Futbol böyle bir şey…

Bazen istekli, baskılı başlarsın, golü de erken bulursun, sonra bir hata seni sıkıntıya sokar, kolay görünen maçı zor kurtarırsın.

Dün kaleci Harun öyle ikramlarda bulundu ki, Kasımpaşa’ya, onlar da bu ikramları geri çevirmedi. İşte kalecinin önemi böyle maçlarda ortaya çıkıyor. Gel de Altay’ı arama. Allah’tan arkadaşları iyi günündeydi de, Harun’un hatasını kapattılar.

Belki de ilk kez, oyunun ilk bölümünde Fenerbahçe futbolun gereklerini yerine getirdi, dünkü maçta. Çok pozisyon buldu, hem de sadece duran toplardan değil. Şut, ara pas, ver-kaç, orta, pres ne ararsan vardı, Sarı Lacivertli takımda. Yani kaleci Ertuğrul olmasa fark daha da artabilirdi. Saha içerisindeki yardımlaşma, uyum hiç de Erol Bulut dönemi gibi değildi. Şunu gördük, Emre Belözoğlu bu işi becerecek. Baksanıza Sosa’yı, Mert Hakan’ı, İrfan Can’ı, Valencia’yı kazanmış, daha da arkası gelecek gibi.

Üstelik artık Fenerbahçe’nin 11’ini de biliyoruz. Sakatlar, cezalar, ya da hastalıklar dışında çok oynamıyor takımla hoca. Kısacası Fener takım olmuş, en önemlisi bu. İkinci yarıda oyunun rölantiye alınması sıkıntıya soktu Fenerbahçe’yi. Belli ki, Emre hoca sıkışık fikstürü, kart cezalarını düşündü.

İlk yarıya evet diyoruz ama ikinci yarıya kesinlikle hayır. Ha, bu lig Harun ile biter mi, işte onun ilk ciddi sınavını Alanyaspor maçında göreceğiz.