İlk defa Çin’de ortaya çıkan bu virüs yaşamımızı etkiledi, dünyamız altüst oldu. Ekonomik, sosyal ve politik açıdan bizlere yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Bu salgından her sektör farklı şekillerde etkilenecek ve etkilenmeye de devam edecek. Bu sektörlerin kalbi, en önemlisi ve olmazsa olmazı tarımdır. Çünkü diğer sektörler doğru veya dolaylı olarak gelişmelerini tarıma borçludur.

Bu salgında Sağlık Bakanlığı kadar Tarım Bakanlığı da önemli bir işleve sahiptir. Bu süreçte; Kovid-19 salgınından korunmanın tıbbi yöntemler dışındaki en önemli etkenlerinden ikisi, her insanın temiz ve sağlıklı su ile gıdaya ulaşmasıdır.

Dolayısıyla çiftçilerin tarımsal faaliyetlerine devam etmesi için Sağlık Bakanlığıyla ortak hareketle bu salgını çiftçilerden uzak tutacak bir yol haritası çıkarılmalıdır. İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile getirilen 65 yaş üstü insanlarımızın sokağa çıkma yasağı; çiftçileri etkilemiştir. Tarımda genelde yaşlı nüfus çalışıyor,(özellikle köylerde) tarımsal faaliyetlerin başladığı bu dönemde, sokakta olmayacak ama tarlasında çalışacak olan çiftçilerimiz ise bugün maalesef önlerini görememekte. Çiftçiler illerde vali başkanlığında kurulacak olan Pandemi Kurulundan bir ayrıcalık, bir çıkış yolu bekliyor.

Çiftçilikte durmak yok, emeklilik yok; toprakla başlayıp toprakla biten bir hayat var. Bu salgın döneminde ülkemizde mart, nisan ve mayıs ayları çok kritik aylardır. Nisan ve mayıs ayları; özellikle sebze tohumu ve fidesi ile pamuk, ayçiçeği, mısır gibi ürünler için ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlama zamanlarıdır.

Çiftçilik sanatı çok zordur. Unutmayalım ki, çiftçiler gece gündüz durmadan çalışarak üretimden kopmadan emeklerini, terlerini toprağa dökmeye devam ederler. Eğer çiftçilerimiz bir aylık ekim sezonunu kaçırırsa, bizler bir yıllık gıdamızı kaybederiz. Özellikle salgının dünyayı tehdit ettiği günümüzde de ithalat yapmak da çözüm değil. Çözüm; çiftçilerimizin tarımsal faaliyet olanaklarının güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin ise sağlıklı, güvenilir gıdalara uygun fiyatta, sürdürülebilir bir şekilde ulaşmasıdır.

FRANSA’DA TARIM SEKTÖRÜ ALARM VERİYOR!

Fransa’da tarımda çalışan mevsimlik işçilerin çalışma izinleri olmadıkları için işçiler işe gelemiyorlar. Dolayısıyla bazı tarım ürünlerinin hasadı yapılamıyor. Rusya, buğday ihracatını askıya aldığını belirtti. Bu örnekler dünyada çoğalacak gibi... Kısa vadede gıda sektöründe arz sıkıntısı yaşamamamız için geleceğe yönelik tedbirler alarak tarımsal üretimimizi arttırmamız mutlak bir zorunluluktur.

KORONAVİRÜS RİSKİNE KARŞI 14 KURAL

Ellerimizi sık sık su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovalayarak yıkamak. Bu salgının kontrol altına alınması uzarsa, sıcaklığın artmasıyla el yıkamanın yanında duş alımları da artacaktır. 2020’de kurak bir yıla girebileceği yönünde kaygılar var. Barajlardaki doluluk oranı geçen yıla nazaran aynı dönemde su tutma kapasitesindeki düşüş, yarıya yakın... Bilinçsiz su tüketiminin önüne geçilmeli, su havzaları ve su kaynakları korunmalıdır. Atık sular arıtılarak yeniden kullanılabilir hale getirilmelidir. Bu salgın sürecinde su ticarileştirilerek bir rant aracı haline getirilmemelidir.

VALİLİK PANDEMİ KURULU NE YAPABİLİR?

Kırsal alanlarda yaşayan insanlarımıza yönelik olarak ek uyarıların yapılması ve yaygınlaştırılmasını sağlayabilir. Gezici sağlık ekipleriyle kırsaldaki özellikle 65 yaş üzerindeki çiftçiler sağlık taramasından geçirilebilir. Bu işlemler salgının yıkıcı etkilerinin önlenmesi açısından gereklidir. Türk çiftçisi hiçbir dünya ülkesi çiftçisine benzemez. Türk çiftçisi, cefakârdır. Türk çiftçisi, fedakârdır. Türk çiftçisi, beceriklidir. Türk çiftçisi, çalışkandır. Bilinmelidir ki; tarımsal üretimde vebali olmayan tek unsur Türk çiftçisidir.