Yakında bir Oscar’ımız olabilir…

Zillet yapımcılık, Ekrem Efendi’ye başrolünü verdiği bir film çekiyor!

Aktörün “Müdafa”dan “İmamoğlu”na geçişi bile başlı başına bir film…

İBB Başkan Adaylığı açıklamasına kadarki, Beylikdüzü Belediye Başkanı…

Adaylıktan, 31 Mart'a kadarki İBB Başkan Adayı…

31 Mart’tan YSK kararına kadarki İmamoğlu…

YSK kararından sonraki İmamoğlu…

Bazen şirin, bazen dindar, bazen laik, bazen hoşgörülü, bazen faşist, bazen PKK sevici, bazen Rum hayranı, bazen devrimbaz karakterli bu aktör için yazılmış senaryolu film vizyona girdi!

*

Onca zaman içinde İBB için adaylığı açıklanana kadar sessiz, ortalıkta yok…

Trabzonlu adam… Babasının soyadı “Müdafa”… Sonradan “İmamoğlu” olarak değiştiriyorlar… (Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu, Karamollaoğlu gibi…)

Adam topçu, müteahhit, kulüp yöneticisi, ilçe başkanı, belediye başkanı…

Adamlarıyla karakol basıp hakaret yağdıran, polisi dışarıda düelloya çağıran adam…

Bazen gazeteci dövdüren…

FETÖ’nün belediyeler imamı Karaaslan’a ihaleler veren adam…

İBB’nin ilçeye yaptığı hizmetleri “Beylikdüzü Belediyesi” bandı ile kapattırıp kendine mal eden adam…

15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilmesine karşı çıkan…

Ama Beylikdüzü’ne Türk düşmanı Makarios’un heykelini diken adamdı…

Adam hafız… Kâh camide, kilisede, havrada, kâh Anıtkabir’de, Kıbrıs’ta…

Bazen Bartholomeos’la denize haç atma töreninde…

Tendürek’te şehit olan Mehmetçiklere aldırmadan konserlerde eğlenceye devam…

26 ay önce temel attığı camiye tek çivi çakmayıp ikinci bir törenle temel bile attı!

Ama “bir içkisiz mahaldeki AVM’sine içki ruhsatı için" çırpındı durdu…

*

Kılıçdaroğlu’nun anlaşılamayan ısrarı ile aday yapılan adam…

31 Mart akşamına kadar şirin, sempatik, hoşgörülü, muhafazakâr, herkesi kucaklayan bir karakterken…

31 Mart’ta bir devrim olabilir” kehanetinde bulunuyor…

Mazbatasız, inatla Anıtkabir’e gidip “İBB Başkanı” imzasını atıyor…

Ben YSK’ya güveniyorum, inancım tam” diyor…

Seçim sonucu, PKK kadar Yunan'ı da sevindirmişti…

Yunanistan’daki bir şehri ziyareti üzerine “İstanbul’un yeni başkanı bir Pontus” diye video yayınladılar…

Yunan basını onu “İstanbul’u fetheden Yunan” olarak yere göğe koyamadı…

Kimisi “Ayasofya’nın intikamı” manşeti attı…

Hatta onun “Pontus kökenli olduğunu, Yunanca konuştuğunu ve Konstantinopolis’e belediye başkanı olduğunu” yazdılar…

2018’de Yunanistan eski Başbakanı Papandreu’nun Beylikdüzü’nde onu ziyareti boşuna değil yani…

*

Siyaseti maçlara taşıması, statta “mazbatayı ver” sloganları atılması boşuna değil…

İl Seçim Kurulunun mazbatasıyla kullandığı “İBB Başkanı etiketi”ni mazbatası elinden alınınca bile bırakmayan bir hukuk tanımaz!

İBB’de ilk işinin veri tabanını kopyalatmaya kalkması boşuna değil…

Yemekhane diye belediye çay ocağında oynadığı “antrikot-patlıcan” tiyatrosu da öyle…

Olayın olduğu gün öğleyin İstanbul’un bir lokantasında balık yiyordu!

YSK’nın iptal kararına kadar “YSK’ya inancım tam” diyen adam, karardan sonra “YSK’yı kınıyor, tanımıyor”…

YSK’nın “seçimlerin 23 Haziran’da yenilenmesi” kararından sonra Kuleli Askeri Lisesini fon alarak açıklama yapıyor:

“Her şey çok güzel olacak!”

FETÖ’cülerin yaptığı gibi…

Milleti balık hafızalı sanıp “her şey çok güzel olacak” lafını bir çocuktan aldığını söylese de…

2013’te attığı tivitte, “Her şey çok güzel olacak 2014 Beylikdüzü, İstanbul ve Türkiye” yazan da o adamdı…

Şimdilerde “Her akşam 60-70 evde iftar açtığını” söylüyor…

“Patates-soğan”dan bir şey çıkmadı, dindarlık zamanı!

Nasılsa Kandil desteği verdi, İP/SP /DSP zaten hazır…

Tam Oscarlık senaryolu bir filmde oynatıyorlar adamı…

*

Bunca gizli kişiliği barındıran, belirli dönemlerde değişime uğrayan bir adam…

Kısa süre öncesine baktığınızda fotoğraf çok net:

1 Haziran 2013 Gezi olayları…

Adam, “On binler Beylikdüzü'nde ayakta, yaşasın tam bağımsız Türkiye. Binlerce insan E-5 kara yolunu trafiğe kapattı, Beylikdüzü ayakta. Yola çıktık, diren Taksim! Hep birlikte oradayız. Taksim için yoldayız, Türkiye ayakta. Beylikdüzü de direniyor. Her yer Taksim, her yer direniş” tiviti atıyor…

Sonra “Halk uyanışta, bu direnişi görmeyenlerim ömrü kısadır… En kısa zamanda hepsini yollayacağız!” tivitiyle uçuyor!

15 Temmuz 2016 hain kalkışma gecesi ise…

“Sulh içinde… tahrik ve taşkınlık yok…” diyen de o…

Rolünü iyi oynuyor adam… Oscarlık…

Atatürk’ün askerleri olarak çıktıkları yolu, bebek katili Öcalan’ın yoldaşı olarak tamamlayan bir evrim geçiriyorlar! Bravo!

Biz bu filmleri çok gördük! 23 Haziran’da ‘gişeyi’ görelim hele!