“Neye ihtiyacı olduğunu bilmeyen ne aradığını da bilemez, bulduğunun da kıymetini bilmez. “

Bu sözü niye mi kullandım?

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın babasının cenaze töreninde, annesi Sadiye Demirtaş mezarın başında kurduğu “Tahir bak Münkir ve Nekir geliyor, korkmayasan! İfadeni inşallah verirsen… Ölen sensen, biz değilik… Biz şimdi herkes dağılıp evine gidiyor. Evin de sana hayırlı olsun Ya Rabbim… Seni Allah’a emanet edik. Allah’a emanet ol…” cümlelerini dinleyince direkt aklıma o felsefi söz geldi. Görünürde dini inanışı var, dini söylemleri var ama iki oğlu da ateizm felsefesinde kurulmuş terör örgütü PKK’nın azılı mensubu… Birisi PKK’ya yardım ve yataklıktan cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, diğeri de Kandil’de sözde üst düzey yönetici olarak bulunan Nurettin Demirtaş. Birisi yargı ayak sürümese müebbet hapis cezası alacak, diğeri de büyük ihtimal yakında sarı torbaya girecek terörist…

Görünürde İslam inancında olan bir anne, oğullarını nasıl ateizm felsefesiyle kurulmuş olan ve Haçlı Ordularına/Siyonizme hizmet eden terör örgütüne kaptırdı?

Oğulları Nurettin ve Selahattin’in taptığı teröristbaşı Öcalan’ın namaza “tiyatro”, cennete “ütopya”, Allah’a “Arabistan tasarımı” dediğini, “Kurban kesilmesin, oruç tutulmasın”, “İslam Kürtlüğe ihanet ediyor”,” Din adamları Kürtleri uyuşturuyor”, “Din, kadını kısıtlar, bizim din ile ilişkimiz yoktur” dediğini hiç mi duymadı ve okumadı?

“Yukarıda Tanrı olsaydı, beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah`ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım.”  diyen Öcalan gibi bir sapığa çocuklarını nasıl kaptırdı, nasıl kurtaramadı ve kurtarmak için niçin bir adım atmadı?

Camileri basıp yakan, imamları kurşuna dizen, Kandil’de düzenledikleri tiyatro gösterileriyle ezanla, namazla dalga geçen PKK’lı teröristler için her daim “PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız” diyen oğlu Selahattin Demirtaş’ın, şeytanların elinde nasıl şeytanlaştığını hiç mi göremedi?

PKK’lı oğulları Selahattin ve Nurettin’i çocukken kötü yola düşmeyin diye hiç mi terlikle dövmedi?

“Oğlum akşam ezanı okunmadan eve gelin, kötü yola düşersiniz, başınıza bir iş gelir.” diye hiç mi tembihte bulunmadı?

PKK’lı Selahattin ve Nurettin’in annesi Sadiye Demirtaş geçmişte de kameralara “Şimdi de tutturmuşlar Selahattin teröristtir” diyen Demirtaş “Halkın ağacından meyve koparmayın, çocuklarıma yedirmeyin, haramdır, diye tembihlerdim hep. Şimdi de benim çocuğumu rehin almışlar, koymuşlar cezaevine ve diyorlar ‘teröristtir’. Benim çocuğum hiç ‘terörist’ olur mu? Benim çocuklarım terörist değil.” açıklamasını yapmıştı.

Bu açıklama bile PKK’lı oğullarının hangi kötü yola düştüklerinin farkında olmadığını gösteriyor.

PKK’lı teröristlerin Hendek terörüne başladığı günlerde, HDP Eşbaşkanı olan Selahattin Demirtaş teröristleri şu sözlerle azmettiriyordu.

 “Şanlı direniş gösteriyoruz. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar.

Hendek kazanların ellerinden öpüyorum.”

Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar.

Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz.

Bugün küçümsediğiniz barikat, hendek dediğiniz şey darbeye karşı direniştir. Darbe yapılmıştır. Buna karşı toplum sessiz mi kalacak?

 “Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi kahramanca direniyor. Bu halk boyun eğmiyor. Yarın Kürt halkının tarihi yazıldığında bugünler çok özel olarak tarihe not düşülecektir. Cizre, Sur, Silvan, Nusaybin, Gever, Kerboran, Derik, Silopi, Şırnak... Gerçekten tarih yazıyorlar” 

***

PKK’lı Selahattin Demirtaş eline silah alıp belki kimseyi öldürmemiştir ama azmettirdiği PKK’lı teröristlere 793 askerimizi, polisimizi şehit ettirmiş, yüzlerce sivilin ölmesini, yaralanmasını bizzat kendisi sağlamıştır. Kandil’deki diğer oğlu Nurettin Demirtaş kaç kişiyi öldürdü, oraya kaçırılan kaç Kürt gencine tecavüz etti onu da bilmiyoruz.

“Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş” derler…

Sadiye Demirtaş da ispatlı, delilli terörist olan oğullarını böyle seviyor.

Madem ortada İslam’a inanan bir anne var, o halde İslam düşmanı terör örgütüne iki oğlunu terörist olarak kaptırmanın derdine düşmeliydi. HDP binaları önünde çocuklarını kurtarmak için eylem yapan anaların öncüsü Sadiye Demirtaş olmalıydı. HDP binaları önünde eylem yapan o ana ve babaların hepsi Kürt olduğuna göre bu tuzağın bozulmasında safını ve gayretini ilk gösteren kişi olmalıydı.

Fakat işte bu şekilde PKK’lı oğulları olan Sadiye Demirtaş ne olduğunu bilmediği gibi, neye ihtiyacı olduğunu da bilmemektedir.

Münkir ve Nekir melekleri, sorguda PKK’lı oğullarınızın şehit ettirdiği bunca asker ve polisi ve onların geride bıraktığı çocuklarını, eşlerini, ana-babalarını nasıl çaresiz bıraktığını sorarsa ne cevap vereceksiniz?

Münkir ve Nekir melekleri, sorguda PKK’lı oğullarınızın mensubu olduğu ateist terör örgütü PKK’nın Haçlı Ordusu’nun öncüsü ABD’den silah alıp, masum insanları öldürmek için nasıl terör yarattığını sorarsa ne cevap vereceksiniz?

Münkir ve Nekir melekleri, sorguda PKK’lı oğullarınızın mensubu olduğu terör örgütü PKK’nın halkın evini, iş yerini, arabasını, tarlasını nasıl yaktığını sorarsa ne cevap vereceksiniz?

Münkir ve Nekir melekleri, sorguda PKK’lı oğullarınızın mensubu olduğu terör örgütü PKK’nın uyuşturucu ağıyla insanları nasıl zehirlediğini sorarsa ne cevap vereceksiniz?

Bu soruları uzattıkça uzatırız.

Önce kim olduğunuzu bileceksiniz, sonra neye ihtiyacınızın olduğunu anlayacaksınız.

Türk milletinin ayrılmaz parçası olan Türk ve Kürt’ün kardeşliğini bozmak için ABD gibi ülkelerin niçin yıllardır aramıza fitne-fesat-bozgunculuk sokmaya çalıştığını idrak edemezseniz, oğullarınızın kötü yola nasıl düştüğünü anlayamazsınız.