Defalarca yazdık, “dişi bir şirreti” susturamadılar gitti...

Defalarca yazdık, “dişi bir şirreti” susturamadılar gitti...

Arsız, hadsiz, ukalâ, görgüsüz ve sahibinin sesi...

AKP’nin, Cumhur ittifakının nimetleriyle beslenen bir yılan...

“Demokrasi ve hürriyet” yalanıyla döşediği dinamitlerin haddi hesabı yok...

Ama hâlâ yazdırıyor ve konuşturuyorlar!

Neyin nesi, hangi ellerin piyonudur ki susturulmuyor...

Susturulmadıkça da küstahlaşıyor...

*

Biz bu “karakteri” daha önce de görmüştük...

Nazlı Ilıcak’ın yeni versiyonu...

O şimdi mapusta ve salya sümük çıkış yolu derdinde...

Kocası da böyle küstahtı, dilinin ayarı bozulunca koydular kapıya...

Bankasya'ydı, krediydi, yalıydı, hep içindeydiler karı koca...

Ama haspanın yaşadığı lükse, kadrolu ekran kuşu olmasına bakılırsa...

“Hiçbir üslûp, bilgi hususiyeti ve millî bakış açısı”na sahip olmayan bu kadının özellikle Habertürk'te tutulmaya devam edilmesi, düşündürücüdür!

“Müzmin bir Türk milliyetçiliği ve Bahçeli düşman”ı olduğunu bilmeyen var mı?

Ateşli bir “PKK sevicisi” ve “çözümcü” olduğu da gerçek...

*

Geçen gün programda içindeki kini boca etti yine...

Hukuk Profesörü Ersan Hocayla tartıştı...

Yine Türk devletine “katil” dedi...

Hoca, devletin değil, yöneticilerin suçlanabileceğini söylese de faydasız!

Tekrar tekrar, katil demeyi sürdürdü...

Programın diğer konuğu emekli general Ahmet Yavuz ise, “HaberTürk’ün, izleyicileri nezdinde kendilerine de zarar veren FETÖ artığı Nagehan Alçı’yı el üstünde tutan yaklaşımları devam ettiği sürece yayın davetlerine katılmayacağını” açıklayıp çekildi…

Bu, kripto FETÖ'cünün ilk devlet düşmanlığı değil...

Ve iktidarı hukuken ilk zor duruma düşürmesi de değil!

Merak ettiğimiz, Habertürk’ün nereye koştuğu?

*

Y-CHP’li Dersimli Kemal’i, “partiyi dönüştürücü ve yararlı” gören bu kadın…

Tam da MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Bey’in “Her kaba giren, her kalıba uyan cıvık” olarak nitelemesine uygun…

            Bu Barzani sevicisi Nagehan, herhalde PKK telef oldukça sinir krizleri geçiriyor…

            Herhalde Türkiye’nin millî reflekslerini gördükçe çıldırıyor…

            Milliyetçilere “ırkçı vandallar” diyen de bu küstah!

            “Kür-dis-tan!” diye heceleye heceleye bölücülüğü haykıran da o…

            Bu dişi medya maydanozunun Y-CHP’li PKK ve Gezici sevicisi Canan’dan farkı yok…

            İkisi de Ülkücü ve devlet düşmanı…

            Ama Nagehan serbest, taşları bağlayıp onu salıvermişler; diğeri PKK sevicisi Canan ise cezalı!

            O da hıncını Ülkücülere çemkirerek alacağını sanıyor!

            *

            Bu Nagehan, bir programda, Ilıcak'a “Bizim sayemizde bu programda oturuyorsun” deyince, Ilıcak’ın “Senin ne olduğunu biliyoruz” cevabı karşısında “Terbiyesiz, yalancı" savunmasına geçen kadındır.

            Onun yaptığı memlekete ihanettir…

            Bir ara Rudav’a yaptığı “Yeni bir süreç devrede” açıklaması, kursağındaki alçaklığın itirafıdır…

            Bu dişi kripto, “Ege’de kıpırdanma var” lafı için Genelkurmay savcılığının sorgusuna mazur kalmıştır..

            Programda onun bunun lafına girerek ucuz şöhret olma derdinde…

            Cumhurbaşkanlığı uçağında koltuk bulmak için yağdanlığa soyunan..

            2015’te “Öcalan seçimden sonra serbest” kehanetinde bulunacak kadar siyaset fakiri ve öngörüsüz bir cahil allâme!

            Millet sarhoş ekrana çıkan kocasından kurtuldu, sırada kendisi var…

            Nasılsa cesur bir Türk savcısı çıkacaktır…

            Ama asıl mesele Habertürk’ün hâli…

            Bile bile intihar ediyor!