Bu uygulama, şarlatanlıkla karıştırılmamalı; tamamen Kur’an ve sahih hadis kaynaklı ayetlerle, Allah’tan şifa talep edilerek yapılmalıdır. Dolayısıyla rukye, sadece kelimelerden ibaret bir okuma değil; niyet, ihlas ve Allah’a yöneliş ile anlam kazanan derin bir manevi uygulamadır.
Rukye Hangi Amaçlarla Uygulanır?
Rukye, birçok farklı amaçla uygulanabilir. En yaygın kullanım alanı manevi sıkıntılardır. Kimi zaman insanların yaşadığı vesvese, sıkıntı, uykusuzluk, ruhsal daralma gibi sorunların kaynağı fiziksel değil, manevi olabilir. Bu gibi durumlarda rukye, Kur’an’ın şifa özelliğinden yararlanılarak uygulanır.
Ayrıca rukye, nazar, büyü, cin musallatı, psikolojik yorgunluk gibi durumlarda da başvurulan bir yöntemdir. Bunun yanı sıra, bazı insanlar rukyeyi bedensel hastalıklara şifa niyetiyle de uygular. Ancak burada önemli olan, rukyenin bir tedavi değil şifa arayışında manevi destek olduğunun farkında olunmasıdır. Her şeyin şifası Allah’tandır; rukye, sadece bu şifayı isteme yöntemlerinden biridir.
Rukye İslam'da Nasıl Tanımlanır?
İslam'da rukye, Kur’an ayetleri ve sahih hadislerde yer alan duaların şifa niyetiyle okunması olarak tanımlanır. Hz. Peygamber (s.a.v.), birçok hadiste rukyenin caiz olduğunu belirtmiş ve zaman zaman sahabelere kendisinin de rukye yaptığını ifade etmiştir. Ancak rukyenin, şirk içeren sözlerden, anlaşılmayan dillerden veya batıl inançlardan arındırılmış olması şarttır.
Hadis kaynaklarında rukyenin üç temel ilkeye dayanması gerektiği belirtilir:
Yalnızca Allah’tan şifa beklenmeli.
İçeriği Kur’an ve sahih dua olmalı.
Anlamı bilinen ve İslam’a uygun sözler kullanılmalı.
Bu nedenle, halk arasında “okuma” ya da “üfleme” olarak bilinen her uygulama İslamî rukye değildir. Gerçek rukye, Kur’an’a uygun şekilde yapılmalı ve Allah’a yöneliş bilinci taşımalıdır.
Rukye Okunacak Dualar Nelerdir?
Rukye esnasında okunabilecek dualar, şifa ayetleri, Felak-Nas sureleri, Fatiha, Ayetel Kürsi ve Bakara Suresi'nin son ayetleri gibi güçlü ve sahih metinlerden oluşur. Hz. Peygamber’in bizzat tavsiye ettiği bazı rukye duaları şu şekildedir:
Fatiha Suresi (Şifa niyetiyle yedi kez okunabilir)
Ayetel Kürsi (Bakara 2/255)
Felak Suresi ve Nas Suresi (Her türlü kötülükten korunma için)
Bakara Suresi’nin son iki ayeti (Amenerrasulü – 2/285-286)
“Euzü bi kelimâtillâhit-tâmmâti min şerri mâ halak” (Gece korkuları ve nazar için)
“Bismillâhillezî lâ yedurru me‘a ismihi şey’ün fi’l-ardi ve lâ fi’s-semâ’ ve hüve’s-semî‘u’l-alîm”
Bu dualar kişi üzerine okunabilir veya kişi kendisi okuyarak da şifa niyetiyle uygulayabilir. En önemli husus, duaların anlamının bilinerek, bilinçli ve ihlasla okunmasıdır.
Rukye Kimler Tarafından Yapılmalıdır?
Rukye uygulamasını yapacak kişinin akidesi sağlam, Kur’an’a vakıf, dini bilgisi yerinde ve ihlas sahibi olması gerekir. Bu kişinin, rukyeyi ticari amaçla yapmaması ve şifanın yalnızca Allah’tan geldiğini bilerek hareket etmesi şarttır. Hz. Peygamber döneminde rukyeyi sahabeler bizzat yapmış; bazen insanlar kendilerine, bazen de başkalarına uygulamıştır.
Günümüzde ise rukye yaptığını iddia eden kişiler arasında şarlatanlar ve batıl inançlarla hareket edenler de bulunmaktadır. Bu nedenle, rukye yaptırmak isteyen kişilerin dikkatli olması, mutlaka güvenilir, ilim sahibi ve ehil kişilere başvurması gerekir. Aksi hâlde manevi şifa ararken inancın zedelenmesi gibi sonuçlar doğabilir.
Şifa İçin Rukye Uygulama Süreci
Rukye süreci, yalnızca belirli cümlelerin tekrarlanmasından ibaret değildir. Bu süreçte kişi, abdestli bir şekilde, sakin bir ortamda, kalpten inanarak dualarını okur veya okunmasına müsaade eder. Rukye sırasında okunan ayetlerin anlamı bilinirse, kalben bağ kurmak daha kolay olur. Gözler kapatılabilir, kişi kıbleye dönebilir; ancak bu şart değildir.
Rukye uygulaması genellikle belirli aralıklarla, birkaç gün veya hafta boyunca tekrarlanabilir. Kimi zaman etki hemen hissedilirken, kimi zaman uzun süre sabır gerekebilir. Bu süreçte Kur’an okumaya devam etmek, farz ibadetleri aksatmamak, helal lokma ile beslenmek ve maneviyatı artıracak davranışlarda bulunmak oldukça önemlidir. Rukye, bir anda sihirli bir çözüm değil, sabır ve teslimiyetle yapılan bir şifa duasıdır.
