Abdullah Avcı istediği düzeni tam oturtamamasına rağmen, ligimizin en göz doyurucu topunu oynatıyor takımı Trabzonspor’a. Hikmet Karaman takımlarının klasik özelliği koşan, mücadele eden, kapanmayıp hücumu düşünen takım olmak. Durum böyle olunca da iki takımın sahaya koyduğu futbol keyif verdi, zevkle izlendi.

Avcı’nın bu Trabzonspor’u her maçta gol atıyor, ama defansı da her maçta mutlak bir sıkıntı yaratıyor. Abdullah Hoca, eğer daha az hata yapan bir savunma oluşturabilse, atılan goller boşa gitmeyecek.

Kayseri’de maç başlar başlamaz, Marek Hamsik, Anthony Nwakaeme ve Anastasios Bakasetas’in, Cornelius’a taşıdığı gollük toplar sonuç verseydi, skor ilk dakikalarda kopabilirdi. İki topu direkten dönen Cornelius biraz da beceriksizdi sanki. Allah’tan Bakasetas var. Adeta golü kokluyor. İkinci yarıda Abdulkadir Ömür, Djaniny ve Berat oyuna girdikten sonra Trabzonspor oyuna ağırlığını koydu. Son dakikalardaki Kayseri ataklarında gol olmaması da Trabzon’un şansıydı.

Dün bir kez daha ortaya çıktı ki, futbolcular oyun kurallarını bilmeden oynuyor. Hakemin %100 doğru olan kararına birde itiraz ediyorlar.

Tugay Kaan Numanoğlu geçen sezon Serdar Tatlı’nın skandal derbi atamasından sonra çok yıprandı. 3 büyük maçlarına hala çıkamıyor, sadece Trabzon maçı yönetebiliyor. Aslında iyi bir kumaş. Uğur Demirok’un elle oynadığı pozisyonda Mete Kalkavan’ın zamanında müdahalesiyle penaltı vererek doğruyu buldu. Kayserispor’un penaltı beklediği İsmail Köybaşı’nın doğal konumdaki eline gelen topa, devam demesi de doğru idi. Bakalım, ne zaman 3 büyüklerin maçlarında görebileceğiz?