Kürt kardeşlerimizle bizim asla meselemiz yoktur. Ancak, ABD’nin piyonu, İsrail’in uşağı terör örgütlerine daha fazla tahammül edemeyiz. Hiç kimsenin, hiçbir ülkenin bu operasyona itiraz etme, başka yerlere çekme ve karşı çıkma hakkı yoktur. Kimden gelirse gelsin itirazlar ve engelleme gayretleri iyi niyetli değildir ve bir düşmanlık içermektedir.

Türkiye, Kıbrıs savaşı dahil, tarihinin en büyük ve en kapsamlı operasyonunu yapmaya hazırlanıyor. Öncelikle, akıl ve vicdan sahibi, terörden ve ihanetten rahatsız olan, Türkiye’nin varlığı ve birliğini isteyen herkesin üzerinde ittifak ettiği bir tespit yapalım. Bu bir savaş değildir. Savaş, ülkeler arasında olur. Karşımızda bir çapulcu sürüsü, bir terör örgütü var. Dolayısı ile bu, uluslararası hukuka uygun, bölgenin ve özellikle Türkiye’nin istikrarını ve güvenliğini sağlamak için yapılan, terörü yok etme operasyonudur. Hiç kimsenin, hiçbir ülkenin bu operasyona itiraz etme, başka yerlere çekme ve karşı çıkma hakkı yoktur. Kimden gelirse gelsin itirazlar ve engelleme gayretleri kesinlikle iyi niyetli değildir ve bir düşmanlık içermektedir.

KEŞKE DAHA ÖNCE YAPSAYDIK

Keşke bu operasyonu çok daha önce yapmış olsaydık. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2012 yılının ağustos ayında yaptığı bir basın toplantısında, “Ülkemize yönelen tehditleri en aza indirmek amacıyla; batı ucu Afrin’i ve doğu ucu da Kandil’i içine alacak biçimde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik kuşağı bir an önce sağlanmalı ve icra edilmelidir” demişti. Bu teklifin yapılmasından sonra neler yaşandığını burada uzun uzun değerlendirecek değilim.

Türk milleti her şeye şahittir. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Çok geç kalmış olsak da, şartlar çok değişmiş bulunsa da bu operasyon mutlaka icra edilmeli ve istediğimiz, beklediğimiz şekilde sonuca bağlanmalıdır. Çok şükür artık harekete geçilmiştir.

BÜYÜK OYUN OYNANIYOR

Her ne pahasına olursa olsun bu operasyonun tam olarak sonuca ulaşamaması ve güvenli bölgenin tesisi şarttır. Oynanan oyun büyüktür. Bizim yıllardır yazıp anlattığımız gibi, ABD’nin bölgede bulunma ve bir terör devleti kurdurma hesaplarının altında, İsrail’in güvenliğini sağlama, daha fazla yayılması ve kan dökmesi, zulüm yapması ve işgallerde bulunması için zemin hazırlama planı vardır. Dolayısı ile bu operasyona özellikle bölge ülkelerinin, Müslüman devletlerin karşı çıkması akılla izah edilebilecek bir şey değildir. Türkiye kendi güvenliğinin yanında, bölge ülkelerinin geleceğini kurtarıyor. Nitekim, İran’ın bazen çatlak sesler çıkarmasına rağmen, daha sorumlu davrandığını görüyoruz.

DEAŞ VE PKK BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR

Kesinlikle hiçbir ülke, hiçbir etnik grup, hiçbir millet hedefte değildir. Kürt kardeşlerimizle bizim asla meselemiz yoktur ve olamaz. Ancak, ABD’nin piyonu, İsrail’in uşağı terör örgütlerine de daha fazla tahammül edemeyiz. DEAŞ’ın PKK’dan, SDG’nin YPG’den hiçbir farkı yoktur. Hepsi ABD maşasıdır. Hepsi kukladır ve kullanılmaktadır. DEAŞ, bölgede müdahale edebilmek, PKK’ya alan açmak için sahaya sürülmüş, kullanılmış ve işi bitince de kenara kaldırılmıştır. Daha ilk ortaya çıktığı zaman, o zamanki adıyla “IŞID BOP’un b planıdır” diye yazmış, ABD’nin bu vahşi örgütü, bölgeye girebilmek için sahaya sürdüğünü ısrarla söylemiştik. Bugün herkes aynı şeyi anlatıyor. Bu kanlı örgüt tamamen yok edilmemiş, gerektiğinde tekrar sahaya sürülebilmesi için yedeğe alınmıştır. Nitekim, Trump’ın açıklamalarında da, terör örgütü PKK ve uzantılarının kullandığı bahanelerde de hep DEAŞ üzerinden bir tehdit var. Türkiye’nin DEAŞ konusundaki kararlılığı ve mücadelesi asla PKK’dan farklı olamaz.

BÜYÜK KÜRDİSTAN HAYALİ!

Düşman düşmanlığını yapıyor. Önemli olan bizim ne yaptığımız, bu ihanetleri engellemek için hangi tedbirleri aldığımızdır. Bu kanlı plan sadece İsrail’in güvenliğini sağlanması ile sınırlı değildir. Irak’ta olanları unutmayalım. Barzani denilen hainin bağımsızlık ilanı beklediği gibi sonuçlansaydı, bugün çok daha farklı şeyler olurdu. Kaldı ki, Irak’taki tablo Suriye’de nelerin planlandığını anlamak için fazlasıyla yeterlidir. Büyük Kürdistan hayalinin birinci ayağı Irak’ta şekillendirilmiştir. İkinci ayak da Suriye’de adım adım hayata geçirilmektedir. ABD bu kadar silahı, bu kadar imkânı boşuna bir terör örgütüne sağlamadı. Bir terör devleti kurdurmanın altyapısı hazırlanıyor. İran ve Türkiye’nin de bu kanlı plan kapsamında olduğu artık herkesin bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir.

BİR DE İKTİDAR OLDUKLARINI DÜŞÜNÜN

Bu harekâtla birlikte biz bu planı da bozuyor, bu kanlı hedefi de yok ediyoruz. Bizim gördüğümüzü, bildiğimizi CHP ve yancıları bilmiyor mu? Çok da iyi biliyorlar. Buna rağmen Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP sözcülerinin bu harekâtı sulandırmak, engellemek ve etkisini kırmak için söyledikleri her söz, açık ve kesin bir ihanettir. Hiç dolandırmaya, başka yerlere çekmeye gerek yok. Kılıçdaroğlu’nun grup konuşması tam bir felakettir. Bu konuşmadan cesaret bulan diğer parti sözcüleri çok daha ileri gitmiş ve hadlerini aşan, terör örgütlerini sevindiren açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu partinin bir de iktidar olduğunu, ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıdığını düşünün ve neler olabileceğine siz karar verin.

Artık dönüşü olmayan bir yoldayız. Harekâtın başlaması an meselesidir ve bu ihanet ortadan kaldırılacaktır.