Pelkas’ın sakatlanıp çıkarken ki görüntüsü, Fenerbahçe’de bütünlüğün, “Kolej takımı” havası olduğunun en büyük göstergesi. Yunan futbolcu ağlarken, teknik heyetin, futbolcu arkadaşlarının ve tribünlerin hep birden destek vermesi, İsmail Kartal’ın camiayı bir araya getirmeyi başardığını gösteriyor.

Peki, ne yaptı Kartal, takıma ?

Bir kere hepsine özgüven yükledi. Çalışana forma verdi, çalışmayana, çaba sarf etmeyene yol gösterdi. Saha içi kurgusunu doğru yaptı. Herkesi yerinde değerlendirdi, kulübede bekleyenleri kazandı, küskünlükleri bitirdi. Oyun üstünlüğünü kaybetseler bile, kopmamalarını, mücadeleyi bırakmamalarını sağladı. Arda gibi bir yıldız adayını “Sindire sindire” oynatarak, Türk futboluna kazandırdı. Penaltıyı attırarak, jest yaptı. Sonuçta ligin ikinci yarısı ile birlikte başarı geldi.

Dün de hızlı başladı Fenerbahçe, golü de erken buldu. Pelkas’ın talihsiz sakatlığından sonra biraz sallandı, oyun üstünlüğünü Göztepe’ye kaptırdı ama mücadeleden vazgeçmedi. Yani kötü oynadığı anlarda bile ter akıttı futbolcular. İsmail hoca biraz geç kalsa da 3 değişiklik yaparak, Göztepe’den üstünlüğü almak istedi ve bunu kısmen başardı. Sonuç olarak belki kötü oynadı, ya da istediği oyunu ortayla koyamadı Fenerbahçe ama son anlarda kazandığı haklı penaltı ile rahatlayarak sahadan 3 puan ile ayrılmasını bildi. Göztepe bulunduğu yeri hiç hak etmiyor. Can havliyle mücadele etti ama Fenerbahçe defansını aşamadı. Bu da onları kötü sona doğru bir adım daha itti.