Bir yanda bu kupayı daha önce 17 kez evine götüren Galatasaray. Başında, Sarı Kırmızılılarla birlikte 17 kupa kaldıran Fatih Terim. Öte yanda geçen sezon ilk kez Türkiye Kupasını kazanma başarısını gösteren Akhisarspor. Başında sezon başından bu yana gelen giden hocalardan yılan yöneticilerin ‘sezonu bitir’ dediği genç Cem Kavçak. Takımlardan eski olana Spor Toto Süper Ligde şampiyon olmak için gün sayıyor, öteki gelecek sezon Spor Toto 1. Ligde yer alacak.

Yani kağıt üzerinde baktığınızda, Sarı Kırmızılıların ve Terim’in 18’nci kupaya sahip olması gerekiyordu. Maçın ilk yarısında, kağıt üzerinden farklı bir görüntü vardı. Savunmada hatlar arasındaki bağını iyi kuran, rakip alana topu iyi taşımayı beceren bir Akhisarspor izledik. Rakibini daha iyi ezberleyen, Süper Ligin düşen değil de, kupanın sahibi olmak için çalışan, inanan bir futbolculardan kurulu bir takım görüntüsü verdi. Futbolcuların amacı, “düştük ama, değerimizde bir kayıp yok” demekti.

Öte yandan Galatasaray, asıl hedefi olan Lig şampiyonluğunun yanına koyacağı bir prestij kupasının peşindeydi. Bir de geçmişten gelen klasik, “ortada kupa varsa, Galatasaray alır” temalı bir söylemi de boşa çıkartmak istemiyordu. Sonuç almak için elindeki becerili ayaklarına güvenirken, tempoyu yükselterek sonuç almayı hiç düşünmedi. Belli ki kafalarda hafta sonu Medipol Başakşehir ile yapılacak şampiyonluk maçı vardı.

İkinci yarı devre arası ayarlarla sahaya çıktı oyuncular. Galatasaray taktik olarak biraz daha hareketli oynamak için öne doğru çıktı. Ancak kontrolsüz çıkış anında iki kişiyle atağa kalkan Akhisarspor, golü buldu. Golün şoku sürerken kazanılan penaltı atışında gölge golcü Mbaye Diagne topu kaleci Fatih Öztürk’e teslim etti.

Fatih Terim oyuna müdahale etti. Sinan Gümüş ve Ryan Donk’u oyuna aldı. Bu dakikadan sonra biraz daha etkili olmaya çalışan Galatasaray’ın VAR yardımı ile ikinci penaltıyı kazanması, Sinan Gümüş’ün penaltıyı gole çevirmesi skora eşitliği getirdi. Bu gol Akhisarspor’un sinir uçlarına dokundu. Gerilim ve itirazlar zirve yaptı. Suat Arslanboğa kartlarla otoritesini kurmaya çalıştı.

Maç boyunca, her fırsatta attığı şutlarla, kazanmayı en çok isteyen futbolcu olduğunu kanıtlayan Sofiane Feghouli’nin golü kupayı Galatasaray’a getirdi. Bu maç Galatasaray için son uyarıydı. Çünkü, her maçta ‘atana kadar’ penaltı veren hakemi bulamazsınız. Kazanmak istiyorsanız, ter dökeceksiniz, tempolu oynayacaksınız. Bu kadar temposuz oyunla şampiyonluk gelmez.