Özgür Özel, “Bizim yerimize hapis yatıyorlar” diye PKK’lılara selam gönderince Meral Akşener’in o günlerdeki ilk yorumu "Herkesler selamlar gitti biz hariç. Zaten sadece o, bundan sonra yan yana gelmenin zor olduğunun işaretidir" şeklinde olmuştu.

Fakat geçtiğimiz gün yine ittifakın konuşulduğu ama “adına iş birliği diyelim” denilen Meral Akşener ve Özgür Özel görüşmesi gerçekleşti.

Geçtiğimiz günlerdeki bir yazımda “Özgür Özel’in PKK’lı teröristlere selam göndermesi, sözde Kürdistancıların elini öpmesi, ‘Türkiye’de herkes eşittir ama Kürtler daha az eşittir’ şeklinde etnik bölücülük yapması Meral Akşener için CHP’ye tavır almasını sağlayacak sebepler değildir.” demiştim. Aynen öyle oldu. Özgür Özel, var olan ihanetin üzerine yeni ihanetler eklediği halde Meral Akşener, Özgür Özel’i kabul edip görüştü. Bu konularda bir ölçüsü olsaydı görüşür müydü? Olmadığını geçmişte defalarca göstermişti zaten…

Özgür Özel bu görüşme sonrası ittifak-iş birliği üzerinden kelime oyunu yaparak “İYİ Partinin kamuoyunca da bilinen, bizim tarafımızdan da saygıyla karşılanan bir Genel İdare Kurulu kararıyla tüm seçim bölgelerinde yerel seçime kendi adaylarıyla girmeleri noktasında bir irade beyanları, alınmış bir kararları vardı. Biz bu ziyaretimizde, bu karara saygılı olduğumuzu o yüzden yerel seçimlere yönelik bir somut teklifle değil, ancak yerel seçimlerde, daha önce de ifade etmiştim, Sayın Genel Başkan'ıma da ifade ettim, 'ittifak' kelimesi yoruldu, 'ittifak' kelimesi kalabalıkları, uzun süren toplantıları çağrıştırıyor. Ama yerel seçim biraz daha esnekliği, hızlı karar vermeyi ve ikili iş           birliklerini gerektiriyor.” şeklinde Meral Akşener’e çağrıda bulundu.

Meral Akşener de bu çağrıya “Pazartesi günü biz doğal olarak GİK'imizi toplayacaktık zaten. Orada bu soruyu Genel İdare Kurulumuza soracağız. Onlar nasıl bir cevap verecek, O zaman göreceğiz.” diyerek açık kapı bırakmıştır.

Diğer yerel seçimde olduğu gibi yine CHP-HDP ile hareket edecek olurlarsa, bunun adını “İttifak değil, iş birliği yapıyoruz” şeklinde mi koyacaklar?

Meral Akşener ve kadrosundan her şey beklenir. Özellikle Ankara ve İstanbul için her türlü kişisel-tüzel menfaat pazarlığı yapacak bir parti karşımızdadır. O yüzden diyorum ki, CHP’nin PKK ile olan ilişkisi, arka arkaya sergilediği ihanet politikaları bunların ittifakı için bir engel oluşturmamaktadır.

Özgür Özel’in akıl hocası Ekrem İmamoğlu’dur. Çünkü Eylül ayında onun söylediği "2019'da yaptığımız sağlıklı ittifakın temelinde gerçekten bir İstanbul ittifakı vardı. Bunun özünde büyük bir toplumsal ittifak oluştu. Yüzde 55'e yakın bir oyla belediye başkanı seçildi. İstanbul ittifakının kurulabileceğine, siyasi ittifakların da müzakere edebileceğine inancım hala tam. Günü geldiğinde makul görüşmeler için de uygun zeminlerin oluşabileceğini düşünüyorum. Buna Akşener de dahil." cümleleri bunun zeminini oluşturmaktadır.

“İstanbul ittifakı” denilerek akıllarınca bağımsız bir yapı imajı oluşturmayı, iş birliği diyerek de CHP-HDP ittifak gölgesinden kurtulmayı düşünüyorlar.

CHP, 2019 yılında yakaladığı rüzgârı bir daha yakalaması mümkün değildir. Çünkü CHP’li Belediye Başkanlarının çapsızlığı tamamen anlaşılmıştır. Mansur Yavaş’a Ankara’yı, Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’u tekrar teslim etmek yahut CHP’li zihniyete herhangi bir yeri emanet etmek halka yapılacak en büyük işkence olacaktır. O yüzden başta Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi CHP Belediye Başkanlarının maskesi düşmüştür. Türkiye, CHP tuzağına bir daha düşmeyecektir. Yok eğer “Hizmet almamak için çapsızlığı desteklemeye devam edeceğiz” diyen varsa da onlara mazoşist ilişkilerinde mutluluk diliyoruz. Yani demem o ki, CHP-HDP-İP yine yan yana gelse sağlayacakları bir başarı olmayacak ama bunların düşük karakterleri bir kez daha görülecektir.

Bakalım pazartesi yapılacak İP yetkili kurullar toplantısında ne karar çıkacak.

Meral Akşener’in masadan kalkıp “Bu masa millet iradesini artık yansıtmıyor” dedikten 2 gün sonra masaya tekrar oturması bilindiği için Meral Akşener’in son dediğini bakıp, sonra yine değiştireceği davranışlarını takip etmek gerekiyor.

“Kemal Kılıçdaroğlu kazanamaz” diye masadan kalkıp, masaya tekrar oturunca “Anketlerde kesin Kemal Kılıçdaroğlu kazanıyor” diyen, kazanamayınca “Biz kazanamayacağını söyledik” diyen birini takip etmesi de zor olur değil mi?

PKK’nın unsurlarıyla iş birliği yapan CHP ile yapılacak her iş birliği bu ihaneti desteklemektedir. Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olduğu günden bu yana yaptıklarını göz önüne getirdiğinizde bu birliktelik olsa olsa ihanet iş birliği olur. Zaten en son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine denendi, yaşandı ve hezimet görüldü.

“Tekrar güncelleyelim” diyenler, Meral Ablanıza

 “İYİ” bir şeyler verirseniz size yok demeyecektir. İP’in fiyatı yüksektir ama pazarlık payı vardır.