İP’in başı, muhteşem iktidar formülünü ilan etmiş. CHP ve diğer yancıları ile ortak aday çıkaracaklarmış. Terör partisi HDP de ayrı aday çıkarmalıymış. İlk tura bu formülle gidilmesi durumunda en yüksek oyu alan iki aday ikinci tura kalacağı için HDP oyları zaten kendiliğinden zillete akacakmış ve böylece sonuca ulaşacaklarmış.

AJANSINIZ NE DİYECEK?

Hadi Türk milletinin aklıyla alay etmenize alıştık artık ve bunu anlıyoruz da, peki bu formüle ajansınız ne diyecek? Malum, sizin ne yapacağınızı, kimi aday göstereceğinizi, kimlerle ve ne türlü ittifak kuracağınızı ajansınız belirliyor. Size de uymak ve gereğini yapmak kalıyor. Bunu biz iddia etmiyoruz, yerel seçimler öncesinde kendi adaylarınız açıkladı. Hatta bu kirli ittifakta HDP’ye hangi diyetin ödeneceğini de ajans belirliyor. Nitekim, yerel seçimler sonrasında bu diyet ödendiği gibi, bazı gecikmeler veya itiraz olması durumunda HDP anında hepinize ayar verip, haddinizi bildirdi. Sesiniz dahi çıkmadı. Bu ajansın kim olduğunu hiç sormuyorum bile, zira zaten orta yerde duruyor. Bir ucu Kandil’de, bir ucu Pensilvanya’da ortasında Biden, yanında diğer yıkım güruhu var. İrade de onlarda, kararı da onlar veriyor. Ne itiraz hakkınız var, ne değiştirme imkânınız mevcut.

HDP SİZİ CEBİNE KOYACAK

Kime ne anlatıyorsunuz? HDP zilletin orta direğini oluşturuyor. Kaldı ki, “HDP ile ittifakımız yok, bu partiyle bir işimiz yok” gibi bir cümle de kuramıyorsunuz. Sadece bu kirli ve karanlık ittifakı milletten saklamaya çalışıyorsunuz, onu da beceremiyorsunuz. Yapılan açıklamanın anlamı da, hedefi de gayet açık. HDP’yi yan cebinize koyuyorsunuz ama sığmıyor. Muhtemeldir ki, tam tersi olacak ve bu gidişle HDP sizi cebine koyacak. Zaten bu terör partisinin kanlı hesaplarına malzeme olmaktan ileri gidemiyorsunuz. Bunları görüşmek için Selahattin Demirtaş’a kahvaltı randevusu verdiniz ama bu mümkün görünmüyor. Bu kravatlı terörist hapiste olduğuna göre, kahvaltı büyük ihtimalle Kandillilerin belirleyeceği başka bir isimle yapılacaktır.

BELEDİYELERİNDEN SKANDAL FIŞKIRIYOR

Zilletin adayının kim olacağı ayrı bir hikâye ve kimse işin içinden çıkamıyor. Kılıçdaroğlu aldı sazı eline ama kimse ne dediğini, ne istediğini anlamadı. Bir sağ gösteriyor, bir sola dönüyor. Bu dönüşlerden kendi başları döner mi bilmiyorum ama Türk milleti artık ciddiye bile almıyor. Bunların da zaten Türk milleti ile bir hesapları yok. Ümitleri de, planları da, gelecekleri de krize, kaosa, karalamaya, çatışmaya ve yıkmaya bağlı. Şimdi de bir organize suç örgütünün başının anlattıklarına sarıldılar. Mafyanın kurduğu tuzaklardan, terör partisi ile iş birliğinden, Biden’ın himmetinden elde edilecek iktidardan kime ne fayda gelebilir? Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Ele geçirdikleri belediyelerin hâli ortada. 2 yıldan fazla zaman geçti, HDP’ye diyet ödemekten fırsat bulup da, bir taşın üzerine bir taş daha koyamadılar. Masal anlatarak, gürültü çıkararak yetersizliklerini bastırmaya çalışıyorlar ancak yama dikiş tutmuyor. Çapsızlığı bir kenara bıraktık, her taraftan yolsuzluk ve skandal fışkırıyor.

BİR DE ÇAMUR ATIYORLAR

Bir de bu perişan hâllerine bakmadan çıkıp, kendi hür iradesi ile şekillenmiş, adayı da, yönü de, hedefi de net olarak belirlenmiş ve Türk milleti ile paylaşılıp onay almış Cumhur İttifakı’na çamur atıyorlar. Siyasi zavallılık bu olmalı. Bu kadar parti bir araya geldi zilleti oluşturdular. Allah rızası için bu milletin derdine çare olacak, bu ülkenin bir sorununu çözecek bir plan, bir program, bir iddia gören veya duyan var mı? Aynı ezberleri tekrarlayıp duruyorlar. Parlamenter Sistem getireceklermiş ve böylece bütün sorunlar bir anda ortadan kalkacakmış. İyi de seçimlere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile gidilecek. Seçilen cumhurbaşkanı bu durumda ne yapacak? Hükümet kurmayacak mı? Bu sorunun cevabı yok. Böyle bir ihtimal olmadığı için, yani zilletin cumhurbaşkanı seçmek gibi bir iddiası da, hedefi de bulunmadığı için cevap bulmalarına gerek de yok. Laf ola beri gele. Leyleğin ömrü laklakla geçermiş, bunların siyasi ömrü de ajansın verdiği görevleri yerine getirmekle, masal anlatmakla ve ülke ve millet düşmanlarını ümitlendirmekle geçiyor.

KEŞKE DOĞRU BİR MUHALEFET OLSA

Muhalefet demokrasinin olmazsa olmazıdır. Keşke Türkiye’nin gerçekten alternatif oluşturan, ümit ve iddia ortaya koyan, Türk milletini heyecanlandıran bir muhalefeti bulunsa. Bunların muhalefetten anladıkları, ülkenin varlığını, birliğini, geleceğini ilgilendiren en temel konularda bile anlamadan, dinlemeden itiraz etmek, “istemezük” diyerek ortalığı ayağa kaldırmak ve kriz ve kaos oluşturmaya uğraşmak. Hep aynı yere geliyoruz. Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerinde en büyük kozu bu zillet ittifakı olacaktır. “Biz gidersek bunlar gelecek” denmesi, fazlasıyla yeterli olacaktır.