“Türkiye zengin bir ülke. Soya soya, yiye yiye bitiremediler. Zengin bir ülke. İmkânları olan bir ülke. Paralar nereye kullanılıyor? Sorun burada” diyen bir Kılıçdaroğlu, ziyaret düzenlediği İngiltere’den “O parayı buldum gençler” içeriğinde videolar çekip gönderdi.

Türkiye zenginse…

Kaynakları yiye yiye bitirilemeyecek kadar çoksa…

Sorun, paraların nereye kullandığıyla alakalıysa…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurt dışındaki para ve fon dilenme görüşmeleri neyin nesiydi?

Ayrıca kim Kemal Bey’e “Git bize yurt dışından para bul” diye bir görev verdi?

Finansman açığı olan devletler uluslararası anlaşmalara uygun olarak birbirlerinden para akışını sağlayabilirler.

Muhalefet partisi liderinin yabancı bir ülkede parasal görüşmeler yapması garabet bir durum değil mi?

Kemal Bey’in para dilendiği İngiltere, “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” unvanına nice güneşleri batırmak uğruna, dünya uluslarının yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürebildiği kadar sömürerek ve yüz binlerce insanı köleleştirerek erişti.

İngiltere’nin şimdiki Kralı 3. Charles, Galler Prensliği görevini yürütürken Barbados’un İngiltere’den bağımsızlığını ilan ettiği törene katılıp “Bu adanın halkı, olağanüstü bir metanetle geçmişimizin en karanlık günlerinden ve tarihimizi sonsuza dek lekeleyen köleliğin korkunç vahşetinden yollarını açtılar” demişti.

Adamlar sömürgeci geçmişlerinin küçük bir kısmıyla yüzleşirken bizim Kuvayımilliyeci Kemal Bey’imiz de gittiği İngiltere’yi temiz paranın kalbi, kendi vatanını da kara para merkezi olarak görüyor ve gösteriyor.

Londra’da kendisine "İngiltere'ye temiz para bulmaya gidiyorum dediniz, geçmişte ise 'Tefeciler' demiştiniz, neler söylersiniz?" diye bir soru sorulunca "Gri listede olduğunu bilmiyorum" şeklinde cevap verdi.

Kılıçdaroğlu İngiltere’nin gri listede olduğunu bilmiyorsa, muhtemelen görüştüğü Amberin Zaman’ın da terör örgütü destekçisi olduğunu bilmiyordur. Bu kadar bilgisizlikle memleketin yolunu bulup ülkeye dönebildiğine şükretmek gerekli…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurt dışındaki finans ve yatırım çevrelerinden “İktidara biz geliyoruz” mesajıyla destek istemesi; Türk milletinden de “Parayı bulduk” müjdesiyle sandıkta oy desteği istemesi,  ortada ne para ne de iktidara gelme olasılığının bulunduğu mevcut koşullarda bir taşla iki kuş vurma kurnazlığıdır.

Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak tam olarak bu olsa gerek…

Atatürk “Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?” sözüyle ulusal bağımsızlığın olmazsa olmaz kıymetinin altını çizmişti.

Onun partisinin şimdiki genel başkanı da Türk milletinin ulusal egemenliğinin altını oyacak ilişkilerin tam göbeğinde…