Dünya şampiyonu Fransa’dan 2 maçta 4 puan almak, hangi babayiğidin harcıdır? Bize bu gururu yaşattınız, yine Şenol Güneş’le 2002’de coşku ile milli takım taraftarı olarak sevinçler yaşamıştık. 17 sene sonra yine yeniden ayağa fırlayıp, sokaklara çıkıp, yürekten sevinip, bu mutluluğu yaşamayı çok özlemişiz. Federasyon başkanımız Sayın Nihat Özdemir den başlayıp, teknik ve idari kadrosuna, futbolcusundan, sağlık ekibine, şoförlerine, malzemecisine, aşçısına, temizlikçisine, güvenlik görevlisine kadar kimin emeği geçtiyse hepsinin eline sağlık, emeğine sağlık, yüreğine sağlık.

Buna ihtiyacımız vardı. Üstelik “Yurtta barış dünyada barış” sloganıyla yola çıkıp Barış Pınarı Harekatı’nda can siperane çarpışan Mehmetçiğimiz’e gönderilen gol selamları ise hepimizin coşkusunu kat kat arttırdı. Milli takımımızın yaşattığı bu sevincin devamını diliyorum. Darısı kulüplerimiz bazında da bu tür başarılara olsun diyelim ama maalesef kulüplerimiz şu anda iyi sinyaller vermiyorlar. Federasyonların başarı kriterlerinde milli takımın ve hakemlerin performansı dikkate alınır. Nihat Özdemir Federasyonu milli takımımızın performansı bakımından sınıfı geçiyor. Ama Hakemler tarafında durum böyle değil. Milli maç arasından faydalanan Merkez Hakem Kurulu hafta sonu hakemleri eğitime aldı. Eğitim yapmak tabii ki eksiklerin giderilmesinde, hataların azalmasında önemli bir faktör, ama daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi hakemlerimizin mental yönden maçlara hazırlanması çok çok daha önemli. Yapılan eğitimin içeriğine baktığımızda bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığını görüyoruz. Bu da milli takımımız sayesinde gurur ve sevinçle dolu dolu yaşadığımız haftanın sonrasında yine maalesef hakem hatalarının ön plana çıkacağını gösteriyor.

Süper Lig’de düdük çalma seviyesine gelmiş bir hakeme kural anlatmak, ya da çok spesifik durumlar haricinde pozisyon yorumlamak, eğitim değil kendini kandırmaktır. Kamuoyu Merkez Hakem Kurulu’nun yorumunu merak ediyor, neden tartışılan pozisyonların doğru kararları hala açıklanmaz anlaşılır gibi değil. Marcao’nun yumruğu, Burak Yılmaz’ın dirseği kırmızı mı, yoksa eğitimde sarı mı dediniz ? Atiba’nın ve Diego nun hareketleri, Belhanda’nın çekilmesi penaltımı? Yoksa hakemlere değil mi dediniz? MHK görüşünü neden kamuoyu ile paylaşılmıyor. Kanallarda yorum yapan yorumcuların her birinden farklı görüşleri kafaları karıştırıyor. Doğru 1 tane ise ve bunun uzmanı Merkez Hakem Kurulu ise görüşünü kararını açık açık beyan etmelidir. Kapalı kapılar arkasında gizli saklı görüş bildirmenin alemi nedir?

Birilerinden mi çekiniyorsunuz? Bir kurumun başarılı olması o kurumun iyi yönetilmesi ile doğru orantılıdır. Kurum çalışanları birer bireydir, doğru yönlendirme ve yönetilme ile kurumu başarıya götürürler. Sahalarda düdük çalan, bayrak sallayan hakemlerimiz de, hakem camiasının bireyleridir. Bireyleri iyi yönetir ve yönlendirirsiniz başarı gelir. Bu işi yapacak olan da Merkez Hakem Kuruludur. Ligimizin ilerleyen haftaları, hakemlerimiz açısından maalesef iyi sinyaller vermiyor. Çünkü hakem camiası iyi yönetilmiyor.