6+HDP masası kurulduğu günden ve Meral Akşener’in masadan İP’i çektiği güne kadar bu masanın en büyük kazananı kim diyecek olursanız, size sadece iki isim söylerim. Birisi Ekrem İmamoğlu diğeri de Mansur Yavaş’tır. Meral Akşener’in masadan kalkma bahanesi olarak sunduğu bu iki isim niye mi kazanan oldu?

Bu iki isim göreve geldikleri günden bu yana, belediye başkanı olarak Ankara ve İstanbul’a hiçbir hizmet projesini ortaya koymadan sürekli cumhurbaşkanı adayı olarak gündemde tartışıldı ve yapmadıkları hizmetin göze daha çok batmasının önüne geçtiler.

Ekrem İmamoğlu da, Mansur Yavaş da sadece sosyal medya şişirmeleri, güzellemeleri, hormonlu övgülerle ve cumhurbaşkanı adaylığı isimleri içinde figüran olarak kullanılarak görevde bulundukları dört yılı ağustos böceği gibi tamamladılar.

Hangi vaatlerinde, sözlerinde durdular? Numune yok…

Hangi projelerini hayata geçirdiler? Numune yok…

Bizler de Ankara’ya yaşıyoruz. Mansur Yavaş önceki belediye başkanlarının yaptıkları hizmetlerin üzerine ne koymuştur? Zaten Ankara’da yaşayanların öyle övgüsü falan yoktur. Hangi projeyi, hangi hizmeti övecekler ki?

Dikkat edin. Sosyal medyada “Kediyi aslan yapanların” görsel algı sihirbazlığından etkilenen ve Ankara dışında yaşayanların “Ankara’yı süper şehir yaptı” şeklindeki çölde serap görme propagandalarına şahit oluyoruz.

Mansur Yavaş ne yaptı Ankara’da?

Yaptıkları sadece klasik bir belediyenin yaptığı işler. Ankara’ya gelin MHP’li Etimesgut, Polatlı, Gölbaşı belediyeleri ne yapmış, Mansur Yavaş ne yapmış bir kıyaslayın bakalım. Ya da AK Partili belediyeleri.

Mansur Yavaş’ın o “Uzay üssü” gibi gösterdiği videolar sadece seçim propagandası için kullandığı görsellerdi. Kullandı, sizi kandırdı ve geçti gitti. Öyle bir Ankara yok, uykudan uyanın. Kendinden önce dikilmiş ağaçları bile kurutan, selde, karda çuvallayan bir Mansur Yavaş’tan bahsedin biraz. Sırf ABB Meclisini bile nasıl yönettiğine dair videoları izleyin, karşınızda nasıl bir çapsızlık var onu her boyutuyla görün.

Mansur Yavaş maskesini aslında Ankara’da suya zam konusundaki tartışmalarda düşürmüştü. Biliyorsunuz suya zam tartışmalarında “Cumhur ittifakının ABB’deki meclis üyeleri suya zam yapmamızı engelliyor, o yüzden vatandaşa yardımları yapamıyoruz” diye Ankara’nın her yerini afiş ve billboardlarla donatmışlardı. Sonra su faturalarını zamlı gönderip yardımları yine kestiği ortaya çıktığında ne demişti?: “Siyaseti her zaman siz mi yapacaksınız, şimdi de biz yaptık.”

Ankara’da 99 öğrencinin su faturasında indirim yapıp, bunu 99 milyon öğrenciye yapıyormuş gibi pazarlıyorlar…

Depremde zarar gören Hatay Havalimanı'nın molozlarını taşıyıp, sanki Hatay Havalimanı’nı sıfırdan yapmış gibi pazarlıyorlar…

Hep bir şişirme, hep bir hormonlu pazarlama durumu...

Yani ne yapıyorsa onu övün, ne yapıyorsa onu alkışlayın. Ama her şeyi hakkıyla yapın.

Mesela HDP’li Sırrı Süreyya Önder, Halk TV’de "Konya Belediyesi, canını dişine takıp, insanüstü bir çabayla bir sürü şey yaptı. Ben bunları görmezden mi geleyim?" cümlesini kurdu. Fakat onun bu cümlelerini kesip sadece ABB’nin deprem bölgesinde yaptığı çalışmalarla ilgili cümlelerini haber yaptılar. Biz ABB deprem bölgesinde hizmet yapmadı diyebilir miyiz? Diyemeyiz.

