CHP’de şimdi ön planda olan üç isim var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan adaylığına her daim hazır olan Muharrem İnce ve CHP yancısı İP’lilerin bile “Artık işin olan belediye başkanlığını yap, kendini cumhurbaşkanı sanma” diye uyardığı Ekrem İmamoğlu… Bu üç ismin tek ortak paydası, terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’ye ve terörist Demirtaş’a olan özel ilgi ve destekleridir.

         Rahmi Turan’ın yazısından sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce yine karşı karşıya geldi. Bu karşı karşıya gelişte Rahmi Turan’ın yazısındaki desteksiz iddiaya “doğru” diyerek atılan ve altında kalan Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Muharrem İnce ise iftiraya uğrayan, tezgâha getirilmeye çalışılan biri olarak mağdur duruma gelmiştir.

        Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin iddiasıyla kendine selam verenlerin bile partiden silindiğini söylediği bir ortamda, “Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımıyla CHP’yi ele geçirecek senaryosu üzerinden” rolünü oynarken çok kötü bir duruma düşmüştür.

       Kemal Kılıçdaroğlu, Rahmi Turan gibi birinin yazısını kendine referans almanın tarihi hatasını yaptı. Rahmi Turan’ın “benim kaynağım” diye açıkladığı isim olan Talat Atilla bile “Ben bu bilgiyi Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrulattım” diyerek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha çok bu senaryo içinde ezilmesini sağladı.

      Tüm bunlar olurken, CHP’de ön planda olan üç isimden biri olan ve bugüne kadar kendisini ilgilendirmeyen her şeye burnunu sokan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saray’da Muharrem İnce ile görüştüğü yönünde çıkan iddialarla ilgili yaptığı açıklamada konunun kendi ilgisinin dışında olduğunu belirtti.

Teröre destek veren HDP’li belediyelere kayyum atanıyor diye ona burnunu sokuyor.

         Türk ordusu, Barış Pınarı Operasyonu ile birlikte terör örgütlerine yönelik temizlik başlatıyor “Kafam rahat değil” diyerek, ona burnunu sokuyor. Kaç tane şehidimizin ve masum vatandaşın ölümünden sorumlu terörist Demirtaş için “Demirtaş niçin hapiste?” diyerek, burnunu sokuyor. Kendisiyle alâkası olmayan birçok konuya burnunu sokan Ekrem İmamoğlu Türkiye’nin CHP’yi konuştuğu, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun köşeye sıkıştığı bir konuda “Kendi ilgisinin dışında olduğunu” söylüyor.

         Kaşığı, çatalı ağzına tutsan mikrofon sanıp olur olmaz her şeye konuşacak Ekrem İmamoğlu, CHP’nin çok sarsıldığı bir konuda konuşmuyor yahut konuşamıyorsa sinsi sinsi bir hesap peşinde demektir. Bu durum “Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce çarpışsın, CHP içinde güçlenen ben olayım” düşüncesinden başka bir şey değildir.

          Geçtiğimiz hafta İP Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun canla-başla destekledikleri Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu’nu eleştirirken söylediği “Onlar bizim belediye başkanlarımız gibi kendilerini ilgilendiren konularda konuşsunlar. Kimisi eyalet başkanı gibi konuşuyor, kimisi cumhurbaşkanı gibi konuşuyor. Bu konuştukları da zaten iktidar partisi tarafından radarla takip ediliyor, ifadeleri Millet İttifakı’nın ruhuna zarar veriyor. Bunlar söylemlerine çekidüzen versinler, kendilerini uyarıyorum” cümleleri içindeki “cumhurbaşkanı gibi konuşuyor” ifadesi, Ekrem İmamoğlu projesinin kullanılacağı alanı işaretlemektedir. Ekrem İmamoğlu önünde paspas olmuş bir partinin yetkilisi bile bunu söylüyorsa, varın gerisini siz düşünün…

          Ne sağcıya, ne solcuya benzemeyen, orta yolcu Ekrem İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı ve cumhurbaşkanı olma hayali herkesin görebildiği bir hazırlıktır.

          CHP’den çok HDP’ye ve Demirtaş’a yakın olan Ekrem İmamoğlu’nun CHP yanarken saçını tarayıp, kavga edenleri izlemesi de projenin bir parçası olabilir.

          İstanbul halkının meselelerini çözmek yerine, siyasette kendine konum belirlemeye çalışan Ekrem İmamoğlu’nun her eylemi ve söylemi buram buram proje kokmaktadır. İstanbul dışında yurt içi, yurt dışı her yerde gezmesi de bu proje kokusunu iyice arttırmıştır.

CHP içindeki kavgada aklınca uyanıklık yapıp, hayalet gibi izlemek istemektedir.

          Aslında gerek Kemal Kılıçdaroğlu’na gerekse Muharrem İnce’ye ve CHP’lilere mesajı Ekrem İmamoğlu’nun kampanya danışmanı Necati Özkan, 12 Eylül 2019 tarihinde attığı “Dün dünde kaldı cancağzım. Artık mekânın yeni sahibi var” twitiyle vermişti. Bir de “Kahramanın Yolculuğu” adını verdiği Ekrem İmamoğlu’nu cilalayan, Türkiye genelinde reklam panolarını süsleyen kitabın yazılmasını da zamanlama olarak düşününce, CHP’deki mekân kavgası artık durulacak gibi görünmüyor.

           Kemal Kılıçdaroğlu, zor durumda; Muharrem İnce, mağduru oynayarak CHP içinde tutunmaya çalışacak; proje Ekrem İmamoğlu da sinsi sinsi yurt dışı lobi faaliyetleriyle hayalindeki hazırlığına devam edecek… CHP manzarası bu şekildedir.