İstanbul'da otizmli Mehmet Eres (20) vahşete kurban gitti. Mehmet, küçük yaşta annesi tarafından terk edilmiş ve halası onu bakımevine vermişti. Mehmet'in sonu o bakımevinde korkunç bir şekilde geldi. Görevlilerin Mehmet'e yaşattıkları, güvenlik kamerasına yansıdı.

Annesi Gönül Y. tarafından yıllar önce terk edilen otizmli Mehmet Eres (20) ile halası Emel Şen ilgileniyordu. Halası, 5 yıl önce Mehmet'i İstanbul Büyükçekmece'deki özel bir bakımevine verdi. Ancak daha iyi şartlarda bakılması için bakımevine verilen talihsiz Mehmet burada son nefesini verdi...

 

Çarşafla el ve ayaklarından bağladılar!
Kamera kayıtlarına an be an yansıyan ölüm olayı şöyle gelişti: Geçtiğimiz 23 Temmuz akşamı buradaki görevliler, Mehmet Eres'i, 'durmadığı' iddiasıyla çarşafı yırtarak yaptıkları bezle elleri ve ayaklarından sandalyeye bağladı.


 

Bir görevli, o sırada darp edilen Mehmet'in boğazını sıkıyor. Sandalyenin ayakları geriye doğru kalkıyor. Yere düştükten sonra sürüklenen Mehmet daha sonra yatağına götürülüyor.

Mehmet'in üzerine oturuyorlar!
Dehşet veren o anlarda kurumdaki iki görevli, Mehmet'in üzerine oturuyor. Fenalaşan talihsiz genç nefes alamadığı görülünce ilk yardım yapılıyor.

 

 

Oracıkta can veriyor
Sonrasında ise merkeze ambulans çağırılıyor. Gelen sağlık ekibi Mehmet'in vefat ettiğini tutanak altına alıyor. Kamerada, merkezde bakım altında tutulan bir genç elleri arkadan ip veya çarşafla bağlanmış şekilde yürürken görülüyor. Aile daha sonra Mehmet'in babasını ve halasını arayıp ölüm olayını haber verdi.

 

Tutanağa 'normal ölüm' yazdılar
Ölüm tutanağına 'normal ölüm' yazıldığı için aile şüphe duymadı. Mehmet, Ayazağa Mezarlığı'na defnedildi. Bir süre sonra bakımevinin eski bir çalışanı Yasemin D. aileyi arayıp, Mehmet'e ağır narkotik ilaçların verildiğini söyledi. Hala Emel Şen ise 'bakımevine iftira atılıyor olabilir' diyerek bu iddiaya önemsemedi. 

Vicdan azabı çektiği için ortaya çıkardı
Ancak o gün akşam gelen başka bir telefon araması her şey değiştirdi. Okul müdürü Binnur Hanım'ın nişanlısı Batuhan Bey babayı arayıp vicdan azabı çektiğini aktararak, "Bu ölümü biz şüpheli görüyoruz. Saat 1 ile 3 arasını araştırın" dedikten sonra telefonu kapattı.

 "Rapor öyle çıktı" deyip geçiştirdi
Ertesi sabah soluğu bakımevinde alan babaya, yalnızca ölüm anı izletildi. Okul müdürü iddiaya göre, 'Biz de bu ölümü şüpheli gördük. İki defa polis çağırdık. Doğal ölüm raporu çıktı diye bir şey yapamayız' dedi.

 

Mezarı tekrar kazıldı
SABAH'a konuşan hala Emel Şen, "Şikayetimiz üzerine soruşturma başlatıldı. Mezar tekrar kazıldığı ve Mehmetimizin bedeni otopsiye gitti. Sonuç için 5-6 ay bekleyeceğiz. Dilekçeler verildi. Şu an tüm şüpheliler tutuksuz. Hepsinin tutuklanmasını istiyorum. Mehmet'i yerlerde sürüklüyorlar. Yan taraftaki binada oturan kişi kurumu arıyor ve 'Çocuk neden bu kadar çok bağırıyor? Bir şey mi var?' diye soruyor. O komşunun ifadesi var." diye konuştu.

Eziyet sonucu ölme yok
Kurumda çalışan bir kişiden, sözkonusu bakımevinde iki yıl önce bir cinayet olduğunu ve bu olayın örtbas edilerek kapatıldığı duyumunu da aldıklarını kaydeden hala Emel Şen, "Ama bunun ne kadar doğru bilmiyorum. Mahkeme devam ediyor. Eziyet sonucu ölmeme imkânı yok. Elleri arkadan bağlanıyor, sandalyeye çarşafları keserek bağlanıyor ve bunu hangi insana yapsanız durmaz. Otopsi sonucunu bekliyoruz ama normal ölüm dahi yazsa eziyet sonucu kriz geçirmesi var" dedi.

Editör: Haber Merkezi