Muhalefet ne zaman ihanetleri konusunda köşeye sıkışsa AKP bünyesinden birisi muhakkak açıklamalarıyla imdada yetişiyor. Daha önce Bülent Arınç ve Cemil Çiçek terörist Demirtaş konusunda köşeye sıkışan muhalefete destek olacak açıklamalar yapmıştı. Şimdi de İsmail Kahraman muhalefetin kahramanı oldu.

           CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununun çözümü için HDP meşru organdır” sözleri üzerine HDP’li sözde milletvekili İmam Taşçıer’in “Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilmezse Kürt sorunu tartışılamaz” sözleri kamuoyunda büyük tepki ve tartışmalara neden olmuşken, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın da çıkıp Anayasanın ilk dört maddesi için “Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir. Millet kendini idare etmek için bir araya geliyor da bir karar veriyorsa demokrasinin gereğini yerine getirmek lazımdır” sözlerini sarf etmesi resmen muhalefete hayat öpücüğü olmuştur.

           Hem de CHP-HDP ilişkisinde bu tür teklifler ortaya koyan muhalefete en çok tepkiyi yine AK Parti medyası gösterirken, İsmail Kahraman’ın muhalefetin kahramanlığına soyunmasına ne demeliyiz?

           Anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açmanın, değiştirilmesini teklif etmenin Türk milletinin varlığını ortadan kaldırmak için bir teşebbüs olduğunu anlamayacak bir karakterin, bu ülkede TBMM Başkanlığı yapmış olması büyük bir talihsizliktir. Hem de bu teklifi terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin yapmasından bir hafta sonra İsmail Kahraman’ın yapması hem Türkiye için zararlı düşünceler barındırdığını hem de Cumhur ittifakına darbe vurma niyeti taşıdığını göstermektedir.

           Terör örgütü PKK’ya ve FETÖ’ye sahip çıkan Bülent Arınç’ın açıklamaları, “Demirtaş konusunda AİHM kararına uyulmalı” açıklaması yapan Cemil Çiçek’in açıklaması sonrası, İsmail Kahraman’ın da aynı alanda durarak bu tür açıklamalar yapması gerçekten planlı bir bozgunculuğun manzarası olmuştur. Cumhur ittifakını devirmek için çok cepheli saldırılar varken, niçin bu bozguncuların propagandalarına yol açacak beyanatlar verilir ki?

           Biz şimdi PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye, PKK’nın siyasi üssü haline gelen CHP’ye mi cevap verelim yoksa İsmail Kahraman gibi tiplerin bu açıklamalarına mı?

           Cumhur ittifakının unsurları, Anayasa’nın ilk dört maddesi konusunda aynı duruşu, aynı hassasiyetleri gösterirken İsmail Kahraman kim adına konuşmakta ve CHP-HDP birlikteliğine neden propaganda hizmeti sunmaktadır? Cumhur ittifakının unsuru MHP olduğu müddetçe Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi mümkün değilken, İsmail Kahraman gibiler niçin bu zevzekliği yapmaktadır?

           İsmail Kahraman’ın genel huyudur, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini, sembollerini sürekli tartışmaya açmak ve onlarla uğraşmak… Köşesinde unutulan İsmail Kahraman gündemde bu konular varken sanırım kendini hatırlatmak istedi ve HDP’nin pasını aklınca gole çevirmeye çalıştı.

           Türkiye’nin içinde ve dışında milli dinamiklerini ortadan kaldırmak isteyen bunca güç varken, her türlü yöntemle Türkiye’ye saldırılar artarken tek mesele Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmaya açmak mı?

           Türk milletinin omurgası olan, varlığını, birliğini, geleceğini koruyan bu maddeler değişince düşmanın hedeflerine alan açmış olunmaz mı?

           HDP Anayasa’nın ilk dört maddesinin değişmesini söylerken, Türkiye’nin geleceğini düşündüğü için mi yoksa Türkiye’yi rahat bölme planlarını gerçekleştirmek için mi bunu talep ediyor?

           İsmail Kahraman Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini tartışmaya açarak HDP çizgisinde durduğunu göstermiş olmuyor mu?

           Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ilkeler, ölçüler dahilinde oldukça uyumlu bir çalışma gösterirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerleri ve milli konularda olabildiğince hassas davranırken, çok önemli konularda böyle pervasız ve geveze tutum sergileyenler sadece düşmana hizmet etmektedir.

           Artık saflarımızı kontrol etme ve bu milli mücadele günlerinde dostu-düşmanı iyi tanıma mecburiyetimiz vardır. HDP’yi koruyan, onların her propagandasına hizmet sunanlar Türkiye’nin düşmanıdır. Hele hele Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerinden HDP’nin kahramanı olanlar bizlere oldukça uzaktır…

           İsmail Kahraman her ne kadar sözlerinin çarpıtıldığını ifade etmiş olsa da, TBMM Başkanlığı görevinde bulunmuş bir kişinin sözlerinin nereye gideceğini düşünmesi gerekmez mi? Yanlış anlaşılmaya müsait cümleler kurmaktan çekinmesi daha doğru olmaz mı?