Karabağ savaşı zaferinden sonra Tahran’ın rahatsızlığı gün geçtikçe artmakta. Zaman zaman tırmanan gerginliğin sebebinin, İran’ın iç meselesinde olan istikrarsızlığından kaynaklı olması sır değildir. Güçlenen Azerbaycan, Güney Azerbaycan’a ilham kaynağı olduğundan İran’ın iç güvenliğine yönelik endişelerini tetiklemiştir. Bu korku sayesinde İran’ın bölgede saçma tutumları Azerbaycan için yeni değildir. Kendi aklınca ‘gözdağı verme’ politikası güden İran, sürekli Azerbaycan’ı emperyalist ve siyonist taraftar olarak suçlamasının esas sebebi de Güney Azerbaycan’dır.

Azerbaycan’ın iç ve dış işlerine karışan İran ne yaptı? Hem birinci hem ikinci Karabağ savaşı zamanı İran Ermenistan ilişkileri onun ‘Müslüman’ kardeş samimiyetinden haber vermiyor mu?

1992’den başlayarak Ermenistan’a sağladığı gaz ve yakıt barışa hizmet etmediğini açık ortada. Ayrıca Müslüman kardeşiyle savaş zamanı İran’ın Ermenistan’la yaptığı ekonomik, kültürel, ulaşım ve bilimsel anlaşmaları da gözlerden kaçmamalıdır. Sadece bunu söylemekte fayda vardır. 1992 yılında Azerbaycan’ın en zor dönemlerinde, camilerin yıkıldığı ve ahıra çevrildiği zamanlarda İran ve Ermenistan ilk Ticari, Ekonomik, Bilimsel ve Teknolojik antlaşmasını ve ilk Kültürel ve Bilimsel Antlaşmasını yapılmıştır. Hani Müslümandık, ne oldu soydaş politikanız ağır bastı? Ermenilerle soydaş olduklarını da ben iddia etmiyorum, tam tersi dönemin İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sadik Kharrazi’den bir alıntı dikkatinize sunuyorum: “İran İslam Cumhuriyeti Ermenistan’ın bağımsızlığı döneminde bu ülkeye özel bir bakışı olmuştur.

Başka bir yorumla, Ermenistan milletine karşı bir tür akrabalık ve ortak soydan gelme duygumuz olduğu için İran Ermenistan toplumunu ve ulusunu yabancı olarak görmemiştir.” Bu savaşta sizce İran için yabancı kim olduğunu da Azerbaycan için net olarak bilinmektedir. Biraz daha onlardan alıntı yapalım ve tablo daha da netleşsin. İran ve Ermenistan’ın 1992’de kurulan Ortak Ticaret Odası’nın başkanı Leon Aharunyan: “Ermenistan dışında Türkiye’den Çin’e kadar ülkeler hepsi Türk’tür. İran ve Ermenistan’ın 46 kilometrelik sınırı Çin için bile önemlidir. Türkler Pantürkizm düşüncesini bırakmamışlardır. Aşırı milliyetçi duygulardan oluşan Pantürkizm İran, Rusya ve Çin’i etkileyecektir.”

Dönemin İran Cumhurbaşkanı Rafsancani, Birinci Dağlık Karabağ Savaşı’nın yaşandığı zamanda,10 Şubat 1992’de Tahran’da Ermenistan Dışişleri Bakanını kabul ettiğini ve bu görüşmede enerji ve Karabağ Savaşıyla ilgili konular ele alınmıştır.

23 Şubat 1992 yılında dönemin İran Dışişleri Bakanı A. Velayeti Azerbaycan ve Ermenistan’a giderek arabuluculuk girişimlerini başlatmıştır. Üç gün sonra ise Ermeniler Hocalı’ya saldırmış ve soykırım yapmışlar. Azerbaycan Hocalı soykırımın şokunu yaşarken iki ay sonra 1992 yılının Nisan ayında, yani Hocalı’da yaşanan vahşeti dünya konuşurken İran ve Ermenistan gaz ve yakıt ihracatı ve ulaşım olanaklarının genişletilmesi bağlamında anlaşma imzaladı. Bu gibi örnekler say say bitmez. İkinci Karabağ savaşı zamanında Ermenistan’a gönderdiği yardım ve silah tırları, Azerbaycan topraklarında kanunsuz tünel yapmaları, kendi topraklarını kurtaran Azerbaycan askerinin önünde engel olmaları, sınıra yakın bölgelerde askeri tatbikat yapmaları da yakın tarihimizin olaylarıdır. Bizi siyonizmle veya emperyalistlerin maşası olmakla suçlayan ‘din kardeşim’ İran’a söylemek lazım. Peki, sen kimsin, biz cevaplayalım - hamile kadının karnını yırtanın ‘Müslüman’ kardeşi ve Karabağ’dan apar topar kaçırılan tuvalet klozetlerine ibriğinle koşanın soydaşısın. Bizleri savaşla tehdit etme, yanlışlıkla yine kendi uçaklarını düşürürsün, aman aman. He bir de Güney Azerbaycan’ selam olsun!