Türkiye yeni sisteme geçeli neredeyse 2,5 yıl oldu. Bu süre içinde genel seçimler yapıldı, cumhurbaşkanı hükümetini kurdu, Meclis çalışmaya başladı, yeni sistem bütün unsurları ile devreye girdi. Bu da yetmedi bir de özellikle genel seçim havasına sokulan yerel seçimler yapıldı. Bütün bu süreçte Cumhur İttifakı’nın oy oranı hiçbir zaman, yeni sisteme geçmek için yapılan anayasa değişikliği reformundaki oranın altına inmedi. Ancak, CHP ve yancıları hâlâ yeni sistemi hazmetmekte ve kabullenmekte büyük sıkıntı çekiyorlar. Öyle şeyler söylüyor, öyle tavırlar takınıyorlar ki, “bunlar nerede yaşıyor, ne yiyor ve ne içiyorlar da bu hale geliyorlar?” diye düşünmeden edemiyoruz. Eski sisteme takılıp kalmışlar ve aynı ezberleri her fırsatta tekrarlayıp duruyorlar.

ARTIK ANLAYIN

CHP ve yancıları artık şunu anlamalıdırlar: Siz isteseniz de istemeseniz de, Türk milleti kararını verdi ve yeni sistem hayata geçti. Daha sonraki seçimlerde de kesin ve net bir tavırla bu kararının arkasında durdu ve onayladı. Artık bu gerçeği kabullenin ve buna göre kendinize çeki düzen verin. Bir defa daha ve altını çizerek söylüyorum ki, bu her şeyden önce sizin menfaatinize olacaktır. Aksi halde bir dolgu malzemesi olmanın, PKK ve FETÖ’nün verdiği ayarlarla oradan oraya sürüklenmenin dışına çıkamayacaksınız. Dönüp dolaşıp ağzınıza sakız ettiğiniz içi boş laflarla MHP’yi meşgul etmeyin. Cumhur İttifakı’na fitne sokmak ve buradan bir siyasi belirsizlik oluşturmak gibi beyhude işlerle vakit geçirmeyin. Bütün söyledikleriniz ve yakıştırmalarınız, kendinizi kandırmaktan ve güdük zihniyetinizi daha da kısırlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.

ÜLKENİN BİRLİĞİ, HER ŞEYİN ÜZERİNDE

Cumhur İttifakı’nın ne olduğunu, bu ülkenin geleceği için nasıl bir misyon yüklendiğini hâlâ anlayamadınız. Bu ittifak, sizin hayallerinizin çok ötesindedir. Bir seçim iş birliği değildir. Daha ilk günden itibaren ülkenin varlığı ve birliği, her şeyin önünde ve üstünde tutulmuş ve çerçeve çok net şekilde çizilerek bir protokole bağlanmıştır. Bu protokolün gereği daha sonraki seçimlerin öncesinde ve seçimler sırasında yapıldığı gibi, bundan sonra da aynen devam edecektir. Her iki taraf da buna bağlı kaldıkça, bu durum değişmeyecektir. MHP, bir siyasi hesap peşinde olmadığını defalarca ispatlamıştır. Türk milleti de bunu görmüş ve onaylamıştır. Bu sebeple hükümetin oluşumunda bakanlık istenmemiştir. Meclis başkanı seçimlerinde Meclisin yapısı dikkate alınmış ve ittifaka uygun hareket edilmiştir. Hükümet icraatları ve Meclis çalışmaları sırasında da yine aynı ölçülere riayet edilmiş ve ülkemiz bundan çok büyük fayda görmüştür. Önümüzdeki seçimsiz 4 yıl içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesi için tam bir anlayış birliği ve uyum olduğu, liderlerin görüşmelerinden ve yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır.

MİLLÎ DURUŞ

CHP sözcülerinin hâlâ eski sistem türküleri söylemeleri, fitne çıkarmak için müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmaları beyhude bir çabadır. Protokolde de belirtildiği gibi, Cumhur İttifakı esasen, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin istiklâlini ve istikbâlini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla hazırlanan Cumhur İttifakı Protokolü bugün de geçerlidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesinde tam bir mutabakat sağlanmıştır ve bunun için gerekenler bundan sonra da kararlılıkla yapılacaktır.

LİDER ÜLKE

Cumhur İttifakı’nın Türkiye için ne kadar önemli olduğu sadece içerideki gelişmelerle değil, dışarıda yaşananlarla da net olarak görülmektedir. Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında, millî ve ahlakî bir duruş sergilenmekte, tarihî bir birliktelik yürütmektedir. Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmadan ortak hareket ediyor, Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin de karşısına dikiliyor. Bu kararlılık ve iş birliği ile Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapmayı hedefliyor.

SÖZÜN BİTTİĞİ YER

Diğer tarafta ise PKK uzantısı HDP ile seçim ittifakı kuran, ülkemizin varlığına ve birliğine yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye ortaklık etmekte sakınca görmeyen, kirli siyasi hesaplarla bir kriz ve kaos ortamı oluşmasını isteyen ve bunun için çabalayan, bazı belediyelerin el değiştirmesinin verdiği cesaretle bu hazin durumu çok daha ileri götürmeye çabalayan bir zillet ittifakı var. CHP ve İP, PKK uzantıları ile kurdukları yıkım ortaklığını artık gizleme gereği dahi duymuyor, hatta ihanette HDP ile yarışıyorlar. İP’in ‘insan haklarından sorumlu’ sıfatıyla başkanlık divanına aldığı şahsın, Türk milletinin bir parçası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin herkes gibi eşit vatandaşları olan Çerkez kardeşlerimizle ilgili sözleri, tam bir PKK ağzıdır. Türkiye’nin birliğine kasteden yabancıların fonladığı PKK yanlısı bir televizyon kanalında bu bölücü beyanlarda bulunmuştur. Bu beyanlar, İP’in nereden gelip nereye gittiğini ve içinde bulunduğu kirli ittifaka nasıl uyum sağladığını gösteren son örnektir ve sözün bittiği yerdir.