Ama konu kıyaslama ise Konya Büyükşehir Belediyesinin deprem bölgesinde yaptıklarıyla ABB’nin yaptıklarını karşılaştırırsak, Konya Büyükşehir Belediyesini dünyanın bir numaralı belediyesi yapmamız gerekir. Ama bunların derdi hak teslimi değil, hak gasbıdır.

Mansur Yavaş bir düzen tutturmuş, balon gibi şişirilerek cumhurbaşkanlığı adaylığında adı geçirildi ve 4 yılını böyle tamamladı. Hangi özelliği, hangi kabiliyeti, hangi mücadelesi, yaptığı hangi icraatı varsa onu cumhurbaşkanlığı gibi bir makamla anacak kadar hayali olanlar vardı.

Ekrem İmamoğlu’nu uzun uzun anlatmaya gerek var mı?

Yine Mansur Yavaş İngiltere’de olmadığı vakitler genelde Ankara’da oluyor. Ekrem İmamoğlu İstanbul’a bile ara sıra uğruyor.

Hiçbir şey yapmadan bu sürecin kazananı olmayı, adlarını cumhurbaşkanı adaylığında geçirerek oldular. Ekrem İmamoğlu İBB Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz onun cumhurbaşkanı adaylığını anında başlattılar. O çapsızlığını oturur oturmaz gösterdiği için daha sonra Mansur Yavaş’ı da bu adaylık tartışmalarına eklediler. O biraz siyasi konularda susarak kendini gizlemeyi başardı.

Her ikisi de çapsızlıklarını, vizyonsuzluklarını işte böyle 4 yıl gölgelediler.

Meral Akşener onların ismini adaylık için ortaya atıp, masadan ayrıldığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasının netleştiği gün bunların bugüne kadar gerçekleştiği gölgeleme süreçleri de bitmiştir.

Tam bu yazıyı devam ettirirken her türlü ayak oyununun döndüğü masadan bir haber daha geldi. Meral Akşener “Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı yapılırsa masaya dönerim” şartını ortaya koydu ve bu şart kabul edilerek Meral Akşener masaya geri döndü. Türk siyaseti, tarihi boyunca bu kadar rezalet yaşamamıştı, bunlar 4 güne her rezaleti sığdırdı.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için yine gün doğdu. Bugüne kadar cumhurbaşkanı adayı olacak diye tartışılıp çapsızlıklarının üzerini örtüyorlardı, bundan sonra da “cumhurbaşkanı yardımcısı olacak” diye örtme çalışmaları yapacaklardır. Ama bunun da Meral Akşener’in masaya dönmek için uydurduğu bir konu olduğunu bilmeyen yoktur.

Meral Akşener yerel seçimlerde ittifak dâhilinde oy verdikleri için CHP’li belediye başkanlarının bonservislerinin kendilerinde olduğunu sanan bir tuhaflık içindedir. Oysa HDP de aday çıkarmayarak oyunu Mansur Yavaş’a, Ekrem İmamoğlu’na ve diğer CHP’li belediye başkanlarına vermiştir. Hatta Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanya danışmanı Necati Özkan, seçim sonuçlarını “Ekrem İmamoğlu’na CHP’nin %98’i oy verirken, HDP’nin %100’ü oy verdi” şeklinde değerlendirmişti. Yani Meral Akşener’in hissesi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan ihale ve kadro alacak kadardır. Gerisi abartıdan başka bir şey değildir.

Ankara ve İstanbul’daki iki çapsız, vizyonsuz, hizmetsiz adam bu kadar curcuna içinde hep kazanan oluyor. Şimdi de dediğim gibi “cumhurbaşkanı yardımcısı olacak” eğlencesi başlattılar. He... Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapacak bir millet iradesi var da, bunların yardımcı olması kaldı. Bundan sonra onlar belediye başkanlığı koltuğuna bir daha oturabilecek mi onu düşünsünler…