Baba, oğul, kutsal ruh… Hristiyanlığın “teslis” idir... Kutsal üçlemedir… Ayrılmaz bütündür.

Terörün teslisi; Kandil, İmralı, HDP’dir…

Bu üçlüyü izole etmek nafiledir, vaktinde denenmiştir, olmayacak uğraştır…

HDP’nin Kandil’den, Kandil’in İmralı’dan bir farkı varsa; aralarındaki görev dağılımıdır.

                                      ***

Kılıçdaroğlu HDP’yi meşru görerek, sözde Kürt meselesinin çözüm adresi olarak Gazi Meclisi işaretleyerek faka basıyor. HDP eski Eş Başkanı Sezai Temelli, onu boşluğa düşürüp “Çözümün asıl muhatabı İmralı’dır” diyor.

Sonra olaylar peşi sıra sökün ediyor. HDP’nin sabık ve hükümlü Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter’dan reddiye yayınlayıp, Sezai Temelli’nin İmralı’yı işaret eden açıklamasına karşı, “Çözümün adresi HDP” diyor.

Demirtaş’ın ”HDP meşrudur” diyen CHP ve İP’e Edirne Cezaevi’nden çaktığı bu selam, dostlar ittifakında coşkun bir sele dönüşerek Demirtaş güzellemelerinin patır patır dökülmesine, “Yaşa, var ol, demokrasiyi kurtaran adam..!” naralarının yükselmesine yol açıyor.

CHP’li Aykut Erdoğdu “Keşke Demirtaş Cumhurbaşkanı olsa” diyerek zilletin gönlüden geçeni bir çırpıda resmediyor.

                              ***

Bana göre, Sezai Temelli’ye “İşi yokuşa sür”, Demirtaş’a da “Durumu toparla” diye fısıldayan suflör aynı suflördür.

Dilimizde “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” diye bir söz vardır.

Şu yapılan da, İmralı’yı gösterip Selahattin’e razı etmektir. Şark kurnazlığıdır, bir dönem sazıyla ekrana çıkardıkları Demirtaş’ı anti-İmralı figürüne dönüştürüp yeniden pazarlamaktır.

Hem de, “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş’ı…

                         ***

Açık konuşmak gerekirse ortada bir sorun olduğu besbellidir.

24 Temmuz 2015’ten bugüne 18 bin 500 terörist uyutulmuş ve ebedi özgürlüğüne kavuşturulmuştur.

Çocukları HDP tarafından kandırılıp kaçırılan ve PKK saflarına sokulan Diyarbakır anneleri 3 yıla yakındır şanlı bir direniş göstermektedir.

Bu anneler, evlatlarını CHP ve İP’in meşru gördüğü insan kaçakçısı HDP’den istemektedir.

Terörün başı içeride ve dışarıda ezilmiş, yurt içindeki terörist sayısı 200’ün altına düşmüştür. Dolayısıyla bir değil, birden çok sorun vardır! Problemin doğru teşhisi, ilk düğmenin doğru ilikten geçirilmesi için şarttır. Bu sorun kimin sorunudur? PKK’nın değil mi?

Eleman devşirememe, karakol basamama, metropolleri kana bulayamama sorunu. Buna mukabil, HDP’nin eşikte bekleyen kapatılma sorunu. Herhâlde Kılıçdaroğlu, Akşener ve diğer ittifak unsurları “Sorun, sorun” diye yaygara kopararak bu sorunu çözmeye uğraşıyor. Asıl meseleyi devlet zaten çözüyor!