hiç kimse HDP’nin aldığı oy oranı üzerinden bu ihaneti izah etmeye uğraşmasın ve aklımızla alay etmesin.

GÖRMEZDEN GELİNEMEZ

Son kalleşlik, herkesin kendi durumunu bir defa daha gözden geçirmesini ve ona göre tercihini yapmasını zorunlu kılarken, Cumhuriyet Savcılarının da bu terör partisinin kapatılması için artık harekete geçmesi gerektiğini göstermiştir. Meclis’te terörist istemiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olamaz. Bir terör örgütünün siyaset ayağına izin verilemez, görmezden gelinemez ve varlığını sürdürmesine göz yumulamaz. Bir dönüm noktasındayız. Şehitlerimize karşı görevimiz var. Kahraman güvenlik güçlerimizin canlarını ortaya koyarak sağladıkları başarının kesin bir sonuca ulaşabilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması bir tercih değil, vatan görevidir.