YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Lokman Hekim, "İyilik, insanın emniyet kemeridir." demiş… Fakat İzmir’deki taksici “Bu soğuk havada seni dışarıda mı bırakırım?” diyerek birine yaptığı iyilik yüzünden hayatını kaybetti. Arabasına öyle bir alçağı, öyle bir şerefsizi aldı ki, yaptığı iyilik ona maalesef emniyet kemeri olamadı. Çünkü takside arkasına oturttuğu kişi insanlıktan nasibini almamış olduğundan kendisine yapılan iyilik bile onda merhamet ve vicdan yaratmaya yetmedi.

Bir köpeğin, bir kedinin başını okşayıp ona bir tabak mama versen ömür billah kapından ayrılmıyor ama ruhuna şeytanın tecavüz ettiği katil, “Soğuk havada üşümesin” diye kendisini taksisine alan şoförü öldürüyor. İnsan evladı olan hiç kimse o iyilik karşısında şoförün kılına dahi dokunmazdı ama bu alçak, taksiciyi gasp için kalleşçe sırtından vurdu.

Şerefsiz katil sadece taksi şoförünü öldürmedi. Buna benzer iyilik yapan birçok insanın iyilik yapma duygusunu da öldürdü. Bu olay sonrası sosyal medyada yüzlerce yorum okudum. Herkes birbirini “Bu hepinize ders olsun aman arabanıza bundan sonra kimseyi almayın, kimseye iyilik yapmayın” diye uyarıyordu. İyiliğin alanı elbette sadece soğuk havalarda arabana birini almak değil. Bunun yolda kalmışı var, hastaneye, okula, sınava yetişmesi gerekeni var. Fakat bu alçak katilin yarattığı travmadan sonra herkes temkinli olacak, bu ve benzeri konularda iyilik yapmaya maalesef çok mesafeli olacaktır.

Taksiciyi alçakça sırtından vurarak öldüren katilin olay esnasındaki “Yaa bazı insanlara güvenmeyeceksin” sözü de herkesin yaşadığı travmasını derinleştirmiştir. Katil hem kendine iyilik yapan adamı sırtından vuruyor hem de can çekişen o taksiciye böyle nasihat veriyor. Katil art arda her türlü şerefsizliği oynadı yani.

Gariban taksicinin içine düştüğü durum da Hz. Ömer’in “Kötülüğü bilmeyen, onun tuzağına düşer.” sözündeki gibidir. Herkesin korkup arabasına almadığı adama iyilik yapmak için ondan gelebilecek kötülüğü asla düşünmeyerek onun tuzağına düşmüş ve canından olmuştur.

Türkiye’de yaşanan kötülükler, yaptığı iyilik karşısında bir nevi tuzağa düşürülerek öldürülen bu taksici örneği ile sınırlı değil. Bu manada nice örnekler vardır. Fakat iyilik yapmak tükenmediği gibi, elbette kötülüklerde her vakit sürmüştür. İyilik yapmaya, kötülerle mücadele etmeyi de devamlı sürdüreceğiz. Ama bu devir gerçekten çok temkinli, dikkatli, şüpheci olmamız ve her türlü önlemi almamız gereken bir dönemin adıdır. Sosyal çürümenin ve buhranın aşırı ilerlediği böyle bir zaman diliminde elbette “Dikkat aklın aynası” konumunda olacaktır.

Ahlak, erdem, fazilet, vefa, iyilik, adamlık, merhamet, vicdan, yardım, dayanışma, paylaşma gibi kavramların içini hızla boşaltmaya çalışıyorlar. Bu toplumun ayakta durması, kötülüklerin zafere ulaşmaması için bu kavramların içini hazine gibi hep dolu tutmalıyız. İyilik öldürülmemeli… Öldürülmesi gereken kötülüktür.

Editör: Bilge Güler