Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Rusya-Ukrayna savaşı tüm şiddetiyle ve körüklenerek devam ediyor. Rusya uluslararası hiçbir uyarıyı dikkate almıyor. Kendisine yönelik birçok yaptırım yapılmasına rağmen, Rusya savaşı devam ettirme konusunda ısrarını sürdürüyor. Rusya ve Ukrayna iki kere müzakere masasını oturmuş ama sonuç alamamıştır. Bu durumda dünyanın ve özellikle de bölgemizin huzurunu ve barışını tehlikeye atmaktadır. Türkiye de bu durumun farkında olarak hem Rusya hem Ukrayna hem de bölge ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini artırarak savaşı durdurmayı hedefliyor. Rusya ve Ukrayna’nın Türkiye’nin hazırlayacağı masaya oturabileceğini vurgulaması da yine bir umut ışığı olmuştur. Türkiye bu konuda inisiyatif alırsa bölgenin huzuru ve barışı adına tarihsel bir katkı sahibi olacaktır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Gelişmeler ve gerçekler göstermiştir ki, hem Rusya hem de Ukrayna ile doğrudan temas kuracak, görüşecek ve masaya oturabilecek tek ülke Türkiye’dir.” değerlendirmesi bölgenin bir gerçeğidir.

Putin pervasızlığını, Batı’nın gazıyla hareket eden Zelenski bu tutumunu frenleyerek Türkiye’nin uzattığı bu sağduyu elini tutmalıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimi adımları her iki ülkenin devlet başkanı tarafından görülmelidir.

Her iki tarafı kimi dünya devletleri menfaatleri için gazlıyor, kimi de menfaatleri için yaşanan savaş manzaralarına susuyor. Kimi de “bekleyelim görelim” şeklindeki kayıtsız izlemesini sürdürüyor. Ama savaşlardan, kan akmasından, insan ölmesinden yorulmuş dünyanın yeni bir savaşa enerjisi kalmamıştır. Dünya devletleri bunun farkına varmalıdır. Bugün dünya devletlerinin göstereceği sağduyu, yarınlarda yine birçok felaketin önüne geçecek en güçlü silah olacaktır.

Rusya Ukrayna’yı işgal etmeye kalkarak, Donetsk ile Luhansk’ın bağımsızlığını kabul ederek diğer ülkelere de bir yol açmaktadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi devletlerarası yeni bir usulü, yeni bir yöntemi de gün ışığına taşımıştır. Böylelikle silah gücüne güvenen, küresel yaptırımları göğüslemeye hazır olan bir devletin, üzerinde hak iddia ettiği bir başka devlete saldırmasının önü açılmıştır.” tespiti inanın bundan sonra değişik coğrafyalarda görülebilecek sahne hazırlıklarını işaretlemektedir. Bu tespitler için “olmaz böyle bir şey” diyebilecek var mıdır?

Putin’in pervasız işgal girişimi bunu tetiklemektedir. Yarın ABD’nin Irak ve Suriye üzerinde yatırım yaptığı bölücü unsurlar “bağımsızlık faktörü” olarak kullanılırsa ne olacaktır?

Esad’dan yana taraf olan Putin, ABD Suriye üzerine emperyalizm sosunu döktüğünde ne demeye yüzü ve hakkı kalıyor?

Yani Putin’in bir işgal ve bağımsızlık kabul etme hamlesi dünyanın birçok yerinde dünya haritasını değiştirecek bir adım olmaktadır. Bu savaş Rusya’nın bu hedefiyle sonuçlanırsa yarınlar bu adımın değişik versiyonlarını görmek demektir.

İşte o yüzden hemen sağduyu, hemen barış şarttır.

Editör: Haber Merkezi