Gündemin yoğunluğundan birkaç hafta önce Elon Musk denilen zâtın bir şov ile duyurusunu yaptığı Neuralink projesinden bahsedemedim. Bu proje insan beynine yerleştirilen bir implant ile insan beyni ile etkileşim kurmayı amaçlıyor. Bu implant, hem beyin sinir uçlarına dokunabilen almaç göndermeç görevli bağlantılar, hem de verileri işleyen ve dışarıya aktaran bir çip ve harici anten içeriyor. Bugünlerde aşılama ve durum takibi için insana çip takma konusu tartışılırken, bu beyin bilgisayar arayüzü projesinin gündeme gelmesi ilginç oldu.

Projenin bulunduğu noktanın duyurusunda, bir domuza takılı implantın gönderdiği sinyallerin bilgisayardan görünebildiği gösterildi. Bunun bir sonraki aşaması bu sinyallerin anlamlandırılması. Aslında bu kısım çok yeni değil. Başa takılan çeşitli alıcılarla beynin elektrik enerjisi ve pozisyonu zaten gözlenebiliyor, bir kısım hastalıkların tedavisinde pil ile beynin bazı bölgelerinin uyarılması gibi yöntemler kullanılabiliyor.

Bunun gibi projeler, bilinen tıbbi tedavi yolları bitmiş olan felç, körlük, Parkinson ve benzeri birçok beyin kaynaklı hastalığın tedavisi için umut ışığı oluyor.

Musk’ın şu ana kadar gösterdiği kısmı çok etkileyici olmasa da, gün geçtikçe bilimin yol alma ivmesinin de katlandığı 21’inci yüzyılda, projenin kayda değer aşamalara gelmesi çok zaman almayabilir.

Geçmişten hatırlarsınız, yine bu köşede bir yazı dizisi ile beyin bilgisayar arayüzlerine temas etmiştik. Orada bazı tehditlerden de bahsetmiştik. Allah’ın insanı vücut ve yetkinlikleri ile doğal olarak dengelediğine inanıyorum. Doğanın ana dengesi. Beyin bilgisayar arayüzü projeleri ile işte bu denge bozulabilir.

Filmlerde olduğu gibi, bir bilgisayarın başına oturup, başımıza takılan alıcı vericilerle herhangi bir konuda bilginin beynimizin içine basılması, ya da tersini düşünürsek herhangi bir joystick kullanmadan yalnızca düşünerek kendi elektromekanik el-kol-bacak protezimizi, bir otomobili, ya da bir silahı kullanmak gibi senaryolar, işte bu BBA projelerinin devamında görebileceklerimiz.

Bunları konuşurken riskleri de fark ediyoruz. Bu nedenle bu konuda yalnızca teknolojinin kendisi çalışmak da yeterli değil. Bu ve benzeri, insana dokunan teknolojilerin hangi şartlarda kullanılabileceği ile ilgili, etik, felsefe, sağlık, hukuk gibi alanlardaki yansımalarının da çalışılması gerekiyor.