Namaz ibadetiyle ilgili bazı dini sorular zaman zaman gündeme gelirken, "Bir namaza iki niyet olur mu?" sorusu da merak edilen konular arasında yer alıyor. Özellikle kaza namazı borcu olan kişilerin aynı namazla hem sünnet hem de kaza ibadetini yerine getirip getiremeyecekleri konusu araştırılıyor. Peki, bu mümkün mü? İşte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda verdiği açıklama ve detaylı bilgiler…
Bir Namaza İki Niyet Edilebilir mi?
Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu’na göre; bir namaz hem kaza hem de sünnet niyetiyle aynı anda kılınamaz. Namaz ibadetinin geçerliliği için niyetin net ve belirli olması gerekmektedir. Dolayısıyla kişi, kılacağı namazın ne olduğunu açık şekilde tayin etmeli ve o şekilde niyet etmelidir.
Eğer bir kişi aynı namaza hem kaza hem de sünnet niyetiyle başlarsa, bu namaz yalnızca kaza namazı olarak kabul edilir. Bu durumda sünnet namazı kılınmış sayılmaz. (Kaynak: el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 73)
Kaza Namazına Nasıl Niyet Edilir?
Kaza namazı kılmak isteyen kişi, eksik kalan namazını belirterek niyet etmelidir. Eğer hangi vakit namazlarının kazaya kaldığı net olarak bilinmiyorsa, “Kılamadığım ilk sabah/öğle/ikindi/akşam/yatsı namazını kılmaya” ya da “Kılamadığım son sabah/öğle/ikindi/akşam/yatsı namazını kılmaya” şeklinde genel bir niyetle de kaza namazı kılınabilir.
Kaza Namazı Borcu Olan Sünnet Namaz Kılabilir mi?
Hanefî mezhebine göre, geçmişe yönelik kaza namazı borcu olan kişiler, farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan sünnetleri, teheccüd ve kuşluk gibi nafile namazları da kılabilirler.
Ancak Şâfiî mezhebinde durum daha farklıdır. Bu mezhepte, kişi kaza borcunu ödemeden nafile ya da sünnet namaz kılamaz. Uyku ve geçim gibi zorunlu ihtiyaçlar dışında, tüm vakitler kaza namazı için ayrılmalıdır. (Kaynak: Dimyâtî, Hâşiyetü i’âneti’t-tâlibîn, 1/31-32)
Kaza Namazı Gerekliliği ve Delili Nedir?
Kur’an-ı Kerim’de kaza namazlarıyla ilgili açık bir ayet bulunmasa da, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) çeşitli zamanlarda kılamadığı namazları kaza etmiş ve ümmetine de bu yönde tavsiyede bulunmuştur.
Örneğin, Hendek Savaşı sırasında kılamadığı ikindi namazını akşam vakti kaza etmiş ve bu nedenle dua etmiştir. Yine bir başka sefer sırasında sabah namazı vakti kaçırıldığında, güneş doğduktan sonra bu namazın kaza edildiği kaynaklarda belirtilmektedir. (Kaynaklar: Müslim, Mesâcid; Buhârî, Mevâkîtü’s-salât)
