Kurban Bayramı yaklaşırken “Kurban kesmek kimlere farz?” sorusu da en çok merak edilen dini konular arasında yerini aldı. Kurban ibadetinin hükmü, mezheplere göre farklılık gösterse de Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda detaylı bir açıklama yaptı. İşte kurban kesmenin dinî hükmü ve kimlerin kurban kesmekle yükümlü olduğu…
Kurban Kesmek Farz mı, Vacip mi?
Kurban kesmek, İslam hukukuna göre farz değil, vacip bir ibadettir. Özellikle Hanefî mezhebinde bu ibadet vacip kabul edilirken; Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise sünnet olarak değerlendirilir.
Vacip, farz kadar kesin olmamakla birlikte yapılması gereken güçlü ibadetler arasında yer alır. Yani, kurban kesmek gücü yeten Müslümanlar için büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda manevi bir fırsattır.
Kurban Kesmek Kimlere Vaciptir?
Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, kurban kesmek şu kişilere vacip olarak düşer:
Akıl sağlığı yerinde olan,
Büluğa ermiş yani ergenlik çağına ulaşmış,
Mukim (seferde olmayan),
Dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip olan her Müslüman kurban kesmekle yükümlüdür.
Bu şartları taşımayan kişiler kurban kesmek zorunda değildir. Özellikle borçları bulunan ya da temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan kişiler bu yükümlülükten muaftır.
Kurban Neden Kesilir?
Kurban, sözlük anlamı itibarıyla “yaklaşmak” demektir. Diyanet’in açıklamasına göre; kurban kesmek, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasını kazanmak amacıyla yapılan bir ibadettir. Aynı zamanda, yardıma muhtaç insanlara et ulaştırarak sosyal dayanışmayı güçlendirir.
“Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun sembolüdür.”
– Diyanet İşleri Başkanlığı
Mezheplere Göre Kurban Hükmü
Hanefî Mezhebi: Kurban kesmek vaciptir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî Mezhepleri: Kurban kesmek sünnettir.
Ancak fıkhi görüşler ne olursa olsun, kurban ibadeti İslam toplumlarında bir şiar ve sembol olarak büyük öneme sahiptir.
Kurban Kesemeyen Ne Yapmalı?
Kurban kesemeyen bir Müslüman, bu konuda günaha girmez. Ancak gücü yettiğinde bu ibadeti yerine getirmesi, hem dini görevini yerine getirmesi hem de toplumsal dayanışmaya katkı sağlaması açısından teşvik edilir.
