Aşure Günü, İslam kültüründe ve özellikle Türkiye’de büyük önem taşıyan, her yıl Muharrem ayının 10. günü kutlanan manevi bir gündür. Aşure, hem bir tatlı çeşidi hem de birlik, beraberlik ve dayanışma sembolü olarak kabul edilir. İslam geleneğine göre Hz. Nuh’un gemisinin Cudi Dağı’na oturduğu gün olarak da anılan Aşure Günü, farklı rivayetlerle çeşitli peygamberlerin ve önemli olayların anıldığı kutsal bir gündür.
Aşure Günü’nde hazırlanan aşure tatlısı; buğday, nohut, fasulye, kuru üzüm, fındık, ceviz, nar ve çeşitli meyve gibi çok sayıda farklı malzemenin bir araya gelmesiyle yapılır. Bu tatlı, toplumsal birlikteliği, farklılıkların bir arada uyum içinde yaşamasını temsil eder. Geleneksel olarak aşure, komşulara, akrabalara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılarak paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemine vurgu yapılır.
Aşure Günü’nün tarihi ve dini kökenleri, hem Şiiler hem de Sünniler arasında farklı yorumlara sahiptir. Ancak genel kabul gören görüşe göre, bu gün; sabır, hoşgörü ve şükür gibi erdemlerin hatırlanması için bir vesiledir. Müslümanlar, bu günde oruç tutarak ve ibadet ederek maneviyatlarını güçlendirir.
Türkiye’de pek çok şehirde Aşure Günü’ne özel etkinlikler düzenlenir. Camilerde dualar okunur, aşure dağıtımları yapılır ve bu kutsal gün, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirir.
