Selahattin Demirtaş’ın “Kürt’ün tek eksiği Kürdistan’dır” demesi…

Figen Yüksekdağ’ın sırtlarını PKK ve PYD terör örgütlerine yasladıklarını gururla dile getirmesi…

Örgüt ve parti işbirliğinin kendilerini hazır hissettikleri anda özerklik ilanında bulunmaları… Bölücübaşının heykelini dikme fantezileri…

Ve daha saymakla bitmeyecek kadar kabarık bir terörizm sicili bulunan HDP’nin bölücü hevesleri Türkiye’deki muhalefete göre meşrudur. Çünkü HDP 6 milyon oy almıştır.

HDP silahlı teröre siyasi işlev kazandırmakla yargılanırken muhalefetin 6 milyon seçmeni işaret etmesi HDP’yi HDP’den fazla savunacağım diye kılıktan kılığa girmenin acıklı resmidir.

6 milyon oyla terörizmin partisini sterilize hale getiren muhalefetin 27 milyon oy alan Cumhur İttifakı’nı yargılamaktan bahsetmesi nedir peki? Kara komediden başka bir anlama geliyor mu?

HDP’den TİP’e transfer olan Ahmet Şık’a göre AK Parti ve MHP suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacaklarmış.

Muhalefetin bilinçaltı Ahmet Şık’ın tehdidiyle ete kemiğe bürünüyor adeta ve kendine demokrat, rakibine faşist bir anlayışın hem mili meselelere hem de demokratik değerlere bakışından bir kesit sunuyor.

Demek ki HDP’ye siper olmaktan yüksünmeyen demokrasi fedaileri için mesele demokrasi kültürünün yerleştirilmesi değil her yolun mubah görüldüğü bir iktidar mücadelesidir.

Kanalize oldukları tek hedef iktidarı bir şekilde elde etmek olduğundan, kapı arkasında konuştuğunu sokakta inkar eden muhalefetin mugalata siyaseti kimseye inandırıcı gelmiyor.

Erzurumlu vatandaş Kemal Kılıçdaroğlu’nu HDP’yle ittifak kurmakla eleştirdiğinde Kemal Bey “Bak sayıyorum” diye cümleye başlayıp 6’lı masa ortaklarını tek tek sayarak HDP’nin aralarında olmadığını kanıtlamaya çalışıyordu.

Kılıçdaroğlu 6’lı masayı sayarken CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de iktidara gelirlerse HDP’ye verilebilecekleri bakanlıkları sayıyordu.

Bunlar bir de HDP’nin PKK ile bağı bulunmadığını dile getirirken Demirtaş’ın “PKK ile bağımız yok” yalanına tutunmayı seviyorlar.

Beyanlar somut kanıtların önüne geçebiliyorsa 15 Temmuz’u gerçekleştiren darbeciler de “Biz yapmadık” diyorlar, nasıl olacak? Gerçi Kemal Bey şimdiden birçoğunu serbest bırakmanın hazırlıklarını yapıyor.

HDP’nin PKK’yla organik bir bağı bulunmadığına en başta muhalefet inansaydı onu çoktan resmi ittifak ortağı olarak davulla zurnayla aralarına almışlardı. HDP’yle kurdukları yoldaşlık ilişkisini yüzlerine vuran vatandaş karşısında renkten renge, kılıktan kılığa giriyorlarsa bu HDP’nin PKK’nın partisi olduğunu en iyi muhalefetin bildiğini göstermez mi?

Aklı ve vicdanı temiz herkes biliyor ki HDP meşru bir parti değildir. HDP Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü siyasi sınırlarının ortadan kaldırılması için örgütlenmiş bir partidir. O yüzden Türkiye’yi ortadan kaldırmak istediği halde HDP’yi meşru kabul eden cici demokratlar, HDP’nin bizzat kendisinin ortadan kaldırılma talebini de bir zahmet meşru görsünler…