Gençlik böyle bir şey, tecrübesizlik de. EURO 2020’deki ilk maçımıza tutuk, heyecanlı, mücadeleci ama etkisiz başladık. Rakip İtalya olunca, bir de evinde oynamanın avantajını iyi kullanınca, hücuma çıkamadık, oyunu sahamızda kabul ettik. Özellikle ilk yarıda rakip kalede hemen hemen hiç görünemedik ama uzun süredir yenilgi yüzü görmeyen İtalya’ya pozisyon da vermedik.

Kornerden gelen topa bir kafa vuruşları var o da Uğurcan’ın ellerinde eridi. İkinci yarıda orta sahada top tutan, rakip eksilten, pas yapan oyuncu olmayınca mahkum oyuna biz davetiye çıkardık, ilk golü de kendi kendimize attık, kısacası. Ozan defansa çok yapıştı, Yusuf, Kenan yeterli katkıyı sağlayamadı hücuma. Cengiz değişikliği ile hızlı çıkmayı, İrfan Can Kahveci ile topu tutmayı, Halil ile forveti güçlendirmeyi deneyelim dedik, onu da başaramadık.

Tavlada “İlk elin günahı olmaz” derler ya, o sözle başlamış olduk turnuvaya. Şenol Güneş’in de, hani o anlattığı “Futbol oynamak, Türkiye’yi göstermek istiyoruz” sözleri etkisiz futbol ile kayboldu gitti maalesef. İtalya çok güçlü bir takım, grubun da favorisi. Bizim işimiz Galler ve İsviçre ile tabi, daha etkili, daha güçlü, daha baskılı bir futbol oynayarak.