Kadir Yıldız / TÜRKGÜN

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine başvuruda bulunması sonrası Türkiye’den yükselen haklı tepkilere başta CHP sessiz kalırken, 6+1’li masanın diğer ortakları da terör örgütü destekçisi Finlandiya ve İsveç’i bir kenara bırakıp Türkiye’nin tavrını eleştirdiler.

CHP’deki ölüm sessizliği ise terör örgütü PYD/YPG konusunda İsveç ile aynı noktada durduğunu gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı parti yetkililerinin bu terör örgütü için kullandığı ifadeler hâlâ hafızalardaki canlılığını koruyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz YPG’yi terör örgütü olarak görmeyiz. Kendi bulunduğu yerde kendisini, halkını savunan örgüt olarak görüyoruz” ifadelerini kullanmış, ayrıca bu terör örgütünün Türkiye’ye saldırmayacağını söylemişti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ise, “Bizim sınırımızda başkası olacağına PYD olsun, hiçbir sakıncası yok bunun” açıklamasını yapmıştı. CHP 24. Dönem İzmir Milletvekili Erdal Aksünger de katıldığı bir televizyon yayınında, “PYD konusunda ilk günden beri diyorum; görüşülmesi gerekiyordu, terör örgütü değildir” demişti. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “PYD Suriye’de kendi yaşamlarını korumaya çalışan, kendi topraklarını korumaya çalışan bir örgüt, yapılanmadır” şeklinde konuşmuştu.

CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke de, “Ne ben ne arkadaşlarım bir yapının terör örgütü olup olmadığına dair değerlendirme yapacak istihbari bilgiye ve kurumsal yapıya sahip değiliz” şeklinde konuşmuştu.

CHP’li Türker Ertürk de PYD’nin Türkiye’nin komşusu olmasını gerektiğini söyleyerek bölgede bir terör devleti kurumasını desteklemişti. Ertürk, “O bölgede radikal islami örgütler olacağına iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz PYD olsun” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca CHP, terör örgütlerine yönelik sınır dışı operasyonların devam etmesi için 26 Ekim 2021 tarihinde TBMM’de oylanan Suriye ve Irak tezkeresine hayır oyu kullanmıştı.

Diğer ortaklar da Türkiye’yi hedef aldı

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine alınmaması konusunda Türkiye’nin gösterdiği haklı tepkiden rahatsız olan 6+1’li masanın diğer ortakları yaptıkları açıklamalarla yine Türkiye’yi eleştirdi.

İP’ten yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iki ülkenin üyeliğini koşullandırması, hatta pazarlık konusu yapması, yakın geçmişte Suriyeli sığınmacılar konusundakine benzer şekilde birbiriyle tutarsız tavırlar sergilemesi, ittifak bünyesinde rahatsızlık kaynağı olmuştur. PKK ve uzantısı PYD-YPG’ye verdikleri destek temelinde özellikle İsveç’e karşı bir tavır konulurken; yıllardır bu konudaki yaklaşımları pek de farklı olmayan mevcut NATO üyesi ülkelerin tutumları görmezden gelinmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, Türkiye’nin ekonomik menfaatler karşılığında her tür terör iddiasından vazgeçebilen bir ülke konumunda olduğunu ileri sürdü. Bir TV yayınına katılan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise ısrarla sorulmasına rağmen Türkiye’nin tepkisinin haklı olduğunu söyleyemedi. Babacan, “NATO gibi devasa bir masada yanınıza en az iki üç ülkeyi almanız lazım. Ama sizi destekleyen yok. Türkiye yalnız. İşi zor” demekle yetindi. HDP’li Saruhan Oluç da Türkiye’nin asıl karşıtlığının kürtler olduğunu söyleyerek masadaki diğer ortaklarının tezlerini destekleyen bir açıklama yaptı.

Editör: Haber Merkezi