İbadete açılan Ayasofya’da yıllar sonra ilk cuma namazı yarın kılınıyor. Türk-İslam âlemi için ne mübarek bir gün… Türk-İslam âlemi için manevi hazzın yaşandığı nasıl bir gerçekse, Hristiyan dünyası ve içimizdeki Bizanslılar için de elem verici bir gün olduğu muhakkaktır. Ama en hazin olanı ise dışarıda düşmanca söylemlerde bulunanlardan daha çok, içimizdeki Bizans ruhu taşıyanların Ayasofya’nın ibadete açılacak olmasından rahatsız olmasıdır. Bu da çok dikkat çekiyor. Ayasofya’nın ibadete açılacak olmasının manevi hazzını engelleyebilmek adına her türlü kara propagandayı yapıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Ayasofya’da ezan sesleri yankılanacak, Ayasofya’da alınlar secdeye varacak…

         Diyanet İşleri Başkanlığı bu kutlu gün için sınırlı sayıda davette bulunmuş, birçok parti genel başkanını da Ayasofya’nın açılmasından sonraki ilk cuma namazına davet etmiştir. Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasının mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, günler öncesinden Ayasofya’daki son çalışmaları bizzat yerinde kontrol etmiştir. Yarın, Ayasofya’daki saflarda yerini alacaktır.

         MHP Lideri Devlet Bahçeli, günler öncesinden “Allah nasip ederse Ayasofya Camisi’nin muhterem ve mehabetli ortamında kılınması planlanan cuma namazına katılacağım. Hem tarihe şahitlik edip hem de manevi görevimi yerine getireceğim. İnanıyorum ki, yine Akşemsettin orada olacaktır, yine Fatih’imiz orada olacaktır, yine fethin neferleri manen orada bulunacaklardır” açıklamasını yapmıştır. Yarın, o da bu manevi atmosferde yerini alacaktır.

         CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bu manevi atmosferde bulunmayı “Kamera önünde ibadete karşıyım” diyerek kabul etmemiş… Fakat bu sebepten Ayasofya’nın manevi atmosferinde bulunmayı kabul etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun oruç tutmadığı gün kameraların önünde ezan okunmadan yemeğe başladığını geçmişten bildiğimizden, bu sözün Bizans tribünlerine oynama olduğunu çok iyi biliyoruz. Ayasofya’nın manevi ortamında bulunmamayı aklınca böyle kılıflandırıyor.

         CHP’de Ayasofya’nın ibadete açılmasına Muharrem İnce dışında sıcak bakan kimse olmadı. Zaten o da “Peki Ayasofya’ya namaza gidecek misiniz?” sorusuna “O gün protokol olmaz ama özel bir gün olduğu için belki davet gerekebilir. Davet olursa icabet ederim” dedikten sonra CHP içinde adeta linç edilmeye başlandı.

         Hele İslam’ın sembol ve değer yargılarıyla dalga geçmesiyle bilinen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, Muharrem İnce ile dalga geçercesine “Muharrem Bey herkesin yerine Ayasofya’ya gider” demesi, CHP’nin içler acısı halini gözler önüne sermektedir.

Neymiş “Kamera önünde ibadete karşıymış…

Ama kamera önünde PKK’lılara sahip çıkıyorsun…

Ama kamera önünde FETÖ’ye sahip çıkıyorsun…

Ama kamera önünde YPG’ye sahip çıkıyorsun…

Ama kamera önünde DHKP-C’ye sahip çıkıyorsun…

Ama terör örgütü PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’de kamera önünde “Anayasa’nın 2. ve 3. maddesini değiştirelim” diyenlere “tabi” diyorsun…

         Türk milletine her türlü ihaneti kameralar önünde yap ama söz konusu Ayasofya’nın ibadete açılması olunca kamera önünde ibadet bahanesine sığınarak bu manevi atmosferden kaç… Zaten Ayasofya’daki ezanda kulağın olmadığı için, Ayasofya’daki namazda da gözünün olmayacağını biliyoruz Bay Kemal…

         Türk milletinin milli ve manevi değer yargılarına bu kadar uzak ve soğuk CHP’den beklenen tavır aslında budur. Ne şaşırdık, ne de hayrete düştük…

         Milliyetçi-muhafazakâr tabana parlak çekmesiyle (oy tuzakçılığı) bilinen Meral Akşener ise CHP’nin resmi ortağı olduğu ve “Sayın Erdoğan Ayasofya’yı açamaz” dediği halde, gelen davet üzerine bu manevi atmosferde olacağını duyurmuştur.

         Keşke muhalefet Ayasofya konusuna içimizdeki Bizanslı gibi bakmasaydı ve Ayasofya’nın manevi ışığına topyekûn sarılsaydı. Türk milletinin bağımsızlığı ve egemenliği adına atılmış en güzel adımda kendilerinin adımları da olsaydı. Ama meseleye “Ayasofya’nın manevi hazinesi AK Parti hükümetine, Cumhur İttifakı’na düşmesin” diye karalayıcı, tuzak kuran ve gölgeleyen gözle baktılar.

         Cumhur İttifakı’nın kararlı, azimli ve inançlı duruşuyla Ayasofya yarın zincirlerini kırarak, manevi hazzın okyanusuna açılacaktır. Ayasofya’da edilen dualar, Türk-İslam âlemine hayırlar getirsin… Ayasofya’da alnı secdeye giden başlar birliğimizin, beraberliğimizin manevi zırhı olsun…

Ey Ayasofya, müjdeler olsun sana… Türk-İslam ülküsünün ne güzel fetih tacısın…