Mevsime, dünyadaki genel gidişata ve biraz da vatandaşlarımızın kurallara ve alınan tedbirlere yeterince uymamalarına bağlı olarak Kovid-19 salgını ne yazık ki, tehlikeli biçimde yeniden tırmanışa geçti. Nitekim, bazı istisnalar dışında dünyanın her yerinde aynı şey var ve salgın her yerde neredeyse en yüksek seviyelerde seyrediyor. Alınan tedbirler fayda etmediği gibi, birçok ülkede hayatın sınırlanmasına ciddi itirazlar var. Bizde böyle bir itiraz olmasa da, alınan tedbirler konusunda bir türlü istenilen ve beklenilen dikkatin gösterilmediği, kurallara yeteri kadar uyulmadığı için vaka ve ölüm artış oranları can sıkıcı bir hâl aldı. Her şeye rağmen, başta Sayın Sağlık Bakanı olmak üzere, bütün sağlık çalışanlarımız canla, başla bir mücadele veriyor.

DÜNYANIN ÜMİDİ AŞI

Virüsün yayılma hızında, etkisinde ve sonuçlarında ne yazık ki, başından itibaren değişen hiçbir şey olmamıştır. Olumlu yönde mutasyon beklentileri boş çıktığı gibi, zaman içinde bulaşıcılığın daha da arttığı uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir. Bütün dünya ümidini aşıya bağlamış durumdadır. Almanya’da geliştirilen ve uygulama aşamasına getirilen aşı için herkes sıraya giriyor. Çin ve Rusya aşılarında da son aşamaya gelindi ve siparişler veriliyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı’nın açıklamalarından Türkiye’nin de elini çabuk tuttuğu, siparişler verdiği, anlaşmalar imzaladığı ve aralık ayı içinde ilk uygulamaların yapılacağını anlıyoruz. Türk aşısında da çok önemli gelişmeler var. Nisan ayı içinde hazır olacağı açıklanmıştır.

İSTİSMAR GAYRETLERİ

Salgının seyri ile ilgili bilgilendirmeyi doğrudan Sağlık Bakanlığı yapıyor. Sayın Bakan hemen hemen her gün açıklanan sonuçlarla ilgili kısa da olsa bir değerlendirmede bulunuyor ve gelişmeler hakkında bilgi veriyor. Tavsiyelerini, hatırlatmalarını hiç aksatmıyor. Buna rağmen özellikle uzman sıfatıyla birçok kimsenin televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından farklı yorum ve açıklamalar yaptıklarını, bunun bir kafa karışıklığı ve bilgi kirliliği oluşturduğunu görüyoruz. Salgının başından itibaren devam eden bu durumun, vaka ve ölüm artışlarına bağlı olarak bir istismara dönüştüğünü üzülerek takip ediyoruz. Hatta daha da ileri giderek, hiçbir vasfı ve uzmanlığı bulunmayan, ancak her şeye maydanoz olan ve ekranları parselleyen zıpçıktıların, birçoğu uydurma bilgiler vererek toplumda bir güvensizlik oluşturmaya çalıştıklarını ibretle izliyoruz.

ZİL TAKIP OYNAYACAKLAR

Sayın Sağlık Bakanı, bu istismarların ve çarpıtma gayretlerinin önüne geçmek için sadece hasta ve ölüm sayılarını değil, yapılan testlere bağlı olarak, etkisi ve sonucu ne olursa olsun bütün pozitif vakaları açıklamaya başladı. Virüsü bir siyaset malzemesi hâline getirip, milletten alamadıklarını hastalıktan bekleyen zavallılar bir anda ortalığa döküldüler. Neredeyse bayram ediyor, sevinç naraları atıyorlar. Allah korusun, dünyanın birçok yerinde görüldüğü gibi, hastanelerimiz yetersiz kalsa, ölüm sayıları mesela ABD’deki oranlara ulaşsa, vaka artış hızı kontrolden çıksa bunlar bir de zil takıp oynayacaklar. Bu nasıl bir kafadır, bu nasıl bir ruh hâlidir, bu nasıl bir insanlıktır, anlamak mümkün değil. Hırsları ve kinleri, akıllarının, hatta insanlıklarının çok önüne geçmiş. Tamamen kontrolden çıkmış durumdalar. Bu güruh varken bizim başka düşmana ne ihtiyacımız var.

GÖLGE ETMESİNLER YETER

Hadi diyelim ki, bu zavallıların beklediği oldu ve Türk milleti bunlara iktidar verdi! Ne yapacaklar, bu salgını durduracak hangi sihirli formülü uygulayacak, ölümleri nasıl önleyecekler? Ne yapılması gerekiyor da, bu hükümet yapmadı? Hangi tedbir alınması gerekiyor da, alınmadı. Bu güruha göre her şey suç. Tedbirleri sıklaştırsanız, hemen ortalığa dökülüyorlar. Kimi şimdiye kadar niye geç kalındığından dem vuruyor, kimi de insanları eve kapatarak nereye varılacağını sorguluyor. Tedbirleri gevşetseniz, bunun altında başka sebepler arıyor, buradan da saldıracak bir malzeme buluyorlar. Kovid salgınının dünyada etkilemediği hiçbir ülke, hiçbir ekonomi kalmadı. Bunları dinlerseniz zannedersiniz ki, sadece Türkiye’de salgının ekonomi üzerinde olumsuz etkileri oldu. Sadece Türkiye’de vaka artışı ve ölümler oluyor. Hakikaten zıvanadan çıkmış durumdalar. Dolayısı ile ne söyledikleri, ne anlattıkları, hatta ne önerdikleri bile ciddiye alınamaz. Sadece gürültü çıkarıyor, sadece zihin bulandırıyorlar. Bunlar eğer gerçekten hayırlı ve faydalı bir iş yapmak istiyorlarsa, sadece sussunlar yeter. Daha doğru bir ifadeyle bu ibretlik zavallılar gölge etmesinler başka ihsan istemez.

BİZE DÜŞEN TEDBİRLERE UYMAK

Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz duruma ve gelişmelere göre alınması gereken her tedbiri alıyor, yapılması gereken her şeyi yapıyorlar. Bize düşen bu tedbirlere uymak ve milleti doğru bilgilendirerek, bu mücadeleye yardımcı olmaktır. İzan da, insaf da, vicdan da, akıl ve ahlak da bunu söylüyor. Kovid-19’la mücadeleye gölge düşürmek, tutarsızlık varmış gibi göstermeye çalışmak virüs kadar tehlikelidir.