Kadir YILDIZ / TÜRKGÜN

İP İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın, partisinin İstanbul İl Başkanı Saltuk Buğra Kavuncu hakkında ileri sürdüğü FETÖ’cü iddiaları yargıya taşındı. Kavuncu dün sabah saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’na giderek Özdağ hakkında suç duyurusunda bulundu. Bir televizyon kanalında İP İstanbul İl Başkanı Saltuk Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğu ve kendisinin uyarılarına rağmen Meral Akşener’in dinlemediğini söyleyen Ümit Özdağ, aslında FETÖ ihbarı ile partisine karşı ilk suç duyurusunda bulunan kişi olmuştu. Kavuncu yaptığı açıklamada, “Siyasi kariyerinde umduğunu bulamayan şüphelinin, kendince gündeme gelmek ve buradan siyasi bir rant elde edebilme saikiyle son yılların en iğrenç, en aşağılık davranış biçimlerinden biri olan, önüne geleni FETÖ’cü ilan etme kervanına katılacak kadar alçalmış olması şüpheli açısından en hafif tabirle çok hazin bir durumdur” dedi.

MÜCADELEYE PARTİMDE DEVAM EDECEĞİM

İP’in İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ ile iltisaklı olduğu iddiasında bulunan İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın partiden ihracı için 39 ilçe başkanı imza verdi. Özdağ ise olanları sadece izlediğini söyleyerek, “İlgilendiğim bir şey değil. Milletvekillerinde prosedür böyle işlemiyor. Ben partimdeyim bir yere gitmiyorum. İyi Parti, iyi bir partidir ve ben İyi Parti’de devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme projesinde kullandığı üç isim, geçen 5 yıllık zamanın ardından birbirlerini FETÖ’cü olmakla suçlamaya başladı.

AKŞENER GÖZ YUMUYOR

Örgütlerden Sorumlu Başkan Koray Aydın’ın İP kurulmadan önce bir televizyon kanalında ifade ettiği “Meral Hanım’ın organizasyonlarını cemaat destekliyor” suçlamasının yankıları hâlâ devam ederken bir suçlama da parti kurucu üyesi ve İstanbul Milletvekilli Ümit Özdağ’dan geldi. Özdağ, partide FETÖ ile iltisakları bilinen isimlerin önemli görevlere getirildiğini söylemiş, kendisinin Akşener’i uyarmasına bir netice alamadığını ifade etmişti. İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’nün STK’larından olan Kazakistan-Türk İş Adamları Derneğinin Başkan Yardımcılığını yaptığını ve kendisinden önceki ve sonraki başkanların FETÖ’cü olduklarını söylemesine rağmen Akşener’in Kavuncu’ya görev verdiğini söylemişti. Ümit Özdağ bir taraftan partide FETÖ’nün etkin olduğunu itiraf ederken diğer taraftan da Meral Akşener’in bu duruma bilerek ve isteyerek göz yumduğunu ima etti.

AKŞENER, ENVER ALTAYLI İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?

Adı karanlık ilişkilere karışan ve FETÖ’ye yardım ve yataklıktan tutuklu bulunan Enver Altaylı’nın parti kurulmadan önce kendisiyle görüştüğünü söyleyen Ümit Özdağ, Altaylı’nın kendisine “parti kurmayın, sokaklara inin” dediğini söyledi. Burada gözlerden kaçan ve cevaplanması gereken önemli soru işaretleri vardır. Ümit Özdağ ile görüşen Enver Altaylı bu süreçte yani partileşme öncesi veya parti kurulduktan sonra Meral Akşener ile hiç görüştü mü? CHP Genel Başkan Danışmanı Rasim Bölücek ile telefonla 1159 kez görüşen Enver Altaylı, Meral Akşener ile hiç görüşmemiş midir? Meral Akşener, Enver Altaylı ile görüştüyse kaç kez görüşmüştür ve bu görüşmelerde hangi konular ele alınmıştır? Bu sorular cevap bulmalı ve FETÖ’nün kimlere nasıl referans olduğu, hangi partilerde nasıl bir dizayn ve ittifak ilişkileri ağı kurduğu netleşmelidir.

FETÖ İLE GÜNDEM OLDULAR

İP daha önce de FETÖ ile gündeme gelmiş ve partinin sosyal medya danışmanı olan Kerim Çoraklık tutuklanmıştı. Meral Akşener’in avukatı (hukuk danışmanı) olduğu söylenen Nuri Polat’ta FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına altına alınanlar arasında yer almıştı. FETÖ ile iltisakın en önemli tarafı ise İP GİK Üyesi ve aynı zamanda Meral Akşener’in metin yazarı olan Bahadır Dinçaslan’ın 15 Temmuz’da darbeye yönelik attığı twitler ile gündeme gelmesi oldu. Dinçaslan twitlerinde “Ve yayımlanan darbe metninin doğruları söylediğini bilin sadece. Bizim desteğimize ihtiyaçları yok, evden çıkmayıp izleyin. Yarın bizimdir” ve “Lütfen bu gerçek deyin, ihtilal oldu deyin” şeklinde paylaşımlarda bulunmuştu.

SOROSÇULARA GÖREV ÇAĞRISI

İP’in FETÖ soruşturmaları kapsamında gündeme gelmesi yetmedi bir de Soros ile olan bağlantıları partinin karışmasına neden oldu. Balıkesir Milletvekili İsmail Ok partisinden istifa etme gerekçeleri arasında Sorosçuların önemli görevlere getirildiğini ifade etmişti. İsmail Ok, Eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen’i Sorosçu olmakla suçlamış ve Meral Akşener’in bu duruma sessiz kaldığını savunmuştu. Neocon’ların desteklediği Denge ve Denetleme Ağı’nın temsilcisi Selda Tandoğan Demirel’in de Meral Akşener’e başdanışmanlık yaptığı ortaya çıkmış ve bu durum partide istifalara neden olmuştu. Konuyla ilgili İP’ten ise sadece “haberimiz yok” açıklaması yapılmıştı. TESEV’in kurucu üyelerinden Okan Oğuz’un da Akşener’in danışmanlığına getirilmesi parti içinde oldukça tepki görmüştü. Kurulduğu günden itibaren “Azınlık Hakları”, “Çok dillilik”, “Anayasa’nın ilk dört maddesi”, “Açılım”, “Ermenistan’a zeytin dalı” gibi konularla yakından ilgilenen TESEV’in bir üyesinin partide yer alması eleştirilere neden olmuştu.

HDP İLE YAKINLAŞMA

Bugüne kadar İP’ten istifa eden 5 milletvekili partilerinin HDP ile yakınlaşmasına tepki göstererek istifa ettiklerini açıklamıştı. Bunun yanı sıra partide kurucu görevi üstlenmiş, GİK üyeliği yapmış isimler de İP’in kuruluş çizgisinden saptığı ve CHP ile ittifak yapmak adına HDP’yi kabullenmesine tepki göstermişlerdi. Meral Akşener’in HDP’yi “Kürt hareketinin siyasal temsilcisi” olarak tanımlaması ve HDP eski Eş Genel Başkanı ve terör suçlusu Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istemesi bardağı taşıran son damla olmuştu. Selahattin Demirtaş’ın kahvaltı çağrısına ise açık kapı bırakması ve yeşil ışık yakması HDP ile yakınlaşma isteğinin daha da artığını gözler önüne serdi.

Editör: Haber Merkezi