Ligimizin 19. haftasının açılış müsabakası olan Gençlerbirliği - Gazişehir maçında kullanılan penaltı vuruşu, Gazişehir’li oyuncuların, cezaalanı içerisine topa vurulmadan önce girdikleri gerekçesiyle iptal edildi ve oyun endirekt serbest vuruşla başladı. Bu karar, “penaltı yayı ve ceza alanı çizgilerine basan savunma oyuncularının da olması” nedeniyle penaltının tekrar edilmesi gerektiği ve hakemin kural hatası yaptığı yönündeki görüşleri gündeme geldi. Bilindiği gibi Kural 14, penaltı vuruşunu yapan oyuncu ve kaleci dışındaki tüm oyuncuların ceza alanı dışında olmasını emreder. Pozisyonda penaltıyı kullanan takımın bir oyuncusunun ceza yayı içerisine erken girdiği, kaleciden dönen topa müdahale ederek gol yaptığı net olarak görülmektedir. Hakem, bu gerekçeyle endirekt serbest vuruşa hükmetti. Ancak aynı madde birde şunu söylüyor:

“Penaltı vuruşunu kullanan ve savunma yapan takımın oyuncuları ceza alanına topa vurmadan önce girerlerse penaltı vuruşu tekrar edilir”.

Burada gözden kaçan savunma oyuncularının ceza alanı çizgilerinin üzerine basması. Çizgiler de ceza alanına dahil olduğuna göre burada bir ihlal söz konusudur. VAR’da görev yapan Halis Özkahya daha önce, Beşiktaş - Konya maçında çizgiye bastığı ve uyarıya rağmen ayağını çekmediği gerekçesiyle Atiba’yı oyundan ihraç etmişti. Burada Özkahyanın penaltının tekrar edilmesi gerektiğini Mete Kalkavan’a bildirmesi gerekirdi.

Aynı şekilde bu yıl değişikliğe uğrayan bir oyun kuralının Göztepe - Beşiktaş müsabakasının hakemi tarafından doğru şekilde uygulanamaması haftanın en fazla tartışılan olaylarından birisi oldu. Eski kurala göre hakem atışı, topun son oynandığı yerden ve her iki takımın oyuncularının katılımı ile yapılıyordu. Sezon başında kamuoyuna açıklanan ve tüm kulüplerin bilgilendirildiği oyun kuralı değişikliğine göre ise, topa en son Beşiktaşlı oyuncu kendi ceza alanı içinde dokunduğu için,topun Beşiktaş’ın ceza alanı içerisine ve Beşiktaş’ın kalecisinin önüne bırakılması gerekiyordu. Çünkü yeni kurala göre ceza alanı içerisinde yapılacak atışlarda top kaleciye bırakılıyor.

Bu tartışmalar Beşiktaş’ın ve Gazişehir Futbol Kulübü’nün federasyona müracaatı neticesinde federasyonu ve kamuoyunu bir süre daha meşgul edecek. Prosedür şu şekilde işleyecek:

TFF ,Merkez Hakem Kurulu’ndan teknik görüş isteyecek. Bence MHK kurmayları ve Hakem İşleri Müdürü bu konuyu kaleme alıp bu iki müsabakada da kural hatası olmadığı görüşünü bildirecek. TFF de Yönetim Kurulu’nu toplayarak kamuoyuna bu iki müsabakada da kural hatası yapılmadığını ilan edecek. Beşiktaş maçında arada faul olması nedeniyle oyunun durup yeniden başlaması, yapılan hatanın, hukuk dili ile “İlliyet bağının kesilmesi”ne neden olduğundan, Gazişehir maçında ise çizgiye basma olup olmadığının hakemin görüş hatası olarak yorumlanması nedeniyle her iki maç içinde tekrar kararı çıkmayacağını düşünmüyorum. Ancak verilecek bu “maç tekrarı yok” kararlarının vicdani açıdan çok da tatmin edici olmayacağına inanıyorum.

Bu iki maçta da hakemlerimiz ciddi ve önemli hatalar yapmıştır. Her ikiside ülkemizin deneyimli ve tecrübeli hakemlerindendir. Burada sorgulanması gereken Merkez Hakem Kurulu’nun eğitim bilgilerini güncellememesidir. Eğitim yapılıyor belki ama seçilen konuların önceliği konusunda bir sıkıntı olduğu muhakkak. Saha da oyuncuların farkına varıp, dakikalarca itiraz ettiği bir hatayı, VAR odasındakiler dâhil 6 hakemin fark edip düzeltememesi aslında içler acısı bir durum...

Sayın Başkan Zekeriya Alp’in derhal duruma el koyup, Türk hakemliğinde kaybolan ekip ruhu ve ekip başarısını yeniden ön plana çıkarması gerekir. Yapılan son seminerde görüldü ki, hakemler ile MHK arasındaki diyalogsuzluk had safhada. Hakemin yöneticisini sevmesi lazım, sayması lazım, baba yerine koyması lazım. Yöneticinin de hakeme sevgi göstermesi lazım. Bence hakemler, 2013’te görev yapan Zekeriya Alp’i çok arıyorlar.