İlk ciddi maçta, İsmail hocaya ilk ciddi eleştiri. Kardeşim, King nereden çıktı, Tadic-Szymanski-Dzeko “üçlü sac ayağını” niye bozarsın? Oyuna ısınmış Crespo varken, yeni sözleşme imzalamış Zajc’ı ayağının tozu ile niye sahaya sürersin? Fenerbahçe kötü mü oynadı, hayır. Ama King, oyunu yavaşlattı, çok top ezdi, Tadic-Ferdi uyumunu ilk yarıda göremedik. Gözlerimiz daha etkili olan Szymanski’yi aradı, durdu. Ne zaman ki, oyuna girdi Szymanski, solda Ferdi-Tadic şova başladı, goller de arka arkaya geldi. Ferdi, Osayi, İsmail ve oyuna girdikten sonra Swzymanski takımın en iyi leriydi, sarı lacivertlilerde. Bir de İrfan Can’ı unutmamak lazım. Sezona çok istekli ve hırslı başladı yıldız futbolcu, golünü de attı.

Üst üste atılan iki gol belki de rahatlattı, Fenerbahçe’yi. Maribor bir kez geldi, golü buldu. Gol yememek için sahasına kapanan bir takımdan böyle basit gol yemek Fenerbahçe’ye yakışmadı. Ama bu gol moralleri bozmasın. Son dakikalarda gelen penaltı golü Fenerbahçe’nin tur yolunu da açtı diyebiliriz. İkinci maçta kazanmak için daha açık bir futbol oynamak zorunda olan Maribor’a karşı Fenerbahçe daha rahat olacak, deplasmanda gol ya da goller bulacaktır. Yeter ki, İsmail hoca iyi giden kadroyla fazla oynamasın, ritmi bozmasın.